PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sonlandırılmasına ilişkin kararların alındığı PKK 12. Olağanüst Kongresi'nin kapanış konuşmasını PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan yaptı.
Özellikle Önder Apo’nun duruşunun, çabalarının, geliştirdiği bu sürecin Türkiye’de demokratik bir Cumhuriyet’in kurulması için büyük bir şans olduğuna dikkat çeken Murat Karayılan, tam da bu süreçte Türk devletinin gerçek duruşunun netleşeceğini ifade etti.
Türk devleti yetkililerinin ve AKP-MHP hükümetinin ne yapacağına, hangi adımları atacaklarına bakacaklarını belirten Karayılan, “Biz netiz; ama tek taraflı yaklaşım doğru değildir ve bir yüzleşmenin gerçekleşmesi lazım. Adil bir mahkeme olmalı, hem biz, hem onlar için. Bakalım kim haklı, kim haksız. Buna da açığız. Bu yüzden önerimizdir; birçok ülkede hakikat ve adalet komisyonları kurulsun. Çünkü biz ne yaptığımızı biliyoruz ve Türk devleti yetkililerinin de Kürdistan’da ne yaptığını biliyoruz.
Türkiye yetkilileri artık bunu bilmeli. Bazılarını düşürerek, tasfiye ederek, gözlerini korkutarak kardeşliği sağlarız diyorlarsa, böyle kardeşlik olmaz. Bu halk artık bilinçlidir. Bugün Ortadoğu’da en bilinçli halk, Kürt halkıdır. En mücadeleci ve bilinçli kadınlar, özgür Kürt kadınlarıdır. Artık bu halk öldürmeyle, zulümle, baskıyla susturulamaz. Önder Apo’nun fikirleri ve düşünceleriyle yoğrulmuş bir halktır. Bundan dolayı bu hakikati görmeleri ve Kürt halkının haklarını tartışmalı, iade etmeliler. Yasal olarak Kürt halkının varlığı ve kimlik haklarının tanınması gerekir. Kalıcı bir barışı ve kardeşliği sağlayacak olan budur” diye konuştu.
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan’ın kongre kapanış konuşmasının tamamı şöyle:
PKK TARİHİ, KÜRDİSTAN TARİHİNE ALTIN HARFLERLE YAZILMIŞTIR
PKK’nin 12. Kongresi, mücadele tarihimizde bir zirve olarak başarıyla sona erdi. Bu kongre Önder Apo’nun emekleri, çabaları, çağrısı ve hazırlıkları ile gerçekleşti. Bundan dolayı tüm delegeler, arkadaşlar adına Önder Apo’yu selamlıyoruz. Kongrede Önder Apo’nun perspektifleri, kongremizin Önder Apo çizgisinde yoğunlaşmasını, derinleşmesini, zengin tartışmaların gelişmesini sağladı. Bu temelde yapılan tartışmalar doyurucu ve netti. Farklı farklı görüşler de vardı ama o da zaten demokratik toplumun doğasında var. Fakat netlik vardı. Bu temelde kongre başarılı bir şekilde sonuçlandı. Tam olarak bilgi almamış olsak da, kongrenin Qendîl bölümü de aynı şekilde başarılı oldu. Bu kongreyi Önder Apo’nun talepleri temelinde, sürecin gereklerinin yerine getirilmesi için kendi imkanlarımızla yaptık. Aslında kongre için uygun koşullar oluşturulmamıştı, devletin saldırıları altında toplandık. Bu yüzden güvenlik tedbirlerini kendimiz aldık. Yani PKK’nin feshedilmesi -ki PKK halkımızın, sempatizanlarımızın yüreğinde taht kurmuştur, özel bir yeri vardır, her arkadaş için de öyledir-, sıradan bir şey değildir. Her şeyden önce bir irade istiyor. Önder Apo, bu iradeyi ortaya koymuştur. Kongre de tartışmalarıyla, çabalarıyla bir irade beyan etti, Önder Apo’nun iradesini ve kararlarını onayladı ve fesih kararı bu şekilde resmileşti.
Silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı da kolay değildi. Özellikle biz buradaki arkadaşlar için, silahlı savaş çalışmalarını yürüten, komutanlık eden, bu savaşı yürüten ve sıcak savaştan buraya gelen arkadaşlar için kolay değildi. Bu karar bizim için kolay değildi. Çünkü biz HPG, YJA Star, HRK ve ARGK geleneğinden geliyoruz. 41 yıllık bir tarihimiz var ve bu tarih bizim için kolay geçmedi. Büyük bir mücadele ve kanla geçti. Bu tarih, Kürdistan tarihine altın harflerle yazılmıştır, kanla süslenmiştir. Destansı bir direnişle gerçekleşti.
50 BİNE YAKIN ŞEHİDİMİZ VAR
Bu savaşta bugüne kadar yaklaşık 35 bin kadro, savaşçı, milis şehit verdik. 10 bine yakın yurtsever şehit verdik. Toplamda 45 bin…. 50 bine yakın şehidimiz var. Bunlardan 89’u PKK’nin merkez komite üyesidir. Yani PKK yönetiminin kendisi önde gidip savaşmıştır. Savaş bu şekilde yürütüldü. Bu kahraman şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Ve her zaman öncülerimiz olacaklardır. Şehitlerimiz bu hareketin baş tacıdır. Bu hareket şehitler hareketidir. PKK, şehitler partisidir.
ÖNDER APO’NUN MESAJLARIYLA BİR KANAAT OLUŞTU
Değerli arkadaşlar,
Bildiğiniz gibi silahlı savaş stratejisinin sonlanmasına ilişkin tartışmalar yürütüldü. Çünkü bizim için kolay bir karar değildi, zordu. Çünkü hala silahlı savaşta, devrimci halk savaşında iddialıyız. Başarma iddiamız var. Bu hareketin her bir kadrosu Önder Apo’nun savaşçıdır, Önder Apo’nun fedaisidir. Düşündük; madem Önder Apo ısrarlı ve kararlı bir şekilde yeni bir proje geliştiriyor, yeni bir hamle başlatmak istiyor; o halde bir bildiği var. Kongreden önce de kongrede de Önderliğin bu kararını anlamaya çalıştık ki, ona göre hareket edebilelim. Zaten tüm arkadaşlarda bu şekilde ilerleme sağlandı.
Türk devleti tarafından çağrılar yapıldı fakat sadece konuşma düzeyinde kaldı, pratikte bir şey yok. Varsa da çok küçük. Yani göz önünde öyle güven yaratacak, devlette de bir değişim var diyeceğimiz pratik adımlar gelişmedi. Bu yüzden de arkadaşların, kaygıları şüpheleri var. Bu temelde tartışmalarda farklı görüşler ortaya çıktı. Devlet tarafından adım atılmadığı sürece adım atma konusunda ikna olmayan arkadaşlar var. Arkadaşlar, Önder Apo’nun mektuplarını, mesajlarını dinledi ve bir düzeyde kanaat oluştu arkadaşlarda. Bu temelde oy çoğunluğuyla karar alındı. Silahlı savaş stratejisinin sona ermesine ilişkin karar, bu şekilde alındı.
BU HAREKET 52 YILDIR KENDİNİ SİLAHLA SAVUNUYOR
Bu temelde PKK’nin 12. Kongresi, PKK’nin son kongresi oldu. Yani PKK, Önder Apo’nun dile getirdiği ihtiyaçlar üzerine tartışmalar yürüterek, bu tarihi süreçte, böylesine tarihi bir kararı, cesaretli ve iradeli bir şekilde alarak kendini feshetme kararı aldı. Yine bugüne kadar yürüttüğü silahlı mücadele yöntemlerini sonlandırmaya ve siyasi, hukuki, demokratik yöntemlere geçmeye karar verdi. Bunlar bizim için çok temel kararlar.
Dışarıdan bazıları, işte “PKK hemen karar alsın, ilan etsin” diyor. Özellikle Türk yetkililerinden pek çok kişi bunu diyor. Ya bu kolay mı? Kolaysa siz gelin karar verin. Bu hareket 52 yıldır kendini silahla savunuyor, ülkenin her yerinde silahla kendini savunuyor. Silah üzerine yemin ediyor, silahla yatıp kalkıyor. Neden? Zaten kararlarda da açıklandı; PKK keyfinden silahlanmadı, bu halk tehlikedeydi, bu halkın varlığı tehlikedeydi. Halkın varlığını, özgürlüğünü isteyenlerin üzerine bombardımanla gidiyorlar, yok ediyorlar. Bu kadar katliam, faili meçhul neden oldu?
