HDP: Kürtlerin seçme-seçilme hakkı çiğneniyor!

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu adına Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, ilçe seçim kurullarının YSK'nin kararlarını çiğnediğini belirtti.

HDP, ilçe seçim kurullarının "sandık taşıma" meselesinde YSK'nin kararını çiğnediğini kaydetti. HDP, "YSK kararına rağmen alınan kararlar, Kürtleri siyasi yaşamdan tecride dönük siyasi iradenin ilk pratik adımlarıdır" diyerek, hükümete bu uygulamadan vazgeçme çağrısı yaptı.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu adına Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, ilçe seçim kurullarının YSK'nin kararlarını çiğnediğini belirtti.

'HÜKÜMET HER GÜN BİR SKANDALA İMZA ATIYOR'

Yazılı açıklama yapan Beştaş, 7 Haziran seçim sonuçlarını kabullenmeyen, 1 Kasım seçim sonuçlarını da şimdiden halka karşı açtığı savaşla, saldırılarla, tutuklama gözaltı operasyonlarıyla her yönden hükümsüz hale getirme çabası içinde olan AKP hükümetinin, her gün yeni bir skandala imza attığını vurguladı.

"Cizre ve Silopi Seçim Kurulları tarafından verilen sandıkları taşıma kararını kamuoyu ve parti olarak şaşkınlıkla öğrenmiş bulunmaktayız" diyen Beştaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Yüksek Seçim Kurulu’nun 3 Ekim’de konuyla ilgili aldığı kesin karara rağmen, Şırnak’ın Silopi ilçesi İlçe Seçim Kurulu, 19 Ekim tarihinde 3 mahalle ve 2 köyde toplam 26 sandığın taşınmasına, yine aynı şekilde Cizre İlçe Seçim Kurulu da Cudi, Sur ve Nur Mahallelerinde kurulacak olan 92 sandığın başka merkezlere taşınmasına karar vermiştir.

Bilindiği üzere daha önce bazı ilçe seçim kurullarının aldığı sandık taşıma kararlarına yapılan itirazları değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu, 3 Ekim 2015 tarihinde aldığı kararlarda ilçe seçim kurullarının sandık taşıma-toplama yetkisi olmadığını açıkça belirtmiştir.

'ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI'

YSK, güvenlik veya başka bir gerekçeyle sandıkların seçim bölgesi dışına taşınmasına ilişkin olarak seçmen iradesinin özgürce oluşması, Anayasal bir hak olan seçme hakkının engellenmemesi, kısıtlanmaması, seçmenin kendi sandık bölgesinde rahat ve basit bir şekilde oy kullanmasının sağlanması amacıyla güvenlik nedeniyle sandık yerlerinin seçim bölgesi dışına  çıkartılarak değiştirilmesi, bir başka seçim bölgesine taşınmasının TC Anayasası'nın 67. maddesine; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 3, 4 ve 5. maddelerine; 139 sayılı Genelge'nin 3. Maddesine aykırı olduğuna; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına ve Venedik Komisyonu kararlarına uygun görülmediğinden, bu yöndeki taleplerin reddine kesin olarak karar vermiştir. YSK kararları kesindir, her bireyi ve her kurum için bağlayıcıdır. İlgili seçim kurulları, YSK’nın konuyla ilgili kararlarını ve Anayasa’yı bölgede askıya alarak suç işlemektedir."

Beştaş, "Şırnak’taki birkaç memurdan oluşan seçim kurulları yargı kararını hiçe sayacak yeni bir işlem yapmaya cüret etmekte ise bunun arka planında B ve C planları olan siyasi bir merkez saklanmaktadır" diyerek, sorunun güvenlik sorunu olmadığını belirtti.

'HÜKÜMET DERHAL ENGELLEMELERDEN VAZGEÇSİN'

Beştaş, "Siyasi iktidar Cizre’de Silopi’de ve bölgenin birçok merkezinde ortaya koyduğu irade ile sandıkları halktan kaçırmaktadır. Seçme ve seçilme hakkı siyasi hakların temelidir. Saray ve emrindeki AKP, HDP’nin, bırakın baraj altında kalmasını, önce baskı ve katliamı esas alan terör politikalarıyla seçimlerden çekilmesi için her türlü yolu denemektedir. Bu politikayla Kürtlerin ekseriyetle oy verdiği partiyi seçimde devre dışı bırakmanın anlamı Kürtlerin seçilme hakkını fiilen elinden almaktır. ​Cizre ve Silopi’de yeni alınan sandık taşıma kararlarıyla yine Kürtlerin seçme hakkı elinden alınmaya çalışılmaktadır" diye kaydetti.

"YSK kararına rağmen alınan kararlar, Kürtleri siyasi yaşamdan tecride dönük siyasi iradenin ilk pratik adımlarıdır" tespitini yapan Beştaş, hükümeti derhal seçme hakkını kullanmaya dönük engellemelerden vazgeçmeye çağırdı.

Açıklamanın sonunda, "Partimiz başta Barış şehitlerimiz olmak üzere halklarımızın siyasi iradesine ve ortak yaşam mirasına her zamankinden daha çok sahip çıkacaktır" ifadesine yer verildi.