İHD ve TUHAD-FED'den İç Anadolu cezaevlerine dair rapor

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu ile Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), cezaevlerinde artan baskı ve ihlallere ilişkin toplantı düzenledi.

İHD ve TUHAD-FED İç Anadolu komisyonları, cezaevlerindeki baskı ve işkencelere ilişkin rapor hazırladı. Üç ay içinde 381 tutsağın sürgün edildiğini ve sürgün edilen tutsakların işkenceye uğradığının belirtildiği raporda, hasta ve kadın tutsaklara da ayrıca saldırı geliştirildiği kaydedildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Cezaevi Komisyonu ile Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), cezaevlerinde artan baskı ve ihlallere ilişkin toplantı düzenledi.

İHD Ankara Şubesi'ndeki toplantıda konuşan TUHAD-FED İç Anadolu Temsilcisi Havva Özcan, AKP/Saray'ın savaş politikasıyla birlikte cezaevlerinde siyasi tutuklulara yönelik baskı ve saldırıların arttığını aktardı.

300'Ü AŞKIN SÜRGÜN

Özcan, İç Anadolu'daki cezaevlerinde yaşanan ihlallere ilişkin bilgi vererek, bu bölgede bulunan cezaevlerinde 3 ay içerisinde 381 tutuklu-hükümlü sürgünü yaşandığını kaydetti. Ayrıca sürgünlerin tutsakları aç, susuz bırakarak ve kelepçeleyerek yapıldığı kaydeden Özcan, 'Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden Osmaniye Cezaevi'ne sürgün edilen Davut Adanur adındaki yaşlı mahpusun bu sürgün sırasında üç kaburgasının kırıldığı' örnek gösterdi.

'SAVAŞ KONSEPTİNE UYGUN CEZAEVİ YETKİLİLERİ ATANDI'

Özcan, cezaevine özellikle baskı oluşturabilecek müdür ve infaz koruma memurlarının atandığını, bunun da "savaş konsepti ile birlikte" geliştiği belirtti. Özcan, atılan her adımın "disiplin cezalarına" dönüştürüldüğüne dikkati çekerek, "Siyasi tutsakların tüm yasal hakları askıya alınmış. Şikâyet dilekçeleri dahi işleme konulmuyor" dedi. 

KADIN TUTSAKLARA CİNSEL ŞİDDET

Özcan, hücrelere gece yarısı baskınlar yapıldığı ve tutsakların eşyalarına el konulduğunu da dile getirerek, şöyle devam etti:

"Kürt illerinde çok sayıda mahpus sürgün edilmiş durumda. Kadın mahpuslar geldikleri yerlerde gözaltı sürecinde cinsel şiddete, kötü muameleye maruz kalmışlardır. Ayrıca çıplak arama dayatılmaktadır. Sincan Cezaevinde iki hasta kadın mahpus sevk edildikleri hastanede, hastane personeli tarafından kışkırtıcı bir şekilde hedef gösterilmiş ve kadınların tedavi olması engellenmiştir. Kadın tutsaklar tekrar tedavi için gitmeyeceklerini belirtmişlerdir." 

'HASTA TUTSAKLAR TEDAVİ EDİLMİYOR'

Tutsakların tedavilerinin de engellendiğini, Sincan Devlet Hastanesinde doktor ve sağlık personelinin ayrımcı, düşmanca tavırlar sergilediğini bildiren Özcan, Sincan Devlet Hastanesi'nde Ortopedi doktorunun tedavi için hastaneye getirilen tutsağa 'Ben bir köpeği tedavi ederim, seni etmem' diyerek sözlü şiddette bulunduğunu aktardı. 

Özcan, hasta tutsakların durumunun ağırlaştığı uyarısında da bulunarak, "Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutulan Celal Şeker artık yürüyemez hale gelmiştir. Celal Şeker'in bir gözünün görme yetisini yitirmiştir" dedi. Özcan, çocuk cezaevlerindeki baskılarında devam ettiği, çocukların şiddet ile itirafçılığa zorlandığını sözlerine ekledi.

AÇLIK GREVİNDEKİ TUTSAKLARA YILDIRMA POLİTİKASI

Özcan, 4 Mart'tan itibaren siyasi tutsakların süresiz ve dönüşümlü devam eden açlık grevi hakkında da bilgi verirken, açlık grevindeki siyasi tutsakların en dip hücrelere konulduğunu söyledi. 

TUHAD-FED İç Anadolu Temsilcisi Havva Özcan, "Mahpusların hepsi İmralı'ya sevklerini istemiş ve 2 ay açık ve kapalı görüşe çıkmayacaklarını belirtmişlerdir" diyerek, insan hakları ihlallerine acilen son verilmesi çağrısını yaptı.