Bir araştırmaya göre, ülkedeki göçmenlerin kurduğu şirketler sayesinde bir milyonu aşkın yeni iş alanı yaratıldı.

Bertelsmann Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, 2005 yılından sonra ülkeye gelen göçmenlerin ülke ortalamasının üzerinde bir oranda kendi işini kurduğu görüldü. Buna göre, kendi işyeri olan göçmenlerin sayısı da dörtte bir oranında artarak 709 bine ulaştı.

2005 yılında göçmenlerin sahibi olduğu işyerlerinde çalışan kişi sayısı 974 bin iken, bu sayı 2014’de 1,3 milyona kadar çıktı.

Araştırmada, aynı dönemde göçmenlerin sayısının sadece yüzde 9 oranında arttığı anlaşılırken, bunun göçmenlerin ekonomiye yaptığı katkı dikkate alındığında oldukça düşük olduğunun altı çizildi.

SADECE ‘BAKKAL’ YADA ‘DÖNERCİ’ DEĞİLLER

1949 yılından sonra ülkeye gelen veya ebeveynlerinden en az biri göçmen olan kişilerin dahil edildiği araştırmada, göçmenlerin sadece cafe, döner veya benzeri işyerleriyle ilgilenmedikleri de vurgulandı. Göçmenlerin birçok farklı alanda kendi işyerlerini açarak, ekonomiye katkı sundukları tespiti yapılan araştırmada, küçük ticari veya yiyecek satışı yapılan işletmelere sahip göçmenlerin oranının 10 puan azalarak yüzde 28’ye gerilediği kaydedildi.

Göçmenlerin giderek daha fazla eğitim gerektiren mesleklere yöneldiği ve işyerlerini bu alanlarda açtığı belirtilen araştırmada, start-up’lar ile makina üreticiliğinde de varlıklarının olduğuna dikkat çekildi.

İŞVERENLER ÇALIŞANLARA GÖRE YÜZDE 40 DAHA FAZLA KAZANIYOR

Bertelsmann Enstitüsü’nün araştırmasına göre, göçmen ailelerin gelirlerinde işveren olmanın etkisi az da olsa görülüyor. Buna göre, kendi işyerine sahip göçmen kökenlilerin aylık ortalama geliri 2 bin 167 euro olarak belirlenirken, işçi göçmenlere oranla yüzde 40 daha fazla gelire sahip oldukları belirlendi.

Ancak buna rağmen hem işveren hem de çalışan göçmenlerin Alman kökenlilere oranla yüzde 30 daha az kazandıkları anlaşıldı.