İsveç PEN Kulubü tarafından yapılan açıklamada Erdoğan’ın “Yeni yarattığı yazarlık ve o küçük doğruların hapishanesini kırmak için kullandığı dil nedeniyle bu yılkı Tucholsky Ödülü’ne layık görüldüğü” belirtildi.

PEN tarafından yapılan basın açıklamasında, Türkiye’nin önde gelen yazarları ve insan hakları savunucularından Aslı Erdoğan’ın tabu olarak kabul edilen konulara değindiği belirtildikten sonra “O genç ve günümüzün Türk edebiyatının önde gelen ve en fazla tartışmalı isimlerinden biri olarak hiç bir zaman Kürtlerin haklarını, Ermeni soykırımını, kadınlara yönelik şiddeti ve Türkiye cezaevlerindeki işkenceleri yazmaya son vermedi” ifadelerine yer verildi.

Roman ve hikayeler yazan Erdoğan’ın aynı zamanda günlük gazetelerde insan hakları ve ifade özgürlüğünü savunan makaleler yazdığı belirtilen açıklamada, hem Türkiye hem de yurt dışında yazdığı edebi eserlerin ilgi ile karşılandığı ve aralarında İsveçcenin de bulunduğu değişik dillere çevrildiği belirtildi.

EDEBİYATIN TERÖRİZM OLARAK SUÇLANDIĞI BİR ÜLKE

Açıklamada, Erdoğan’ın PKK propagandası yaptığı suçlamasıyla yayınlanması yasaklanan Özgür Gündem Gazetesine 16 Ağustos günü yapılan baskında 25 gazete çalışanının gözaltına alınmasından sonra tutuklandığı ve insanlık dışı koşullarda hayati önemdeki ilaçları verilmeden cezaevinde tutulduğu bilgileri de yer aldı.

İsveç PEN Kulubü Başkanı Ola Larsmo, ödülün Erdoğan’a verilmesi nedeniyle İsveç medyasına yaptığı açıklamada Aslı Erdoğan tarihte totaliter rejimlerle başı belaya girmiş birçok önemli yazar gibi yeni edebiyatıyla egemenlere karşı susmadığını söyledikten sonra şunları kaydetti: “O, daha önce Tucholsky Ödülleri alan Nuruddin Farah, Svetlana Aleksijevitj ve Masha’nın geleneklerini sürdürdü. Türkiye’nin en önde gören yazarlarından birinin edebiyatın terörizm olarak suçlandığı bir ülkede duruşmasız tutuklu bulunması her şeyi ortaya koyuyor.”

EVRENSEL'DEKİ SÖYLEŞİSİ SVENSKA DAGBLADET GAZETESİNDE YAYIMLANDI

Görsel ve yazılı medya Erdoğan’a ödül verildiğini okurlarına duyururken İsveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Svenska Dagbladet, bugün Nuray Sancar ve Fatih Polat’ın Aslı Erdoğan’la avukatı aracılığı ile yaptıkları ve 13 Eylül günü Evrensel gazetesinde yayınlanan söyleşisini “Gücümü, gerçeği söylediğimi bilmekten alıyorum” başlığıyla yayımladı.

Söyleşiyi İsveçceye çeviren Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, Türkiye’nin önde gelen edebiyatçılarından Aslı Erdoğan’a Tucholsk Ödülü’nün verilmesinin kendisini çok sevindirdiğini söyledikten sonra, “Aslı Erdoğan Türkiye’de hapishanelerde süründürüyor ama yurt dışında çok önemli ve anlamlı ödüller alıyor. Vatan hainliği ile suçlanan ve 5’er yıl hapis cezalarına çarptırılan Can Dündar ve Erdem Gül de ödüller aldı. İsveç Yayıncılar Birliği Onları ödüle layık gördü. Türkiye’de ise durum tam tersi. Erdoğan’ı övmeyenler cezaevlerine atılıyor. Aslı’ya verilen bu ödül çok anlamlı. Uluslararası kamuoyu Aslı ve cezaevindeki diğer gazeteci ve aydınlara yalnız olmadıkları mesajını verdi. Aslı Erdoğan’ın en kısa sürede bırakılmasını ve Stockholm’de düzenlenecek ödül törenine katılmasını umut ediyorum” şeklinde konuştu.

150 bin kron tutarındaki Tucholsky Ödülü İsveç’in başkenti Stockholm’de 15 Kasım'da düzenlenecek bir törende Aslı Erdoğan’a verilecek. İsveç PEN Başkanı Larsmo, Erdoğan’ın o tarihe kadar serbest bırakılması ve yapılacak ödül törenine katılmasını umut ettiğini söyledi.

TUCHOLSKY ÖDÜLÜ

İsveç PEN, 1984 yılından bu yana basın ve ifade özgürlüğüne katkıda bulunmak için baskı altında veya cezaevinde tutulan bir yazar veya gazeteciye Alman Yazar Kurt Tucholski'nin anısına ödül veriyor. Nazi Almanya’sında kitapları yakılan Tucholsky, 1930'ların başlarında İsveç'e gelerek iltica talebinde bulunmuştu. İsveç Hükümeti'nin siyasi iltica talebini reddetmesi üzerine bunalıma giren yazar, 1935 yılında intihar etmişti.

Tucholsky Ödülü, 2001 yılında Atılım ve İşçinin Yolu dergisi editörü Asiye Güzel Zeybek, 2014 yılında da KCK davasından 5 yıl cezaevinde tutulan avukat ve insan hakları savunucusu Muharrem Erbey'e verilmişti.