İtalyan YPG savaşçısı: Devrimci mücadeleyi yükseltelim
YPG’nin İtalyan savaşçısı Tirej Gabar, Türk devleti ve KDP ‘nin uyumlu bir şekilde Rojava devrimini tasfiye etmeye yöneldiğini belirterek, tüm halkları Rojava devriminin savunulmasında aktif rol almaya çağırdı.
MAHİR YILMAZKAYA
KOBANÊ
Salı, 13 Eylül 2016, 07:11
Kobanê ve Şengal’de YPG/YPJ savaşçılarının ortaya koyduğu efsanevi direnişten etkilenerek 6 ay önce Rojava’ya gelerek YPG saflarına katıldığını belirten Tirej Gabar, bu kararı almasındaki sebebin dünya halklarının baş düşmanı DAİŞ çetelerinin Ortadoğu ve dünyada yaptığı katliamlar olduğunu vurguladı.
Tirej Gabar, YPG saflarında yer almasının en büyük nedeninin ise uluslararası güçlerin 100 yıl önce yarattığı Kürdistan sorununa bir nebze de olsa katkıda bulunmak olduğunu belirterek, Rojava’da bulunduğu ve devrimci mücadele yürüttüğü için mutlu olduğunu dile getirdi.
Daha önceleri Kürt halkı, Kürdistan konusunda az bilgisi olduğunu ancak Rojava’ya gelmesinin ardından Kürt halkı ve Kürdistan konusunda daha fazla bilgi sahibi olduğunu söyleyen Tirej Gabar, Rojava’da Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesini daha yakından tanıma imkanı bulduğunu söyledi.
Kürt halk önderi Öcalan’ın ortaya koyduğu özgür yaşam ve demokratik konfederalizm felsefe ve modelinden çok etkilendiğini kaydeden Gabar, dünya halklarının özellikle de kadınların Öcalan gibi bir devrimci öndere sahip olduğu için çok şanslı olduğunu ve Öcalan’a her koşul altında sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.
ROJAVA’DA SAVAŞIN YAKICILIĞI, YIKICILIĞI VE DİRENİŞ İLE KARŞILAŞTIM
Rojava’ya gelmeden önce, Rojava hakkında çok farklı düşüncelere sahip olduğunu belirten Tirej Gabar, Rojava’ya ilk bastığı gün savaşın yakıcılığı, yıkıcılığı direniş ile karşılaştığını ifade etti.
Rojava’da dikkatini çeken en büyük şeyin YPG/YPJ savaşçılarının sadece kleş ve ferdi silahlar ile ortaya koydukları direniş olduğunu vurgulayan Tirej Gabar, dikkatini çeken bir başka şeyinde asayiş kontrol noktaları belirtti.
Tirej Gabar, önceleri kontrol noktalarına pek anlam veremediğini ancak daha sonra bu kontrol noktalarının halk için ne kadar hayati olduğunu fark ettiğini söyledi.
Rojava’da Türk devleti, Barzani ve KDP’si tarafından uygulanan ağırlaştırılmış ambargoya da şahit olduğunu kaydeden Tirej Gabar, “Türk devletinin Rojava’ya ambargo uygulaması anlaşılır. Kendisini Kürt lideri ve Kürt partisi olarak lanse eden Barzani ve KDP’sinin ambargo uygulaması ihanetle eş değerdir” dedi.
Barzani ve KDP’sinin Şengal’de Ezidileri DAİŞ barbarlığına teslim ederek Kürt halkına ihanet ettiğini söyleyen Tirej Gabar, YPG/YPJ savaşçılarının ve HPG, YJA-STAR gerillalarının Ezidileri DAİŞ çetelerinin soykırım ve katliam girişiminden kurtardığını kaydetti.
Bakurê Kürdistan’ın Batman kentinde DAİŞ soykırımı ile yüz yüze kalan ve kampta kalan Ezidileri ziyaret ettiğinde Ezidi halkının da bu gerçeği dile getirdiğini aktaran Tirej Gabar, Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin bir insanlık hareketi olduğunu Şengal’de, Mexmur, Kerkük vb. alanlarda ortaya koydunu ifade etti.
