HDP’li Orhan: Tutsakların hayatı risk altında

Türkiye’de 300 bin tutuklu ve hükümlü olduğunu belirten HDP vekili Muazzez Orhan, cezaevlerinin hijyenik koşullarının bulunmadığını ve tutsakların sağlığının büyük bir risk altında olduğunu söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘pandemi’ olarak ilan edilen koronavirüs (Covid-19) bütün dünyaya yayılırken, Türkiye’de de ölüm sayısı günden güne artıyor. 10 Mart’ta Türkiye’de görülmeye başlanan virüs nedeniyle hükümet şu ana kadar 75 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Türkiye cezaevlerinde ise 300 bin tutuklu ve hükümlünün sağlığı büyük tehdit altında. AKP hükümeti bu konuda yapılan çağrılara aldırış etmezken, Van cezaevinde henüz resmi olarak teyit edilmese de bir tutuklunun koronavirüsüne yakalandığı öğrenildi. 

Tecavüz, taciz, uyuşturucu gibi suçlarda infaz indirimi yapılması için çalışma yürüten hükümet, konu siyasi tutsaklar olduğunda ‘Terör suçu’ diyerek kamuoyunu yanıltıyor. Siyasetçiler ve sağlıkçılar da söz konusu olanın insan ve toplum sağlığı olduğunu belirterek ayrım yapılmadan cezaevlerinden tahliyenin kolaylaştırılmasını talep ediyor.

'AKP-MHP HÜKÜMETİ HER KAOSU FIRSATA ÇEVİRMENİN PEŞİNDE'

Konuya ilişkin bilgi veren HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, Türkiye ve Kürdistan'da cezaevi koşullarının bir insanın yaşayacağı koşullar olmadığını kaybetti.

Cezavlerinde su ve beslenme gibi sorunların bulunduğunu kaydeden Orhan, şöyle konuştu: "Cezaevlerinde kapasitesinin üzerinde tutuklu ve hükümlü var. Bu bile ciddi bir sıkıntı. Korona Türkiye’de 10 Mart’ta ortaya çıktı ve o günden bu yana yayılmaya devam ediyor. Temas ve hijyen konusunda korunmak gerekiyor ve cezaevinde bunlar yok. Cezaevine virüs girerse ölümlü sonuçlara yol açabilir. AKP-MHP hükümeti her kaosu Allah’ın lütfu olarak fırsata çevirmenin peşinde. 

Tacizci, istismarcıya infazda indirim düşünürken, siyasetçileri, barışı savunanları, aydınları ve gazetecileri bu indirimden yararlandırmıyorlar. Dikta yönetim anlayışı bu insanları ölüme mahkum etmek istiyor. Kürt düşmanlığı ile alakalı bir durum. Politikaya bakıldığında dışarıda ve içeride aynı politika uygulanıyor. Devlet vatandaşını korumak zorunda iken tam tersini yaparak hayatlarını tehlikeye atıyor."

'VAN'DA KRİZ MASASI OLUŞTURDUK'

İktidarın hukuki olarak ‘Terörün kapsamı’ konusunda kendisine göre bir yorumda bulunduğunu belirten Orhan, AKP-MHP iktidarının kendi siyasi anlayışına göre muhalif olan, hukuksuzluğu, eşitsizliği, yapılan katliamları dile getiren, kötü giden ekonomiyi eleştiren her insanı ‘Terör’ kapsamına soktuğunu belirtti.

Hükümetin kendinden olmayan herkesi içeride tutarak dikta rejimini sürdürmeye çalıştığını ifade eden Orhan, "Milliyetçiliği körükleyerek bir kaos ortamı ile süreci yürütüyorlar. Gazeteci ve aydınlar nasıl terör kapsamı içinde değerlendiriliyor. Türkiye’nin kendi hukukunda böyle bir şey yok.

Bir kriz koordinasyonumuz var. Orada iş bölümü yaptık. Her arkadaş bir alanla ilgileniyor. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Cezaevleri ile iki gün önce bir görüşmemiz oldu. Cezaevi yönetimi randevu bile vermedi. Bir sıkıntı ve vaka olmadığını söylediler. Cezaevlerinden gelen bilgiler tam aksini gösteriyor. Dolayısıyla Van için de aynı durum geçerli. Konuyu yakından takip ediyoruz. Tüm tutuklu ve hükümlülerin hayatı tehlike altında" diye konuştu.