Deneyimli Ortadoğu Uzmanı Arnold Hottinger, Öcalan’ın felsefesinin Ortadoğu halkları için büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, Kürtler öncülüğünde Ortadoğu’da halklar arasına konan ulus devlet sınırlarının ortadan kaldırılabileceğini söyledi. Hottinger “Öcalan bölge için çok önemli bir kişilik. Sorun olan onun tutsaklıktan kaynaklı rahat hareket edememesi. Öcalan’ın fikirlerinden kaynaklı Türkiye, Öcalan’ın özgür olmasını hiçbir zaman göze alamayacak” dedi.

89 yaşındaki İsviçreli Ortadoğu Uzmanı Gazeteci –Yazar Prof. Arnold Hottinger, Ortadoğu çıkmazında Kürtlerin geleceğini, Türkiye’nin içinde olduğu durumu ve Öcalan’ın bölge halkları acısından ne anlam ifade ettiğini ANF’ye değerlendirdi.

KÜRTLER ULUS DEVLETLERİN SINIRLARINI ORTADAN KALDIRABİLİR

Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere baktığımızda Kürtleri bunun neresinde görüyorsunuz?

Ortadoğu’da birçok devlet tarihsel olarak birçok şeye gebe kalmışken Kürtler ise kendi topraklarında ama 4 farklı ülkeye bağımlı olarak ayakta kalma mücadelesi verdi. Bu bölgede Kürtlerin kendilerini bire bir yönettiği bir devlet kurma şansı olmadı.

Belki bu durum biraz Kürtlerin avantajına olan bir durum çünkü Ortadoğu’da yeni bir ülke inşa etmek, yıkılan bir ülkeyi yeniden kurmaktan daha kolaydır. Ortadoğu’da bugün yaşanan gelişmeler ışığında şunu diyebiliriz Kürtler, kendi ülkesini inşa etme veya 4 parçada aralarına konulan sınırları kaldırması gereken bir süreçten geçiyor.

KÜRTLER ORTADOĞU’DA BİR BAŞLANGIÇ YAPABİLİR

Ortadoğu kaosunda Kürtlerin bağımsız bir devlet kurması gerektiğini mi söylüyorsunuz?

Ulus devlet mantığında bir devletten bahsetmiyorum kendisine karşı 4 parçada çizilen sınırların kaldırılarak bölgede sınırları anlamsızlaştıran bir yapıdan bahsediyorum. Örneğin Türkiye’nin yanı başında Kürtlere karşı çizdiği dikdörtgen şeklindeki haritanın değişmesinden bahsediyorum.

Bakın Fransa ve Almanya yıllarca birbirlerine karşı iki düşman güçtü ama şimdi aralarında var olan sınırların bir anlamı yok. Avrupa’da olan durumdan bahsediyorum.

Kürtlerde ulus devletlerin ortaya koyduğu sınırları ortadan kaldırarak Ortadoğu’da bir başlangıç yapabilir.

Bahsettikleriniz Ortadoğu gerçekliğinde kolay olur mu peki sizce?

Ama bu söylediklerim herkesin bildiği gibi çokta kolay olmayacak. Yıllardan beri belli güçlerin burada kendileri var etmek için korumak istedikleri bir sistemin varlığından bahsediyoruz. Buna bir de Kürtlere karşı ortada olan yaklaşımı eklersek çok daha zor.

Yine burada Kürtlere karşı Türkiye’nin tutumu çok önemli, gelinen aşamada Türkiye’de bugüne kadar var ettiği sabit sınırların ısrarından vazgeçmeli, hem bölgenin hem de kendi içerisinde yaşayan halkların renkliliklerini kabul etmeli.

Türkiye sadece bir kimlik üzerine kurulu değil ülkede reddedilmeyecek bir yapı Kürtler, Araplar ve buna benzer birçok kimlik yaşamaktadır.

Halklar arasına bir sınır çekmekten öte bu halkların birlikte eşit yaşamasına ön açacak siyaset içerisinde olunmalı.

Elbette ki bu söylediklerim belli gelişimlere bağlı, bunu başaracak olan sadece Türkiye’deki Kürtler değil. Kürtlerin yine çizilen bu sınırları ortadan kaldırmasında Irak içinde olduğu durumda büyük bir öneme sahip. Yine önümüzdeki dönemlerde İran’da gelişebilecek bir patlak Kürtlerin söylemek istediğim bu durumu gerçekleştirmesine yardımcı olabilir.

ROJAVA MODELİ ORTADOĞU İÇİN ÖNEMLİ

Rojava’da Kürtler tarafından inşa edilen bir sistem var bunun hakkında ne demek istersiniz?

Suriye’de devam eden iç çatışmalar ne kadar devam edecek kestiremiyorum. Yaşanan bu olaylardan kaynaklı Kürtler kendi bölgelerinde böyle bir yapıya gitti. Bu bölgede Kürtler öncülüğünde ortaya konan sistem hem Türkiye hem de DAİŞ tarafından büyük bir baskı altında tutulmak isteniyor.

Kürtlerin bugün orada bölge halklarını da içine de alan ve inşa aşamasında olan bu sistemin varlığı kuşkusuz Ortadoğu için önemli. Orada var edilen sistemin teorisi çok güçlü önemli olan bu teori doğrultusunda bir yapı var etmek. Ama bugün görünen gerçeklik, hep böyle gider mi ve daha çok demokratik yapıya kavuşturulur mu orası belli değil.

İleride burada yaşayan insanlar ne kadar bu sistemin varlığında söz sahibi olacak burası çok önemli.

Bu konuda Irak’taki durumu örnek gösterebiliriz, Irak Kürdistan’ında bugün iç sorunlar mevcut, burada Barzani başkan olarak kalacak mı kalmayacak mı bunun kavgası yürütülüyor.