Bu yüzden bu ülkeden ben özgür bir insanım, ben Kürt’üm veya Kürt olmasa bile -ki Kürt olmayan arkadaşlarımız da var, bu da bizim için bir onurdur-, ezilen Kürtlerin özgürlüğümü istiyorum, Kürt soykırımına karşıyım diyen birisini bile yok ediyorlar. Kendisini mecbur silahla savunacaktır. Bugüne kadar kendimizi silahla savunduk. Bu yüzden bu karar, sıradan bir karar değil. Önder Apo’nun talimatlarını ve perspektifini anlama çerçevesinde bu karar alındı. Önder Apo çizgisinde birlik oluştu. En önemlisi de budur. Önder Apo çizgisinde, Önder Apo’ya bağlılıkta herkes birlik olmuştur. Fakat bazı arkadaşlarda hala şüpheler var. 12. Kongremizle birlikte Önder Apo sözünü yerine getirdi. Önder Apo, “bu mücadeleyi savaş, örgüt çizgisinden, siyasi ve hukuki çizgiye getirebilirim” dedi. Önder Apo aile ile görüştüğünde bunu söyledi. Bu sözünü de yerine getirdi, kongre bu kararı aldı. Şu an artık gerisi devlette.
MEVCUT DEVLET VE HÜKÜMET ANAYASAL DÜZEYDE ADIMLAR ATMALI
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 100 yıldan bu yana bu sorun var. Kürt halkı Cumhuriyet’in kuruluşunun asli üyeleriydi, Cumhuriyet’in kurulması için ya da Türkiye’nin özgürlüğü için Kürtler en büyük destekçilerdi. İşgalci, emperyalist güçleri Kürdistan’dan çıkardılar ve Türk-Kürt uzlaşması vardı fakat sonrasında biliyoruz ki bu bozuldu. 1924 Lozan Antlaşması ile bu bozuldu.
Lozan Antlaşması’nı kim onayladı? Ne Türk ne de Kürt... Yabancılar kendi çıkarları için bu anlaşmayı uygun gördüler. Sovyet Rusya’ya karşı Türkiye’yi kendilerine bir karakol yapmak için Kürdistan’ın parçalanmasını, Türkiye’nin kurulmasını onayladılar ve bu şekilde Lozan Antlaşması’nı imzaladılar. Şimdi mevcut devlet ve hükümet, bu 100 yıllık kadim Kürt sorununu gerçekten çözmek istiyorlarsa artık onların da adım atması lazım. Gizli, idari adımlar değil, yasal adımlar, anayasal düzeyde karar ve adımlar geliştirmeliler.
PKK ARTIK TOPLUMSALLAŞTI
Biz bu sürece stratejik yaklaşacağız. Biz sadece bir gerilla hareketi değiliz. Doğrudur, şu an çoğumuz gerillayız ama PKK hakikati toplumdur. Toplum içerisinde de binlerce kadrosu var. Yani PKK artık toplumsallaştı. Önder Apo’nun fikirleri ve düşüncelerinin ulaştığı bu toplum, kandırılamaz. Ne bu halk, ne bu hareket kandırılabilir ne de Önder Apo kandırılabilir. Zaten Önder Apo’nun en büyük özelliği nedir? Ne diyor? “Ben ne kandırılırım ne de kimseyi kandırırım” der. Bu yüzden kimse bu tür çabalara girmesin. Samimi yaklaşımlar olursa, ki bizim yaklaşımımız samimi ve dürüst bir yaklaşımdır; bu iki taraflı olursa sonuca gidilir. Aklı selim devlet yetkililerinin de bunu düşünmesini istiyoruz. Bu tarihi bir fırsattır. Önder Apo’nun bu duruşu, çabaları, geliştirdiği bu çizgi, Türkiye’de demokratik bir Cumhuriyet’in kurulması için büyük bir şanstır. Tam da bu süreçte ya da bundan sonra Türk devletinin gerçek duruşu netleşecektir. Kararı kamuoyu ile paylaştığımızda, Türk devlet yetkililerinin ve AKP-MHP hükümetinin ne yapacağını, onların adımlarını da göreceğiz.
