HDP’ye verilen her oy barışa ve çözüme gidecek
TEV-ÇAND Komitesi üyesi Delîl Dilpet 1 Kasım 2015 seçimlerine ilişkin son dönemlerde AKP eli ile adı DAİŞ ile gündemleştirilen Adıyaman halkına çağrıda bulundu.
TEV-ÇAND Komitesi üyesi Delîl Dilpet 1 Kasım 2015 seçimlerine ilişkin son dönemlerde AKP eli ile adı DAİŞ ile gündemleştirilen Adıyaman halkına çağrıda bulundu.
Delîl Dilpet, Adıyaman halkının yurtsever, barışçıl, demokratik çözümden yana olan bir toplum olduğunu kaydederek, Adıyaman halkının kullanacağı her oyu bilinçli kullanması gerektiğini söyledi. AKP’ye verilecek her oyun kendisinden yeni canlı bombaların çıkması, adının daha fazla DAİŞ vahşetiyle anılmasını birlikte getireceğine dikkat çeken Dilpet, ‘Bir Adıyamanlı olarak Adıyaman halklarına çağrım şudur; iradenizi HDP’yi güçlendirmek için kullanın.’ dedi.
TEV-ÇAND Komitesi üyesi Delîl Dilpet 1 Kasım 2015’te Türkiye’de yapılacak seçimde Adıyaman halkına şöyle seslendi:
AKP’YE GİDECEK HER OY KÜRTLERİN KANININ AKMASINE NEDEN OLACAKTIR
Devlet ve hükümet olarak AKP devletin tüm gücünü kullanarak halkımızın üzerine kapsamlı bir saldırı başlatmış durumdadır. Halkımızın bırakalım taleplerini kabul etmek mezarlarına bile saldıracak hale gelmiştir. Kürt sorununu çözme söylemi ile iktidara gelen AKP’nin bırakalım çözmesini bu sorunu daha fazla kördüğüm haline getirerek, halkları karşı karşıya getirdiği bir süreci yaşar durumdayız. En son AKP’nin bugün ki resmiyeti olmayan başbakanı Kürt halkını “Beyaz Toros’lar” tehdit eder duruma geldi. Ya biz oluruz ya da ölüm olur. Kürt halkına iki seçenek olarak JİTEM’in faili meçhulleri ile 90’lı yılları gösterdi. “Beyaz Toros’lar” 90’lı yılların JİTEM’inin Kürt halkına karşı uygulamalarıydı, bugün o yıllardan geride kalır bir durum yok. Her gün Cîzre, Silopî, Nuseybîn, Gever, Kürdistan’ın diğer il ve ilçeleri ve hatta Amed’in mahalleleri kuşatma altına alınıyor, tanklarla, toplarla vuruluyor. Hangi araçla bizi daha fazla tehdit edecek durumdadırlar ki. Dedikleri ‘ya bana oy verip iktidar yaparsınız ya da ölümden başka bir seçenek yoktur’. AKP’ye gidecek her oy kuşkusuz ki Kürtlerin kanının akmasına neden olacaktır.
AKP SAVAŞI GÖRÜŞMELERİN DURMASIYLA BAŞLATMIŞTI
2013 yılında Önderliğimizin ilan etmiş olduğu demokratik çözüm süreci ile birlikte belli umutlar yaratılmak istendi. Fakat gelinen aşamada Dolmabahçe Deklarasyonun açıklamasından ve 5 Nisan’dan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp Dolmabahçe’yi, müzakereyi, iki yıllık yaşanan sürecin tümünü reddetmesi yeni bir çatışma sürecine girme eğilimini açığa vurmuştu. AKP savaşı Önderlik ile yapılan görüşmelerin durmasıyla başlatmıştı.
HDP’NİN YÜZDE 13LÜK OYU AKP’YE CİDDİ BİR DARBEYDİ
Cumhurbaşkanı, başbakan devletin tüm yetkilerini ve imkanlarını kullanarak yapmış olduğu çalışmalarla hep beraber başkanlık sistemini esas alan bir yaklaşımla hareket ettiler. Fakat halkların demokratik, diyalog, birlikte yaşama iradesinin ifadesi olan HDP, bu seçimlere büyük bir inançla girdi ve %13’lük bir oy ile zaferle çıkarak 80 milletvekili ile parlamentoya girdi. Bu AKP’nin tek başına iktidar olmasını engellediği gibi devletin AKP’nin yürütmüş olduğu çözümsüzlük politikalarına da ciddi bir darbeydi. AKP’nin birinci parti olmasından ziyade halkların iradesini temsil eden HDP’nin başarısıydı.
