'HDP, Tekirdağ’da bir Türkiye partisi'

Tekirdağ ve Çorlu’da seçimler kapsamında bir araya gelen halk HDP’nin bir Türkiye partisi olmasına vurgu yaparken baraj sorununun ve anti- demokratik uygulamaların aşılacağına dair mesajlar veriyor.

Geçtiğimiz Cuma seçim başlangıcını Edirne’den yapan Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan’ın ikinci durağı İstanbul oldu. İstanbul’daki ilçelerde çeşitli ziyaretlerde bulunan eş başkanlar daha sonra farklı farklı güzergâhlara doğru harekete geçti.

Eş Başkan Sezai Temelli’nin İstanbul’un ardından ilk durağı ise Tekirdağ Marmaraereğli’si oluyor. Burada seçim bürosu açılışına katılan Temelli’yi coşkulu bir kitle karşılıyor. Sezai Temelli’ye Tekirdağ milletvekilleri adayları da eşlik ediyor.

Seçim bürosu açılışı yapılırken biz de hem seçimleri hem de Tekirdağ’daki seçim atmosferini oradakilerle konuşma fırsatı buluyoruz. Konuştuğumuz birçok kişi seçimlerin anti- demokratik bir ortamda gerçekleşmesinden kaynaklı ortaya çıkan sorunlardan bahsediyor. Halkın görüşlerini açık ve net bir şekilde yansıtmaktan kaçındığını söyleyenlerin sayısı pek de az değil. Ama buna rağmen HDP’nin etkinliklerinde coşkunun eksik olmadığını da ekliyorlar çünkü kendileri de bu heyecanı yaşıyor.

KRİZ HİSSEDİLMEYE BAŞLADI

Aralarından biri, görüntü ve ses kaydı olmaksızın daha rahat konuşacağını ifade ederek yaratılan korku atmosferinden öyle ya da böyle kendilerinin de etkilendiğine değiniyor. Aynı kişiye HDP’nin Tekirdağ’da nasıl karşılandığını sorduğumuzda ise Kürt olduğunu söyleyen esnaftan; 30 yıl önce Marmaraereğli’sine taşındığını ve Tekirdağ’da HDP’nin Türkiye partisi olduğunu söylemesinin çok değerli olduğu cevabını alıyoruz. Çünkü Türkiye partisi olmanın buradaki birçok soruna da çözüme de kucak açması anlamına geldiğini dile getiriyor aynı esnaf.

Seçim bürosunun açılışına gelenler arasında birçok inşaat işçisi var. Onlara ilk sorumuz ise ekonomik durum. Faiz artırımı ve kur yükselişinin ilk vurduğu alanlardan biri inşaat sektörü, haliyle çoğunun cevabı da “krizi işlerin durgunlaşmasından anlıyoruz” oluyor.

‘KAYBEDECEKLER’

Yine orada konuştuğumuz boya işleri yapan bir işçi ise işin başka bir yönünü yani siyasi baskı krizinin hikâyesini anlatıyor bize. Boya ustası olan bu işçi, BOTAŞ’ta işe girdiğini fakat ‘2008’de bir gözaltına alınmışsın’ denilerek işten çıkarıldığını anlatıyor. Ve sözlerini şöyle bitiriyor aynı boya işçisi “Sadece ekonomik kriz değil bu baskı ortamından dolayı işte 24 Haziran’da gidecekler.”

Burada konuştuğumuz birçok kişi HDP’nin barajı aşacağına inancı tam. Hatta Tekirdağ’daki önemli bir demokrat kesimin de böyle baktığının altı çiziyorlar ve bu baskı ortamını yaratanlara “kaybedecekler” demeyi de unutmuyorlar.

DEMİRTAŞ’IN SELAMI…

Ereğli’deki seçim bürosu açılışından sonraki istikametimiz Çorlu Ergene oluyor. Özellikle sanayinin oluşturduğu çevre kirliliği ile gündemde olan Ergene’de bir iftar yemeğine katılıyoruz Sezai Temelli ile. Temelli de konuşmasında Ergene’nin nasıl talan edildiğine değinerek başlıyor konuşmasına. İftar yemeği, havanın serin olmasına ve dahası yağmur yağma ihtimaline karşın açık havada bir hayli kalabalık geçiyor. Orada da sohbet imkânı yakaladığımız kişilerin ilk dile getirdiği şey anti- demokratik uygulamalar. Özellikle de Selahattin Demirtaş’ın içeride olması. Öte yandan gençleri yoğunlukta olduğu iftarda Sezai Temelli’nin Demirtaş’ın selamını iletmesi dahi coşkunun taşmasına yetiyor.

Ereğli’de de Ergene’de de tüm partilerin sokakları seçim coşkusuyla doldurduğunu söylemek pek mümkün değil. Hem Ramazan ayı hem de seçim çalışmalarının henüz yoğunlaşması, sokağı çok fazla hareketlendirmemiş; lakin şimdilik HDP kitlesinin en küçük etkinlikten büyüğüne kadar heyecanlı olduğunu söylemek mümkün.