Barzani ve KDP ‘ye bağlı ENKS çetelerinin Cerablus, Ezaz, El Rai ve Şexmeqsud’da ve Halep’te Türk devletinin çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ifade eden Tirej Gabar, Barzani ve KDP ve de onların Rojava’daki bağlantılarının bu bölgelerde Türk devletinin Kürt’süzleştirme politikalarına hizmmet ettiklerini vurguladı.
DİL KONUSUNDA ÇOK PROBLEM YAŞADIM
Rojava’da yaşadığı en büyük zorluğun dil sorunu olduğunu ifade eden Tirej Gabar, bu durumun kendisi için çok büyük bir problem olduğunu söyledi.
İtalyan YPG savaşçısı Tirej Gabar, Kürdistan’a gelen herkesin aynı şoku yaşadığını belirterek, Kürt toplumunda hemen hemen hiç kimsenin İngilizce bilmediğini ve bunun da aslında kısmen iyi olduğunu dile getirdi.
Bu durumun Kürtçe öğrenmeyi daha hızlı hale getirdiğini kaydeden Tirej Gabar, Kürt dilinin öyle çok basit bir dil değil olmadığını ve Avrupa dillerinden çok farklı olduğuna dikkat çekti. Bundan kaynaklı olarak dili daha iyi öğrenmek için diğer dillere göre daha çok emek vermek gerektiğine değindi.
DÜNYANIN EN YOKSUL BÖLGESİ KÜRDİSTAN
Rojava’daki yaşam ile Avrupa’daki yaşam arasında çok büyük fark bulunduğunu belirten Tirej Gabar, dünyadaki eşitsizliğin ve sıkıntının ana kaynağının fakirlik olduğunu söyleyerek Kürdistan’daki yoksulluğa dikkat çekti.
Tirej Gabar, Avrupa’da ve Amerika’da da fakirlik olduğunu ancak Kürdistan’ın dünyanın en yoksul ve en fakir ülkesi olduğunu vurguladı. Bununda Kürdistan’ın emperyalist paylaşım savaşı sonrası 4 parçaya bölünmesi ile oluştuştunu söyleyen Tirej Gabar, bu durumun günlük hayatta tüm çıplaklığıyla ortada olduğunu söyledi.
Kürt halkına yönelik çok ağır bir saldırı olduğuna dikkat çeken Tirej Gabar, Rojava’nın antik tarihin olduğu bir yer olduğunu ve bundan kaynaklı olarakta Rojava’nın korunması gerektiğini belirtti.
DÜNYANIN KÜRTLERE BAKIŞI ROJAVA DEVRİMİ İLE BİRLİKTE DEĞİŞTİ
Tirej Gabar, ABD ve Avrupa ülkelerinin yıllardır Kürt Özgürlük Hareketini terörize ettiğini, ancak Rojava devrimi ile birlikte dünyanın Kürtlere bakış açısının önemli oranda değiştiğini belirtti.
Türk devletinin, Kürt Özgürlük Hareketini halkların gözünde ve uluslararası alanda karalamak için gerek siyasi gerekse askeri bütün olanakları devreye koyup kulandığına dikkat çeken Tirej Gabar, Türk devletinin DAİŞ, Cephet El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murat Tugayı vb. çete gruplarına destek vererek suç işlediği ve terör destekçisi olduğunu ifade etti.
Türk devletinin Kürt ve Kürt Özgürlük Hareketi düşmanlığı temelinde DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murat Tugayı, Ceyş El İslam gibi barbar çete grublarına öncülük ederek Ortadoğu’da terör estirdiğini belirten Tirej Gabar, ‘ Türk devleti iyi bilmeli ki, Kürt halkı sonuna kadar kendi özgürlük değerlerine sahip çıkacak. Ve bu uğurda nerede mücadele etmesi gerekiyorsa mücadele edecektir. Bu Kürt halkının en doğal hakkı ‘ diye konuştu.