YÜZLEŞME OLMALI, BİZ ADİL BİR MAHKEMEYE VARIZ
Biz netiz. Tek taraflı suçlama doğru değildir ve yüzleşme olması lazım. Adil bir mahkemeye varız, hem bizim hem onlar için. Bakalım kim haklı, kim haksız? Buna da açığız. Bu yüzden önerimizdir; birçok ülkede hakikat ve adalet komisyonları kurulsun. Çünkü biz ne yaptığımızı biliyoruz ve Türk devleti yetkililerinin de Kürdistan’da ne yaptığını biliyoruz. Örneğin, bizim Cizre’de ne yaptığımız, onların Cizre’de o bodrumlarda ne yaptıkları açık ortadadır. Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne ve PKK’nin kuruluşundan bugüne kadar da gelebiliriz. Bizim başımız dik, alnımız açık. Korkacağımız hiçbir şey yok. Devlet, halkımıza yönelik şiddeti yüz yıldır kullanıyor. Devletin bunu görmesi, buna sona vermesi gerekir. Türkiye zindanlarında her zaman Kürtler vardır, devlet artık Kürt karşıtlığını sonlandırmalıdır. Samimiyet bu şekilde oluşur. Bu kararla Kürtlerin artık tehlike olmadığı ilan oldu. “Geçmişte beka sorunu var” deyip her devletle anlaşma yapmak istiyorlardı, birçoğu ile de anlaştılar. Şimdi biz bu kararla Türkiye için bir tehlike olmadığımızı deklare ettik. Bu stratejik bir karardır.
TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORUZ
53 yıl önce idam edilen üç değerli genç, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan… Ki Deniz Gezmiş darağacında “Yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği” dedi. Esas olan budur. Biz de bu slogana bağlıyız ve bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Önder Apo’yu Türk devletine teslim ettiklerinde, uluslararası komplo gerçekleştiğinde Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit, “Amerika’nın neden Öcalan’ı bize verdiğini anlamadık” dedi, öyle değil mi? Ecevit’in bu sözleri tarihe mal oldu. Kameralar karşısında açık bir şekilde bunu söyledi. Demek ki bazıları Önderliği alıp onlara verdi. Amaçları birbirleriyle savaşmalarıydı ama Önder Apo bunun önünü aldı.
Şu an yurtdışında olan bazı dostlarımız, Önder Apo’yu Noel Barış Ödülü’ne başvuru için hazırlık yapıyorlar. Önder Apo, halklar arasında kardeşliğin oluşması için İmralı’da 27 yıldır sürekli çaba içerisindedir. Öncesinde de öyleydi. Önder Apo’nun İmralı’dan önceki açıklamalarına, röportajlarına baksınlar, aynıdır.
TÜRK DEVLETİ KÜRT’E VE KÜRDİSTAN’A YÖNELİK SİYASETİNİ DEĞİŞTİRMELİDİR
Yani bilsinler ki baskıyla, öldürmekle, susturmakla olmaz. Türkiye yetkilileri artık şunu bilmeli. İşte bazılarını düşürerek, tasfiye ederek, gözlerini korkutarak kardeşliği sağlarız diyorlarsa böyle kardeşlik olmaz. Bu halk artık bilinçlidir. Bugün Ortadoğu’da en bilinçli halk, Kürt halkıdır. En mücadeleci ve bilinçli kadınlar, özgür Kürt kadınlarıdır. Artık bu halk öldürmeyle, zulümle, baskıyla susturulamaz. Önder Apo’nun fikirleri ve düşünceleriyle yoğrulmuş bir halktır. Bundan dolayı bu hakikati görmeleri ve Kürt halkının haklarını tartışmalı, iade etmeliler. Baskı değil, yasal olarak Kürt halkının varlığı ve kimlik haklarının tanınması gerekir. Kalıcı bir barışı ve kardeşliği sağlayacak olan budur. PKK çözüm için kendini feshetti. Devleti de çözüm için Kürt ve Kürdistan’a yönelik siyasetini değiştirmelidir.