TEKÇİ YAKLAŞIM 7 HAZİRAN SEÇİMLERİYLE YERLE BİR OLDU
Fakat AKP bu demokratik zaferi veya yaklaşımı benimsemedi. Cumhuriyet tarihinde en yüksek seviyede halkların kendi iradeleriyle bu mecliste yer almaları, Erdoğan’ın ‘ biz bu seçimlerde çok zarar gördük’ yaklaşımına neden olan bir sonuçtu. Bu HDP’nin yansımasıydı. Ermeni, Roman, Asuri-Süryani halkları, ile faklı inanç ve kültürler bu mecliste kendi kimlikleriyle yer aldılar. Tekçi yaklaşım 7 Haziran seçimleriyle yerle bir oldu. AKP’nin bu kadar saldırgan bir duruma gelmesinin altında yatan temel neden budur.
DAİŞ İLE AKP BİR MADALYONUN İKİ YÜZÜ GİBİDİR
HDP’ye ve Kürt halkına karşı savaşı önceden başlattılar. HDP’nin Adana-Mersin bürolarının bombalanması, Amed mitinginin bombalanması DAİŞ’in yaptığı söylense de devletin ve AKP gladiosunun bu işin arkasında olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. DAİŞ ile AKP bir madalyonun iki yüzü gibidir. Beyaz Toros hatırlatmasını göz ardı etmemek gerekiyor.
AKP ‘YA İKTİDAR OLURUM YA DA ÇILGINCA ŞEYLER YAPARIM’ DİYOR
Ankara’da Türkiye tarihinin siyasal anlamda gösterebileceğimiz en kanlı katliamı bu amaçla gerçekleştirildi. Erdoğan ve AKP “ya iktidar olurum yada çılgınca şeyler yaparım” diyor. Bundan dolayı da yeni bir seçim sürecine girildi. Gerekli miydi diye sorarsak, aslında gerekli değildi. 7 Haziran’da ortaya çıkan sonuçla ortak bir kurucu meclisi kurabilecek ve çözümü gündemleştirebilecek bir sonuçtu. Fakat bu reddedildi ve meclise savaş dayatıldı.
BİR ANKARA KATLİAMI DAHA YAPTIRABİLİRLER
1 Kasım seçiminde kullanılacak her oyun barışa yada savaşa kullanılacak oylar olduğunu iyi bilmek gerekiyor. AKP diktatörlük oluşturmuş durumdadır. Kendiside ‘bu fiilen gerçekleşmiş bir durumdur ve hükümet bunun anayasasını oluşturmak durumundadır’ diyordu. Erdoğan, AKP ve onun kendini bilmez başbakanının ileriki günlerde daha büyük saldırılarda bulunabileceğini iyi görmek gerekiyor. Türkiye toplumuna bir Ankara katliamı daha DAİŞ eliyle yaptırabilirler.
ADIYAMAN HALKI YURTSEVER VE BARIŞÇIL BİR HALKTIR
Bu vesileyle Adıyaman halkına çağırıda bulunmak istiyorum. DAİŞ’in zemin bulduğu ya da patlayan bombalarla gündemleştirilen Adıyaman bu süreçte önemli bir rol oynayabilecek durumdadır. Geçmişte bazı tarikatlara ev sahipliği yapmış olsa da Adıyaman halkının savaştan herhangi bir çıkarı veya beklentisi yoktur. Adıyaman halkı yurtsever, barışçıl, demokratik çözümden yana ve bu tür şeylerle bağı olmayan bir durumdaydı. Fakat AKP ve devletin uygulamış olduğu politikalarla Adıyaman bu tür şeylerle bilinçli olarak gündemleştiriliyor. Bu Adıyaman’a yakışır bir değerlendirme değildir. Adıyaman halkı bu konuda HDP’den yana tavır alarak AKP’den hesap sorucu bir pozisyonda olmak durumundadır.
HDP’YE VERİLEN HER OY BARIŞA VERDİĞİNİZ OY OLACAKTIR
Adıyaman kullanacağı her oyu bilinçli kullanmak durumundadır. AKP’ye kullanacağı her oy kendisinden yeni canlı bombaların çıkması, adının daha fazla DAİŞ vahşetiyle anılmasını birlikte getirecektir. Bir Adıyamanlı olarak Adıyaman halklarına çağrım şudur; iradenizi HDP’yi güçlendirmek için kullanın. AKP’yi reddeden bir oy olmalıdır. Adıyaman halkı sandığa giderken oyunu demokratik yaklaşımları, barışı, çözümü esas alacak olan HDP’den yana kullanmalıdır. HDP, Kürt ve Türk halklarının beraber yaşamasının iradesidir. Anadolu’da yaşayan azınlıkların, halkların birlikte yaşamasının projesidir. HDP’ye verilen her oy barışa ve çözüme verdiğiniz oy olacaktır. Bu temelde tüm Adıyaman halklarına başarılar diliyorum.