Yazılı açıklama yapan HDP Göçmen ve Mülteci Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan mültecilerin toplam sayısına değindikten sonra, 'bu sayılar elbette büyük sayılardır, ancak Türkiye devlet olarak bunları yönetme kabiliyetine sahiptir' diye devam etmişti" dedi.

'CADI AVI BAŞLATTILAR'

Ağaoğlu, şöyle devam etti:

"AKP-MHP’nin bir dediğini sonra yalanlayan, gündelik politikalara her zaman malzeme olarak kullandığı genel politik yaklaşımları, mülteciler konusunda da devreye girmiş, 'İstanbul’a artık Suriyeli kaydı almıyoruz' diyerek devam etmiş, Suriyeli mültecileri mevcut nizamı tehdit eden, istikrarı bozucu unsurlar olarak ifade etmişti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bu yönlü açıklamasını hemen dikkate alan İstanbul Valiliği, adeta bir cadı avı başlatmış, Arapça tabelalara yönelik denetimlerin ardından, işyerlerine ani baskınlar yapılmaya başlanmıştır. Ardından geri gönderilme kaygısı taşıyan insanları adeta evinden çıkamaz hale getiren kimlik kontrolleri devreye sokulmuştur.

'ÖNCE GÖZ YUMDULAR, ŞİMDİ ÖLÜME GÖNDERİYORLAR'

Valilik yaptığı açıklamada sözde ülkeye kaçak yollarla giren ve suça karışan mültecileri sınır dışı ettiklerini, İstanbul’da kaydı olmayan (diğer illere kayıtlı) mültecilere kayıtlı bulundukları illere geri dönmeleri için 20 Ağustos’a kadar tarih verdiklerini ifade etmiştir. Uygulama yalnız bununla sınırlı olmayıp, bazı mültecilere gönüllü geri dönüş belgesi imza ettirildiğine dair iddialar mevcuttur. Uluslararası yasalar uyarınca yaşam tehlikesi yaşadıkları ülkeye geri dönmeye zorlanamayacakları yönünde maddeler bulunan mülteciler, ölüm tehdidine rağmen geri dönmeye zorlanmaktadır. Geri gönderilme kararı verilen mülteciler otobüslere doldurulmakta, geri gönderme merkezlerine ve ardından da Cilvegözü Sınır Kapısı üzerinden, İdlib ya da Efrîn'e geri gönderilmektedir.

Kayıtlı oldukları illerde iş, kaçak yollarla İstanbul'a gelen ve daha önce yapılmayan denetimlerle yetkili makamların da bu hale göz yumduğu mültecileri, sıfır noktasına dönme tehdidi, geri gönderildikleri takdirde ölüm tehlikesi beklemektedir. Mültecilere yönelik düşmanlaştırıcı politikalarını bildiğimiz AKP-MHP iktidarı, özellikle son dönemlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kaybetmeyi seçmenlerinin büyük ölçüde İstanbul’da yaşayan mültecilerin varlığından memnun olmadığı ile ilişkilendirip, mültecilere yönelik politikalarını ağırlaştırarak devreye sokmuştur."

'AKP-MHP'NİN YAYILMACI POLİTİKALARI...'

HDP Göçmen ve Mülteci Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, AKP-MHP'nin iç savaştaki rolüne dikkat çekerek, şunları da kaydetti:

"AKP-MHP iktidarının 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaşın yayılmasında büyük pay sahibi olduğunu, izlenen yayılmacı politikaların mülteciliği yaratan koşulların başında geldiğini, AKP-MHP'nin bu konudaki siyasi sorumluluğu olduğunu hatırlatırız."