Talepler çok nettir. Bunlar olursa barış olur, olmazsa barış gerçekleşmez. Barış tek taraflı olmaz. Bu sürecin bir tarafı PKK ise diğer tarafı da Türk devletidir. Bu böyledir.
ULUSLARARASI KOMPLO’NUN TEMELİNDE HALKLARA DÜŞMANLIK VARDI; YERLE BİR ETMEK İSTİYORUZ
Değerli arkadaşlar;
Bu süreç, aynı zamanda Uluslararası Komplo’yu yenilgiye uğratma sürecidir. Uluslararası Komplo’yu yenilgiye uğratmak, yerle bir etmek istiyoruz. Komplonun temelinde halklara düşmanlık vardı. Barış değil savaş, katliam vardı; bu yüzden komplo gerçekleşti. Bizler Önder Apo şahsında komplonun halkımıza verdiği zarar ve ziyanları telafi etmek, ortadan kaldırmak ve komployu tamamen yenilgiye uğratmak istiyoruz. Bu yüzden halkımız, Hareketimiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü istiyor. Bunun birçok sebebi var, tek bir sebebi yok.
ÖNÜMÜZDE DAHA FAZLA ZORLUK, KENDİNİ YENİDEN İNŞA, DAHA FAZLA MÜCADELE VAR
Önder Apo, bu yeni dönemin kendini inşa etme dönemi olduğunu belirtiyor. O halde her arkadaş kendini böyle ele almalı, kendini oluşturmalı. Demokratik siyasetin yürütülmesi için, demokratik siyasetin silahtan uzak yürütülmesi için çok daha fazla emek lazım, 24 saat çalışma gerektirir. Eğer bu şekilde hareket edersek, önümüzdeki süreçte halkımızın özgürlük mücadelesi sonuca ulaşır. Yoksa öyle silahlı mücadele bitti, artık rahatız gibi bir şey yok. Önümüzde daha fazla zorluklar var, kendini yeniden inşa etme var, mücadele var. Apocu mücadele bitmiyor. Apoculuk bir ruhtur, yoldaşlıktır, yaşam tarzıdır, birlik ve özgürlüktür. Bunlar artık bizim bir parçamız olmuş durumda. Her şeyden önce kendini yeniden inşa edeceksin, kendini sorumlu göreceksin. Bu dönem, daha fazla sorumluluk gerektiriyor. Kahraman şehitler çizgisinde nasıl hareket edeceksin?
HEVAL FUAT, RIZA VE SIRRI SÜREYYA ÖNDER’İN ÇABALARI KONGREDE KARŞILIĞINI BULDU
Arkadaşların bildiği gibi, bu kongreyi şehit heval Fuat- Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’a atfettik. Şüphesiz PKK’nin kurucuları olan bu iki şehidimiz, tüm şehitleri temsil eden son büyük şehitlerimizdir. Kongreyi onların ruhuyla gerçekleştirdik. İnanıyoruz ki, eğer onlar kongrede olsalardı daha fazla anlamamızı ve gelişmemizi sağlarlardı. Aynı zamanda kongre hazırlıkları yapılırken, kongreden iki-üç gün önce barış ve demokrasi şehidi, değerli şahsiyet Sırrı Süreyya Önder yoldaşın haberi geldi. 18 gün hastanede kaldı, direndi, Kürt halkını, Türk halkını, farklı görüşten olan herkesi temsil ediyordu. İmralı Heyeti Üyesiydi. Önder Apo’nun yoldaşıydı. Bu yüzden hastalığında herkes onun için toplandı, şehadetinin ardından da aynı şey yaşandı. Bu kongre aynı zamanda Sırrı Süreyya Önder ruhuyla da gerçekleşti. Kongre Sırrı yoldaşın yürüttüğü barış çalışmalarına da bir cevap oldu. Kongre kararları Sırrı Süreyya Önder şahsında barıştan yana olan tüm dostlar, arkadaşlar için bir cevaptır. Yani verdikleri çabalar bu kongrede karşılığını buldu.
