İmralı’dan mesaj: Halkımız ayakta ve duyarlı olsun

İmralı’dan mesaj: Halkımız ayakta ve duyarlı olsun

İmralı Cezaevi'nde kalan tutsaklar 22 ay aradan sonra aileleri ile görüştü. Ağabeyi Şeyhmus Poyraz ile görüşen Felek Poyraz, ağabeyinin "Biz sonuna kadar Kürt halkı için mücadele etmeye, canımızı vermeye hazırız. Barış için ne gerekirse yapmaya hazırız. Sayın Öcalan gereken adımları atıyor. Ama artık Başbakan Erdoğan da gereken adımları atsın. Halkımız ayakta olsun, duyarlı olsun" dediğini aktardı. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi'ne 2009 yılının Kasım ayında getirilen ve 2011 yılının Mart ayından bu yana aileleriyle görüştürülmeyen Cumali Karsu, Şeyhmus Poyraz ve Hasbi Aydemir'in aileleri görüş için 28 Ocak'ta Kıyı Emniyeti Müdürlüğü'ne ait bir deniz aracı ile İmralı Cezaevi'ne gitti. Kapalı olarak gerçekleştirilen ve yarım saat süren görüşe aileler ayrı ayrı alındı. 22 ayın ardından Şeyhmus Poyraz ile görüşen anne Vezire Poyraz ve kız kardeşi Felek Poyraz İmralı Cezaevi'nde yaptıkları görüşmeyi  Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) anlattı. 

‘BÖYLE BİR ZULÜM DAHA ÖNCE HİÇ GÖRMEDİM’

Yaklaşık 23 aydır oğlu Şeyhmus Poyraz'ı görmediğini anımsatan anne Vezire Poyraz, "Cezaevine giderken çok sıkı bir aramadan geçirildik. Bizi en az 10 kez aradılar. Son olarak ben 70 yaşında olmama rağmen üzerimdeki kıyafetleri çıkarmamı istediler. Böyle bir zulüm daha önce hiç görmedim. Ben çıplak aramayı kabul etmedim" dedi. Oğluyla görüşmeyle ilgili bilgi veren anne Poyraz, "Oğlumla görüştüm, morali yerindeydi. Halkına, mücadele arkadaşlarına, ailesine selamları vardı" diye kaydetti. İmralı'daki tecridin kaldırılması gerektiğini ifade eden anne Poyraz, "Ben bir anne olarak akan kanın durmasını istiyorum. Cezaevlerinde ve dağlarda olan gençlerin huzur ve barış içinde evlerine dönmelerini istiyorum. Yaşadığımız bu acılar bitsin istiyoruz" diye konuştu.

’70 YAŞINDAKİ ANNEYE ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI’

İmralı'daki tutsakların Türkiye'deki diğer cezaevlerinden farklı olarak özel bir uygulamaya tabi tutulduğuna dikkat çeken Poyraz, "İmralı Cezaevi'nde tecrit halen devam ediyor. Arama sırasında bize sorun çıkardılar. Anneme çıplak aramayı dayatmak istediler. Buna tepki gösterdik kabul etmedik. Bunun üzerine Cezaevi Müdürü'nü çağırdılar. Müdür bana 'aramayı kabul etmiyorsan seni görüştürmeyeceğiz' dedi. Ben aramanın rutin bir uygulama olduğunu; ancak bu şekilde onur kırıcı olanını kabul etmeyeceğimizi söyledim. Biz cezaevi kurallarının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. İkide bir üstümüzü arıyorsunuz. 70 yaşındaki bir kadına utanmıyor musunuz, bu şekilde arama yapmaya' dedim. Ne yaparlarsa yapsınlar sinmeyeceğimizi, teslim olmayacağımızı ve görüşe gidip gelmeye devam edeceğimizi söyledim. Israrlarımız sonucunda çıplak arama dayatmasından vazgeçerek normal arama yaptılar. Bize dayatılan uygulamayı orada görevli rütbeli kadın askerler yapıyor. Zaten orada normal asker yok. Hepsi rütbeli askerlerden oluşuyor" dedi.

