HDP toplantısının konukları: Mevziler bırakılmamalı

HDP'nin Ankara'daki toplantısında konuşan konuklar, "HDP mevzilerden çekilmemeli" mesajını verdi.

HDP'nin kayyum gasplarına ilişkin bir süredir yürüttüğü tartışmalar sonucu hazırladığı tutum belgesini açıklayacağı toplantı Ankara'da devam ediyor. Toplantıda gasp raporunun açıklanmasının ardından, katılan konuklar da değerlendirmelerde bulundu.

ŞENOĞLU: TARİHTEKİ GİBİ FAŞİZME DİRENELİM

Konukların konuşmalarının satır başları şöyle:
HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu:
Kayyum darbedir, faşizmdir. Bundan daha acı, bundan daha çıplak bir gerçek yok. Üstelik bu tüm dünyanın bildiği bir gerçek. Bu ahlaksız iktidar, bu vicdansız iktidar, bu zulümden ölümden beslenen iktidar kazanımlarımızı gasp etmek istiyor. Ahlaksız olanlar, vicdansız olanlar gücü ellerinde tutabilirler ama bir gelecek inşa edemezler. Faşizme karşı tarihte nasıl direnildiyse öyle direnmek lazım.

BAYDAR: HDP'NİN YANINDA OLMAK ÇOK KIYMETLİ

Oya Baydar:
"Ben bölgeden değilim, Kürt değilim, HDP üyesi değilim. Peki niye buradayım? Hariçten gazel okumak için mi? Hayır. Ben buradayım. Öncelikle bireysel olarak bunu bir ahlaki ve insani mesele olduğunu gördüğüm için buradayım. Siyasi olarak baktığımda zaman da ben buradayım çünkü HDP’nin ülkenin ve bölgenin geleceğine dair kararlarından sorumlu olduğunu düşünüyorum. Bu sorumluluğu taşıyan bir partinin yanında olmayı çok kıymetli buluyorum.
Affınıza sığınarak söylüyorum, izninizle sine-i millet ile ilgili bir şey söylemek istiyorum: Sadece, kayyumlar meselesinden ibaret olmayan bir durum bu. Sadece kayyumlar meselesi üzerinden bir zulüm ama çok önemli gördüğüm bir şey. Bölgenin yakın geleceği için HDP’nin mevzilerinden gitmemesi gerektiğini düşünüyorum."

NAS: KİMSE HDP'YE YER VERMEDİ, HDP KAZANDI

Nesrin Nas:
"HDP yasal bir partidir ve bulunduğu yeri kimse ona göstermemiştir. Burası kazanılmıştır. Uzun bir mücadele, ağır bedeller ödenerek kazanılmıştır. Bu nedenle çekilmek, kendini tasfiye etmek, elindeki kazanımlardan vazgeçmek; bundan sonra tehdide dayalı siyaseti konuşmak anlamına gelir.
Bunun sadece HDP için değil Türkiye demokrasisi için, bütün demokrasi güçleri için çok ağır bir sonucu olur.
Kürt belediyelerine yönelik uygulama bir deneme sürümüdür. Bu uygulama eğer ses çıkarmazsak adım adım ülkenin her yerine yayılacak. 12 Eylül’deki gibi tüm ülkeyi kapsayacak. Bu nedenle HDP’nin Kürtlerin seçme seçilme hakları dahil tüm haklarına sahip çıkmazsak yarın hiçbirimizin savunacak hakkı kalmayacak."

ÇİFTYÜREK: BİRLİĞİ BAŞARIRSAK RÜZGAR LEHİMİZE

Kürdistan Komünist Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek:
"Biz inanıyoruz ki Cumhurbaşkanı HDP Meclis’ten ve belediyelerden çekildiği zaman zil takıp oynayacak. Ve üçüncüsü; sistem partilerinin Meclis’ten çekilmesi ayrıdır, Kürtlerin Meclis’ten çekilmesi ayrıdır. Kürt Meclis’ten ya da belediyeden çekildiği zaman önüne ayrı bir yol çıkacaktır.
Eğer bu siyasi tıkanıklık bu Çin işkencesi devam ederse, Kürt siyasetinin ağırlığını oluşturduğu HDP, bu siyaseti Kürt halkının önüne koymalıdır. Ben Meclis’ten ve tüm belediyelerden çekiliyorum bir şartla, Kürtler başta olmak üzere, baskı altındaki bütün halkların, bütün inançların, varlığını ve haklarını kabul eden yeni bir anayasayı Türk siyaset güçlerinin, Kürt halkının önüne koyuyorum. Dolayısıyla kendi kimliğimle siyaset yapma hakkımı bugün Kürt lafını eden CHP ve Saadet Partisi olmak üzere tüm demokrasi güçlerinin önüne koyuyoruz. Gelin, bunu omuzlayalım ve Türkiye demokrasi güçlerinin ve Kürdistan özgürlük davasını sürdürenlerin, halkların ve inançların önüne açalım denilecekse bu şartla sine-i millet konuşabilir."