DEMOKRATİK TOPLUM SOSYALİZMİNİ GELİŞTİRECEĞİZ
Değerli arkadaşlar;
Önder Apo’nun geliştirdiği ve kongrenin de resmileştirdiği bu hamle sadece Kürdistan için değil, - başlarda Kürdistan coğrafyasında bu gelişti, dört parça Kürdistan için yeni bir fırsat yaratıyor, bu halkın özgürlük mücadelesini daha da büyütüyor-, bölgenin tamamı için de bir rolü var. Yine Önder Apo’nun demokratik modernite paradigması çerçevesinde dünya için bir rolü var. Yani yeni bir dönemi başlatıyor. Bu süreç yeni bir çağın, yeni bir dönemin başladığı süreçtir. Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite stratejisini netleştiriyor. Demokratik ulus ve demokratik toplum sosyalizmi temelinde tarihi bir çıkıştır. Bu yüzden burada alınan kararlar sadece halkımızı değil tüm Kürdistan halkını, bölge halklarını ve dünya emekçilerini de ilgilendiriyor.
Türkiye’de, Kürdistan’da, bölgede ya da dünyanın her yerinde yeni bir sistem geliştirmek istiyoruz. Demokratik Cumhuriyet sistemini, demokratik toplum sosyalizmini geliştireceğiz, bunun mücadelesini yürüteceğiz. Bu açıdan sosyalist, enternasyonal yönü daha öndedir.
BU TARİHİ ADIM KÜRT HALKININ MÜCADELESİNİN BAŞARIYA ULAŞMASI İÇİNDİR
Değerli halkımız, tüm Kürdistan yurtseverlerimiz bilmelidir ki; Önder Apo bu tarihi adımı Kürt halkının özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşması için atıyor. Bu yüzden halkımız, Kürdistan halkı Önder Apo’nun bu hamlesine güçlü bir şekilde sahip çıkmalı, Kürdistan’ın her parçasında yürürlüğe koymalı. Bunun yolu da örgütlenmeden geçiyor, kendini örgütlemeli, irade sahibi olmalı. Demokratik toplum böyle inşa ediliyor. Bunun çabalarını geliştirmeliler. Bizler kongremizde alınan bu tarihi kararlarla en çok da şehit annelerine, onların döktüğü gözyaşına cevap olmak istiyoruz. Kürdistan’daki tüm annelerine gözyaşlarına cevap olmak istiyoruz. Bizler şehit verdik ama kalanların temsilcileriyiz. Annelerimizin de bunu bilmesi lazım. Bu kahraman şehitlerin davalarının sonuca ve başarıya ulaşmasını istiyoruz. Önder Apo’nun yaklaşımının ve kongremizin temelinde bu var.
Adaletten, hukuktan, demokrasiden ve özgürlükten yana olanlar için, kadın özgürlüğü temelinde demokratik, sosyalist toplumun inşa edilmesinde kongremizin bu kararları büyük bir fırsat yaratıyor. Hem de Önder Apo çizgisinde, yeni hamle süreci çerçevesinde kendini sorumlu görüyor ve rol oynuyor. Tüm arkadaşlara çağrımız budur. Başta kongrede hazır bulunan arkadaşlar bilmelidir; bu tarihi bir kongredir. Sıradan bir kongre değildir, bu kongreye şahit olmak her arkadaş için bir şanstır. Bu kongre bir dönemi kapatıyor ve yeni bir dönem başlatıyor. Bu kongreye katılan her arkadaş için bu bir şans ve fırsattır. Anlamını bilmemiz gerekir. Bu yüzden herkesten önce burada bulunan arkadaşlar Önder Apo’nun başlattığı bu hamlede kendisini sorumlu görmeli ve tüm gücüyle sürece, özgürlük hamlesine katılmalıdır. Bu temelde ulus devlet sosyalizmi yenilecektir, demokratik toplum sosyalizmi başarıya, zafere ulaşacaktır. Bu ruhla ve bu duruşla hareket etmeliyiz. Bu şekilde hareket edersek başarıya ulaşırız, Önder Apo çizgisinde ve kahraman şehitlerin izinde giderek tarihi sonuçlar alacağız. Bu temelde tüm arkadaşlara başarılar diliyoruz.”