‘DİRENİŞ İÇİNDELER’

Aradan geçen 22 ayın ardından İmralı Adası'nda değişen tek şeyin gemi olduğunu aktaran Poyraz, "Öncesinde yıkık bir gemiyle bizi götürüyorlardı. 1 saatlik yolu 4 saatte gidiyorduk. Adaya gittiğimizde hepimizi bir solona alıp tek tek görüşe çıkardılar. Önce annem ağabeyimin görüşüne gitti. Annemden sonra da ben gittim" dedi. Ağabeyinin sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Poyraz şunları söyledi: "Bu kadar aydır kimse onlarla görüşmedi, yine de direniş içindeler. Ben ağabeyime Erdoğan'ın oğlu gelsin burada 5 dakika dursun bakalım, dayanabilir mi? diye sordum" diye konuştu.

ÖCALAN: BEN BAŞKAN OLABİLİRİM, AMA BİZ YOLDAŞIZ

Ağabeyine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın durumunu sorduğunu kaydeden Poyraz, "Ağabeyim dedi ki; 'Başkan çok iyidir. Onların da selamı var.' Ona İmralı'ya gelip giden heyetleri sordum. O da bana 'Görüşmeler devam ediyor ama şu an sana bir şey diyemem. Ama her şey iyidir. Sayın Öcalan görüşmeler öncesinde ve sonrasında bizimle görüşüyor, bizi bilgilendiriyor. Sayın Öcalan görüşmelerle ilgili her türlü bilgi ve detayı bizimle paylaşıyor. Bir şey olduğunda en başta bizi çağırıyor. Bir araya geliyoruz, fikrimizi alıyor. Aldıktan sonra heyetlerle görüşüyor. Birlikte hareket ediyoruz. Bizim fikrimizi almadan kimseyle görüşmüyor. Birlikte, paylaşıp tartışıyoruz. Öcalan onlara 'Ben başkan olabilirim, ama biz yoldaşız. Ne olursa birlikte hareket edeceğiz' demiş" diye aktardı. Poyraz, "Ağabeyim bana Sayın Öcalan ve cezaevindeki tutsaklar olarak dışarıda olup biten gelişmeleri Özgür Gündem gazetesi aracılığıyla takip ettiklerini söyledi" diye kaydetti. Öcalan ve diğer tutsakların günde bir saat ortak alana çıktığını belirten Poyraz, ağabeyinin "günde bir saat bir araya gelip, Türkiye'de ve dünyada gelişen olaylar üzerinde tartıştıklarını" kaydetti. 

‘HALKIMIZ AYAKTA OLSUN DUYARLI OLSUN’

Ağabeyi Şeyhmus Poyraz'ın kendisine barış için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını aktardığını ifade eden Poyraz, "Ağabeyim; 'Bizi nereye, hangi kuyuya atarlarsa atsınlar. Biz sonuna kadar Kürt halkı için mücadele etmeye, canımızı vermeye hazırız. Barış için ne gerekirse yapmaya hazırız. Biz her şeye hazırız. Biz gereken adımları atıyoruz. Üzerimize düşen tüm görevleri yapıyoruz. Sayın Öcalan gereken adımları atıyor. Ama artık Erdoğan da gereken adımları atsın. Halkımız ayakta olsun, duyarlı olsun' dedi bana" ifadesinde bulundu. 

Artık barışın gelmesini istediklerini ifade eden Poyraz, "Akan kan bir an önce dursun, barış huzur ve özgürlük gelsin" diye konuştu. İmralı Cezaevi'nde sürdürülen tecridin bir an önce son bulmasını isteyen Poyraz, "Diğer F tipi cezaevlerinde olduğu gibi İmralı F Tipi Cezaevi'ndeki tutsakların da birlikte görüşe çıkmasını istiyoruz. Bizi görüşlere ayrı ayrı almasınlar. Herkes diğer cezaevlerinde nasıl açık ve kapalı görüş yapıyorsa İmralı Cezaevi'nde de aynı şekilde yapılsın. Burada özel uygulamadan çok rahatsız oluyoruz. Oraya görüşe gittiğimizde Sayın Öcalan'ı da görmek istiyoruz" dedi.