Peki, Türkiye’nin bölgede oynadığı rol hakkında ne demek istersiniz?

Suriye’de iç çatışmalar başladığında Erdoğan o güne kadar arasının çok iyi olduğu Esad’ı bir anda terk etti ve Esad’ın karşısında yer almaya başladı. Esad’ın kısa zamanda düşeceğini hesap eden Erdoğan, ilk yıl bu şekilde bir siyaset içerisinde girdi Esad’ın kolay şekilde düşmeyeceğini anladıktan sonra direkt olmasa da dolaylı yönlerden Esad’ın devrilmesini hesap etti.

Sadece Erdoğan değil Amerika ve Arap ülkeleri de hep bunun üzerine kurdu siyasetini başta Türkiye olmak üzere bu güçler Suriye’nin kısa sürede parçalanacağını hesap ederek bu parçalanmada pay siyaseti güdüyorlardı. Ama istedikleri olmadı.

Erdoğan’ın Arap ülkeleri ile biraz ilişkileri artınca kendisini Arap dünyasının söz sahibi olarak görmeye başladı. Ve buradan bir güç alarak Esad’a daha çok yüklenme siyaseti ortaya koydu.

Hem Erdoğan’ın hem de diğer güçlerin amacı Esad’ın ortaya koyduğu yanlış politikayı düzeltmek değildi buradan elde edecekleri çıkarı hesaplamaktı. Ama düşündükleri gibi olmadı tabi ki.

AMERİKA ÇIKARI GEREĞİ TÜRKİYE’Yİ PKK’YE TERCİH EDİYOR

Ortadoğu’da yine büyük bir güç olan PKK’nin varlığı hakkında ne demek istersiniz?

Türkiye, NATO içerisinde coğrafi yapısından kaynaklı büyük bir öneme sahip bundan kaynaklı Amerika ve diğer güçler bu noktayı iyi kullanmak için Türkiye’yi her zaman PKK’ye tercih ediyorlar. Bu durum bu şekilde ne kadar devam eder bu noktada bir öngörüde bulunmak zor. Benim endişem Rusya’nın da Türkiye ile arasındaki ilişkiye zarar vermemesi için Amerika ile aynı tavır içerisine girmesi.

Bunlara rağmen PKK Ortadoğu’da büyük bir güç olarak kalmaya devam edecek. Erdoğan başkanlık sistemini dayatması bu ülkelerin Türkiye ile arasının bozulmasına ve anlattıklarımızın tam terse dönme durumu da yaşanabilir.

ERDOĞAN ÜLKENİN GELECEĞİNİ KENDİ HIRSINA BAĞLAMIŞ DURUMDA

Tam bu noktada Erdoğan’ın ortaya koyduğu siyaseti nasıl yorumlarsınız?

Erdoğan bugün bütün her şeyi başkanlık sistemine başlamış durumda. Burada kendisine en büyük engel Kürtler yani HDP olduğu için var olan barış sürecini bir anda yok saydı. Urfa’da yaşanan iki polisin ölümü bu savaşın daha da şiddetlenmesine neden oldu.

Erdoğan bu savaş politikasıyla Türkiye’deki milliyetçi kesimlerin oylarını alarak HDP karşısında aldığı yenilginin telafisini yapmak istiyor.

Erdoğan ülkeyi kendi malı gibi görüyor ve yaptıkları yanlışları hiçbir zaman kabul etmeyecek bir kişiliğe sahip bir özelliği var. Erdoğan ülkenin geleceğini kendi hırsına bağlamış durumda. Erdoğan’dan kaynaklı Türkiye büyük bir gerileme yaşadı. Erdoğan tek güç olma uğruna birçok gerçekliği yok sayıyor. Kürtler üzerinde kendi çıkarları gereği uygulamak istediği bir politika vardı buda Kürtler öncülüğünde boşa çıkarıldı.

Erdoğan’ın bir bütün olarak Kürtlere karşı uyguladığı politikalar ve Ortadoğu’da yaşanan diğer gelişmeler, Kürtler arasına konulan sınırların ortadan kaldırılmasına ve dört parçada ki Kürtlerin birlikte hareket etmesini şart koşar nitelikte.

ÖCALAN VE FELSEFESİ BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ

17 yıldan beridir Türkiye’de tutuklu bulunan Kürt Halk Önderi Öcalan hakkında ne demek istersiniz?

Öcalan’ı ve ortaya koyduğu felsefesini iyi biliyorum, Öcalan ve felsefesi hem Kürtler hem de bölge için önemli bir durum. Öcalan’ın ortaya koyduğu felsefenin Ortadoğu’da geçerliliği var. Sorun olan bölgenin bu durumda olduğu bir dönemde Öcalan’ın özgür olmaması. Tutuklu olmasından kaynaklı çok fazla hareket alanı yaratamıyor kendisine.

Türkiye sıkıştığı anda yani kendi çıkarı gereği Öcalan ile bir diyalog sürecine giriyor. Türkiye’nin Öcalan’ı serbest bırakacağını düşünmüyorum bu durum onları da aşan bir durum bunu göze alamıyorlar.

Arnold Hottinger kimdir

89 yaşındaki deneyimli İsviçreli Ortadoğu Uzmanı Gazeteci –Yazar Prof. Arnold Hottinger, yaşamını büyük bir kısmını Ortadoğu’da geçirerek bu bölgede hem araştırmalarda bulunmuş hem de Ortadoğu’da Gazetecilik yapmış. Ortadoğu üzerine 10 üzerinde kitap yazan Hottinger, İsviçre’nin Journal 21 adlı gazetesin de köşe yazarlığına devam ediyor.