İsveç’in Örebro kentinde çalışma yürüten “Pen2Pen Uluslararası Gazeteci Komitesi” Polis-Cemaat ilişkisini ele aldığı yayımlanmamış kitabı nedeniyle 1 yılı aşkın tutuklu kalan Gazeteci-Yazar Ahmet Şık’a “İfade Özgürlüğü Ödülü” verdi.

3 Mayıs Dünya Basın Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Komite, dünyanın birçok ülkesinde basın ve ifade özgürlüğünün baskı ve tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de ifade özgürlüğü konusunda ciddi ihlaller yaşandığına dikkat çeken Komite, mesleklerini icra ettikleri için gazetecilerin tutuklandığı, ama tüm bunlara karşı gerçekleri açıklamaya devam eden gazeteciler olduğu belirtti.

Ahmet Şık’ın bu gazetecilerden biri olduğu belirtilen açıklamada, Şık’ın Türk polisinin dinci bir grupla olan ilişkilerini açığa çıkaran bir kitap üzerinde çalıştığı için tutuklandığı, serbest bırakıldığı gün savcı, polis ve hakimleri eleştiren bir açıklama yaptığı için hakkında dava açıldığı vurgulandı.

Memura hakaretten yargılanan ve ölümle tehdit edilen Ahmet Şık’ın “Baskı ve tehditlere rağmen gazeteciliğin gereğini yerine getirmeye ve ifade özgürlüğünü cesurca savunmaya devam ettiği” için ödüle layık görüldüğü belirtiliyor.

ÖDÜL VERİLMESİNE HEM SEVİNDİM, HEM DE ÜZÜLDÜM

Şık “Pen2Pen Uluslararası Gazeteci Komitesi” ne yollandığı teşekkür mektubunda, ödüle layık görülmesine hem sevindiğini hem de üzüldüğünü kaydetti. Kendisine ödül verilmesinin mesleğini layıkıyla yaptığının bir kanıtı olduğu için memnuniyet, ama Türkiye’den birine ödül verilmesinin ülkesinde hala ifade özgürlüğü sorunu olduğunu göstermesinden üzüntü duyduğunu ifade ediyor.

6 Mayıs akşamı da ödülün verilmesi dolayısıyle Örebro Üniversitesi’nde bir tören düzenlenecek. Şık’ın telefon aracılığıyla katılacağı konferansa Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EJF) Başkanı Arne König de bir konuşma yapacak.

AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ TÜRK BÜYÜKELÇİLİKLERİNE PROTESTO MEKTUPLARI

EJF, 3 Mayıs Basın Özgürlüğü dolayısıyla Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırıları ve 60'ı aşkın cezaevinde tutulmasını protesto etmek için kendisine bağlı sendikalara çalışma yürüttükleri ülkelerde bulunan Türkiye Büyükelçiliği'ne protesto mektubu vermeleri çağrısı yapmıştı.

Avrupa ülkelerinde faaliyet yürüten gazeteci sendika ve kuruluşları, Türk büyükelçiliklerine 3 Mayıs günü protesto mektupları verdi. Tutuklu meslektaşlarının da serbest bırakılmalarını talep etti.

Düzenlenecek tören öncesi bir açıklama yapan EJF Başkanı Arne König, Türkiye'nin gazetecileri hapseden ülkeler arasında ilk sırada bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin görevlerini yapmalarını engellemek için gazetecileri tutuklandığını, diğer gazetecileri susturmak amacıyla gazetecileri terörist olarak damgaladığını vurguladı.

GAZETECİLERİN CEZAEVLERİNDE TUTULMASINI KABUL EDEMEYİZ

Memur Sendikalar Konfederasyonu'nun (TCO) Uluslararası İlişkiler Şefi Helena Johansson ise gazetecilerin tehdit ve baskıya uğrama, hapsedilme riski olmadan görevlerini yapabilecekleri demokratik ve özgürlükçü bir ortamın yaratılması gerektiğini belirtti

Türkiye'de Kürt sorununun gündeme getirdiği ve Kürtlerin sorunlarını konu alan söyleşiler ve haberler yaptıkları için çoğunluğu Kürt olan gazetecilerin “devleti karalamak ve terör faaliyetleri yürütmekle” suçlandıkları dikkat çeken Johansson “Biz TCO olarak bu durumu pek çok kez protesto ettik ve etmeye devam edeceğiz. Avrupa Birliği'ne üye olmak isteyen bir ülkenin mesleklerini yaptıkları için gazetecileri cezaevinde tutmasını kabul edemeyiz” dedi.