Hıristiyan Demokratlar: Türkiye'nin işgali unutulmamalı

İsveç Hıristiyan Parti Milletvekili Lars Adaktusson, Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye işgalinin unutulmaması için İsveç ve Avrupa Birliği'nin, konuyu sürekli olarak gündemde tutması gerektiğini söyledi.

İsveç Hıristiyan Demokratlar'ın Avrupa Milletvekilliği görevini üstlenen Lars Adaktusson, pek çok kez Irak ve Güney Kürdistan'a giderek Asuri-Süryani ve Kürt temsilcilerle görüşmeler yaptı. Asuri-Süryani, Êzidî ve diğer azınlık halklara yönelik baskı ve saldırıları İsveç Parlamentosu ve medyasının gündemine getirdi.

Milletvekilliği ve partisinin başkan yardımcılığı görevini yürüten Adaktusson, geçtiğimiz günlerde parlamentoya yazılı bir önerge vererek, Güney Kürdistan'da Asuri-Süryani ve diğer azınlık halklara yönelik baskılara dikkat çekti. Ayrıca Ninova Ovası'nda yaşayan Asuri-Süryanilere özerklik tanınması için İsveç'in girişimde bulunmasını talep etti.

'TÜRKİYE'NİN İŞGALİ TÜM BÖLGE İÇİN TEHLİKELİ'

Parlamento Dış Politika Komisyonu'nda partisini temsil eden Adaktusson, ANF'nin Türk devletinin işgalci saldırılarına ilişkin sorularını yanıtladı.

Adaktusson, “İşgalden sonra topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Türkiye'nin bölgeye kalıcı olarak yerleşme ve bölgenin demografik yapısını değiştirme kaygıları var. Bu, tüm bölge için zararlı sonuçlara yol açar” dedi.

Dış dünyanın işgalden hemen sonra Türk devletinin saldırganlığına karşı tutum almasını olumlu karşıladıklarını söyleyen Adaktusson, şu uyarılarda bulundu.

“Bu tür işgal ve benzeri saldırılardan sonra konunun unutulma riski var. Başlangıçta işgal dünyanın her tarafında olduğu gibi İsveç'te de tartışıldı. Aralarında İsveç'in de bulunduğu pek çok hükümet işgali kınadı. Ama olanları unutmamalıyız. Konuyu her zaman gündemde tutmalıyız. Ben, Kuzey Doğu Suriye'ye yönelik işgal ve saldırılarının unutulabileceği kaygısı taşıyorum. Bu, bölge için zararlı sonuçlara yol açar. İsveç hükümetinin konuyu Avrupa Birliği gündemine getirmeyi sürdüreceğini ve Türkiye'nin saldırılarının yol açtığı sonuçları canlı tutacağına inanıyorum.”

'YENİ BİR YAŞAM KURMAKTA ZORLANIYORLAR'

Adaktusson, pek çok kez Irak ve Güney Kürdistan'a giderek bölgede yaşayan Asuri-Süryani ve Kürt yöneticileriyle görüşmeler yaptığını hatırlattı. Adaktusson, bundan 5 yıl önce Musul'u işgal eden DAİŞ'in Ninova Ovası ve Şengal'de Asuri-Süryani ve Êzidîlere yönelik soykırım yaptığını ve bu halkların toprakları terk etmek zorunda kaldığını belirtti. 2014 yılında bölgeden göç etmek zorunda kalan 500 bin kişiden bir kısmının DAİŞ'in yenilgisinden sonra geri dönüş yaptığını ama yeni bir yaşam kurmada güçlüklerle karşılaştıklarını söyledi.

'ASURİ-SÜRYANİLER KENDİLERİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR'

DAİŞ'in yakıp yıktığı bölgenin yeniden inşası için dış dünyanın yaptığı yardımların yetersiz olduğuna, pek çok Asuri-Süryani’nin kendisini güvende hissetmediğine dikkat çeken Adaktusson, "Bundan dolayı bazıları evlerine dönmeye cesaret edemiyor. En önemlisi de bu bölgenin nasıl yönetileceği konusunda belirsizlik var. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde Irak'ın başka yerlerine ve Avrupa'ya göç edenler geri dönüş konusunda tereddütler yaşıyor” dedi.

'ETNİK TEMİZLİK YAPILIYOR'

DAİŞ'in askeri olarak yenilmesine karşın bölgede Hıristiyanları kafir olarak gören ve aşağılayan aşırı İslamcı grupların varlıklarını sürdürdüklerini söyleyen Adaktusson, bölgede yapılan etnik temizliğe şu ifadelerle dikkat çekti:

"Şu anda bölgede demografik değişim oluyor. Bu Bağdat rejiminin onayıyla hızla gerçekleşiyor. İran'ın bölgede etkinliğini artırması bir başka sorun. İran rejiminin finanse ettiği 60-70 bin kişiden oluşan Şii milis gücünün bir kısmı Asuri-Süryanilerin yaşadığı Musul ve Ninova Ovası'nda konuşlandırılıyor. Tüm bunlardan dolayı Asuri-Süryaniler kendilerini güvende görmüyor.”

'ÖZERK BÖLGE OLUŞTURULMALI'

Adaktusson, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve ona bağlı peşmerge güçleriyle Asuri-Süryaniler arasındaki ilişkilerin de iyi olmadığını belirttikten sonra, sorunun çözümü için şu önerilerde bulundu:

"Burada esas sorumlu Irak hükümetidir. Irak, ülkesindeki azınlık halkların haklarını korumak ve güvenliklerini sağlamakla yükümlü. Orada yaşayanlar bölgenin kadim halkları. Avrupa'da bizler Irak hükümetine sorunu çözmesi için baskı uygulamalıyız. Irak hükümetinin Ninova Ovası'nda Asuri-Süryaniler için özerk bir bölge oluşturması bu halkların geleceğini güvence altına alacaktır ve dış dünyaya olumlu bir sinyal gönderecektir.”

'İSVEÇ GİRİŞİMDE BULUNMALI'

Avrupa ülkeleri arasında Irak'a en fazla insancıl ve askeri yardımda bulunan ülkenin İsveç olduğunu söyleyen İsveç Hıristiyan Parti Milletvekili Lars Adaktusson, "Bundan dolayı konunun parlamentoda tartışılması için önerge verdim. İsveç Hükümeti'nin Irak'ın ülkede yaşayan azınlık halklara karşı sorumluluğunu üslenmesi için siyasi ve diplomatik ilişkilerini kullanmasını ve Asuri-Süryaniler için özerk bir bölge oluşturulmasını için girişimde bulunmasını istiyoruz” dedi.