'Kahramanları tarihe aktarmak sorumluluğumuz'
'Kahramanları tarihe aktarmak sorumluluğumuz'
'Kahramanları tarihe aktarmak sorumluluğumuz'
Kürt Özgürlük Hareketinin her gününün gerilla kahramanlıklarıyla geçtiğini ifade eden gerilla Munzur Piro (Veysel Gençel), “PKK’nin her günü tarihtir. Bu tarihi yazan kahramanlarımızda şüphesiz şehitlerimizdir. Bunun için tarih yazan kahraman şehitlerimizin yaşamlarını, halkımıza ve geleceğe aktarmak için kitap yazmayı sorumluluk olarak gördüm” diyor.
Gerilla Munzur, 2011 yılında Kürt Özgürlük Hareketinin ilan ettiği Devrimci Halk Savaşı süreci ile gerillanın başlatmış olduğu “Devrimci Operasyonlara” katılan gerillalardan biri. Devrimci Halk Savaşı ile gelişen eylemselliklerde gerillanın kahramanlığına şahit olan Munzur, yaşanan destansı olayları ve kahramanlık yaratan gerillanın yaşamını kağıda döküyor.
Yaşadıklarını ve tanıdığı arkadaşların anılarını yazmayı kendisi için bir sorumluluk olarak gören Munzur, Botan’da yaşadıklarının kendisini kitap yazmaya ittiğini söyledi. 2011-12 kışında Botan alanına düzenlenen operasyonlar sırasında onlarca gerillanın kahramanca direnerek hayatını kaybettiğini söyleyen Munzur, “Beraber yaşamı paylaştığım birçok arkadaşım şehit düştü. Türk ordusunun operasyonları karşısında kahramanlıklarıyla tarih yazdılar. Onların bu kahramanlıklarının, destan yazan tarihlerini gelecek kuşaklara ve halkımıza aktarmak gerekir. Bende bunu kendime bir görev alarak kitap yazmaya başladım.”
‘CUDİ’DE YENİ YAŞAM’
Gerilla Munzur kaleme aldığı kitabına ilişkin şunları söyledi: “Cudi Özgürlüğün ve Yeni Yaşamın Adası ‘İhanete Karşı Kahramanlığın Yeniden Zaferi’ kitabımı kaleme aldım. Kitabın adı olan Cudi Özgürlüğün ve Yeni Yaşamın Adası ismini Cudi’nin tarihsel, felsefik, toplumsal ve özgürlük mücadelesindeki yerinden dolayı bu ismi koydum. Çünkü tarihe baktığımızda da Cudi büyük tufandan sonra yaşamın başladığı adadır. Nuh’un gemisi tufandan sonra Cudi dağında durmuştur. Burada yeniden bir yaşam başlamıştır. Şimdi ise Kürt Özgürlük Hareketinin militanları yeni yaşamın başladığı Cudi’de yeni bir yaşamı, özgür bir yaşamı inşa etmek için mücadele vermektedir. Bu mücadele içerisinde yüzlerce arkadaşımız bu alanda yaşamlarını yitirdiler. Bunlardan en sonları Rubar arkadaş, Sadık arkadaş ve onlarca arkadaşımız. Arkadaşlarımız yeni bir yaşamı yaratmanın yolcuları oldular.”
‘BİRİNCİ BÖLÜMÜNÜ BİTİRDİM’
19 Aralık 2012 yılında kitabını yazmaya başladığını belirten Munzur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kitabımı 19 Aralık 2012 tarihinde yazmaya başladım. Bu tarihte başlamamın nedeni bir yıl öncesi kahraman arkadaşlarım teslimiyeti kabul etmeyerek 19 Aralık 2011’de şehit düştüler. Şehit düştüklerinden bir yıl sonra aynı gün, aynı ayda onların anılarını ve yaşamlarını yazmaya başladım. Henüz bitiremedim. Ancak dörtte birini bitirdim. Yani dört bölümlük olan kitabımın bir bölümünü sonlandırdım.”
‘UNUTMAK İHANETTİR’
Dağ koşullarının zorluğuna rağmen kitap yazdığını belirten Munzur, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Koşullar elverişsiz olduğundan dolayı dağlarda kitap yazmak zor. Bunun yanında gerilla olduğumuzdan dolayı gerilla yaşamından ve görevlerinden de sorumluyuz. Ama koşullar ne olursa olsun bu sorumluluğu üzerime alarak, 2011-2012 kışında Botan’da şehit düşen yaklaşık 30 arkadaşın özgürlükle dolu olan yaşamlarını yazıyorum. Onların anılarını ve yaşamlarını ancak bu şekliyle tarihe bir belge olarak aktarabilirim. Bunun için roman tarzında yazmak istedim. Çünkü onların yaşamını tarihe belge olarak aktarırsam anılarına bağlı kalırım. Yoksa şehit düşen arkadaşları unuturum ve unuttururum. Ancak bizde unutmak ihanettir. Bu ihanete müsaade etmemek için böylesi bir görevi omuzlayarak ve arkadaşlarımın desteği ile başarıya, sonuca ulaştıracağım”