Tüm halkların Rojava devrimi temelinde özgür yaşamı inşa etme göreviyle karşı karşıya olduğunu söyleyen İtalyan YPG savaşçısı Tirej Gabar, Rojava devrimi üzerindeki kirli plan ve projelerin devre de olmaya devam ettiğini kaydetti.
Tirej Gabar, Rojava devrimi üzerindeki tehlikelerin bertaraf edilmesi için tüm halk ve inanç topluluklarının güç birliğini sürdürmesi gerektiğini hatta daha da geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
Tirej Gabar, Türk devletinin de bir an önce bu kirli politikalarından ve Kürt düşmanlığından vazgeçmesi gerektiğini ifade etti.
DEMOKRATİK KONFEDERALİZM ORTADOĞU’YU AYAKTA TUTABİLİR
Tirej Gabar, Kürt halk önderi Öcalan’ın ortaya koyduğu Demokratik Konfederalizm modelinin Ortadoğu’daki milliyetçi, mezhepçi fay hatlarını ortadan kaldırabilecek tek model olduğunu belirtirken, Demokratik Konfederalizmin Ortadoğu’yu ayakta tutabilecek tek sistem olduğunun da altını çizdi.
Demokratik Konfederalizm ile Kürt, Türk, Arap, Süryani, Çerkes, Ermeni vb halk ve inanç topluluklarının bir arada özgürlük, adalet ve eşitlik hukukuna dayalı bir şekilde yaşayacağı demokratik Ortadoğu’nun inşa edileceğini kaydeden Tirej Gabar, tüm halkları Demokratik Konfederalizm mücadelesini yükseltmeye çağırdı.
Mınbiç ‘i özgürleştirme hamlesiyle beraber Rojava - Kuzey Suriye topraklarında Şeddadê, Hesekê, Grê Spî, Eyn İsa gibi alanlarda gelişen DAİŞ ve Türk devleti saldırılarına birde Cerablus ve El Rai işgali eklendiğine dikkat çeken Tirej Gabar, bu saldırıların esas olarak Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemini hedeflediğini belirtti.
Rojava-Kuzey Suriye topraklarının adım adım özgürleştirildiğine değinen Tirej Gabar, YPG/YPJ güçlerinin büyük bir fedakarlık ile Türk devleti destekli DAİŞ çetelerine ve Suriye Ulusal Koalisyonuna bağlı Sultan Murat Tugayı, Cephet El Nusra, Ehrar El Şam vb. çete gruplarına karşı savaştığını vurguladı.
Tirej Gabar YPG savaşçısı olmaktan gurur ve onur duyduğunu da dile getirerek, Rojava devriminin kalıcılaşması, tüm dünyaya yayılması için mücadelesine sonuna dek devam edeceğini söyledi.
İTALYAN GENÇLİĞİNE ÇAĞRI: KÜRT HALKI AĞIR SALDIRILAR ALTINDA
Tirej Gabar, Rojava devrimin tasfiye edilmeye çalışıldığını, son haftalarda Kürt halkına yönelik saldırıların yoğunlaştığını ifade ederek İtalyan gençliğine çağrıda bulundu.
Barışçıl eylemlerin her zaman ilk tercih olması gerektiğini ifade eden Tirej Gabar, barışçıl eylemlerle sorunların çözülmediği gerçeğinin de görülmesi gerektiğini vurguladı. Türk devleti ve desteklediği çete gruplarının son haftalarda Rojava’ya ve Kürt halkına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığını söyleyen Tirej Gabar, şuan ki durumda barışçıl eylemselliklerin geliştirilmesinin bir fayda sağlamayacağını belirtti.
Saldırılara karşı radikal eylemsellikler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Tirej Gabar, bu radikal eylemselliklerin başında da YPG/YPJ saflarına katılarak Rojava devrimine sahip çıkmak ve işgalci, sömürgeci ve barbar çetelere karşı devrimci mücadeleyi yükseltmek olduğunu vurguladı.