Barış Blok’unun düzenlediği mitingde konuşan HDP Hakkari Milletvekilli Selma Irmak, Kürdistan’ın şu an Gezi’nin ta kendisi olduğunu vurguladı. “Türkiye, Kürdistan’ın sesini duymak ve faşizme karşı ele ele vermek zorundadır“ diyen Irmak, savaşı çıkaranlar kadar cesur olunması gerektiğinin altını çizdi.
“Aylardır faşizme, polise, panzerlere, silahlara, ölümlere direnen ve zulmün karşısında boğun eğmeyen Kürt halkının selamlarını getirdim size” diyerek sözlerine başlayan Selma Irmak, “ Savaşın, ölümün kol gezdiği sokaklarda, yaralı coğrafyanın barış haykırışlarını getirdim size. Selam olsun direnenlere, selam olsun zulmün karşısında boyun eğmeyenlere, selam olsun 25 gündür zindanlarda bedenleriyle halkın direnişine katılanlara, selam olsun Sur’a, Cizre’ye, Silvan’ın, Silopi’nin, Gever‘in sokaklarında direnen halka, selam olsun kan ile revan içinde yine de barış diyen annelere, selam olsun çocuğunu kaybeden ve “Ben bir asker, bir polis, bir gerilla annesiyim. Savaş istemiyoruz, barış istiyoruz” diyen onurlu annelere, kadınlara selam olsun” şeklinde konuştu.
6-7 EYLÜL CİZRE’DE, SUR’DA, YÜKSEKOVA’DA, SİLVAN’DA SÜRMEKTE
Bugün 6 Eylül olduğunu ve kimsenin bu tarihi unutamayacağını hatırlatan Irmak, bu ülkenin çok büyük günahlar işlendiğini, 6-7 Eylül de bu günahlardan sadece bir tanesinin olduğuna dikkat çekti. “Hala bu günahlarla yüzleşilmemiştir, bu günahtan tövbe edilmemiş ki , özür dilerim sizden hey Rum halkı denmemiştir” diyen Irmak, 6-7 Eylül‘ün hala sürdüğünü, 6-7 Eylül’ün bugün Cizre, Sur, Yüksekova , Silvan ve Lice ‘de devam ettiğini vurguladı. Irmak, “Halk göç ettiriyor, katlediliyor, provokasyon yapılıyor ancak ‘bunlar devlet düşmanıdır, bunlar teröristtir. O yüzden ölmeyi hak ediyorlar’ deniliyor utanmadan. Tıpkı, topraklarından koparılan, topraklarında yaşam hakkı bırakılmayan küçük Alan’ın kıyıya vuran cesedi gibi. Bu fotoğrafa sebep olanlar utanmış mıdır? Hiç sanmıyoruz. 6-7 Eylül’den utanmayanlar, 6-7 Eylül’ü her gün yaşatanlar bir çocuk cenazesinden utanır mı hiç. Hayır utanmamışlardır ve utanmayacaklardır çünkü onlar utanmazlardır” diye konuştu.
KÜRDİSTAN ŞU ANDA GEZİ’NİN TA KENDİSİ
Bu ülkede herkesin barış istediğini hatırlatan Irmak, şunları söyledi: “Savaşa ve faşizme geçit vermek istemiyoruz. O halde bizde savaşı çıkanlar kadar cesur olmalıyız. Kürdistan çok uzak değildir emin olun. Kürdistan yanı başınızdadır ve sizin bir sesinizi bekliyor. Türkiye halkı Kürdistan halkına ses verecek misiniz? Barış Blok’unun haykırışını Cizre’den, Sur içine, Yüksekova’ya yükseltecek misiniz? Eğer bugün birlik olamazsak, savaşın karşısında topyekûn bir duvar öremezsek geleceğimizi , yarınımızı ve her şeyden önemlisi umudumuzu kaybedeceğiz. Umudu yükseltmeye, başarma hazmını yükseltmeye, Kürdistan halkıyla dayanışmaya var mısınız ? O halde Gezi ruhuyla sesleniyorum size, Kürdistan şu anda Gezi’nin ta kendisi. Türkiye’de bir Gezi alanı olmak zorundadır. Türkiye ayağa kalkmak zorundadır. Türkiye Kürdistan’ın sesini duymak zorundadır. Eğer öyle ise o zaman ele ele vermenin zamanıdır. Korkmanın, geri çekilmenin, kaygı ile yaklaşmanın, yalana dolana inanmanın zamanı değildir.”
ONLARIN SONUNU GETİRMEYE HAZIR MIYIZ?
Faşistler, zalimler ve iktidar sahiplerinin, savaş çıkartan korkak diktatörler manipülasyonla halkları kandırma üzerinden savaş yürüttüğünü hatırlatan Irmak, satılık havuz medyasının da onların bu yolda en büyük destekçisi olduğunu vurguladı. ”Elbette ki kendi düşüncesine sahip çıkamayan yazar-çizerler, ne yazık ki paraya tapan ve bu iktidarı sürüp, devam edeceğine inanan bir takım aydınlar da onların yanında yer aldı” diyen Irmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlar, bizim kazanabilme umudumuzu kırmak istiyorlar. Onlar bizim birlikte ortak bir yaşam kurmamızdan korkuyorlar. Ödleri kopuyor bunu engellemek istiyorlar. Onlar bizim birarada direnmemizin onların sonu olduğunu biliyorlar. Peki onların sonunu getirmeye hazır mıyız? Kürdistan ve Türkiye halkı tıpkı Gezi de olduğu gibi, itiraz etmeye hazır mıyız?”.