HDP: Hakaretlere karşı hukuksal süreci başlatıyoruz
HDP: Hakaretlere karşı hukuksal süreci başlatıyoruz
HDP: Hakaretlere karşı hukuksal süreci başlatıyoruz
Kobanê eylemleri ve sonrasında yaşanan olaylara dair Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile başlayan ve hükümet yanlısı basınının hedef göstermesiyle süren hakaretlere HDP cevap verdi: “Hukuk mücadelesi başlatıyoruz.”
Türk hükümetinin Kobanê direnişine yanlış yaklaşımını eleştirmek ve Kobanê ile dayanışma göstermek amacı ile yapılan barışçıl gösterilerin Türk polisi ve kontra guruplar tarafından provoke edilmesinden sonra yaşanan gelişmelerden partilerini tek taraflı olarak sorumlu gösterme girişimlerine Halkların Demokrasi Partisi (HDP) hukuksal cevap verdi.
Yazılı açıklamayı yapan HDP Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, hakaret ve hedef göstermelere kadar vardırılan saldırılar konusunda duydukları rahatsızlığı bir açıklama ile kamuoyuyla paylaştı. Türkiye’deki kolluk güçlerinin rol ve misyonlarına dikkat çekilen açıklamada, kolluk güçleri ve onların yönlendirdiği bir grupların sebep olduğu ölüm, yaralanma ve tahribatların gizlenmeye çalışıldığı belirtildi. Hükümet yanlısı basının da HDP’yi hedef haline getiren yaklaşım ve söylemler de örnekleri ile kamuoyu ile paylaşıldı. Bu basın kurum ve kişileri hakkında gereken yasal takibatın yapılması içinde girişimlerinin başladığına vurgu yapıldı.
Kobanê’de yaşanan direnişe Türkiye’den destek vermenin, dayanışma göstermenin ve bu anlamda hükümetin politikalarını eleştirmek isteyen başta Kürt halkı olmak üzere, demokratik kamuoyu, sivil itaatsizlik, basın açıklamaları, yürüyüş ve benzeri şekillerde demokratik haklarını kullanarak eylem ve etkinlik yapmak için sokağa çıktığını kaydeden HDP açıklamasında şunlara yer verildi: “Amaç Kobanê’de var olan katliam tehdidine dikkat çekmek ve koridor açılması talebini vurgulamaktı.
İlk anlardan itibaren kolluk güçleri ve kolluk güçleriyle birlikte hareket eden, onların yönlendirdiği güçlerin saldırıları ne yazık ki ölümlere, yaralanmalara ve çeşitli tahribatlara yol açtı. Böylesi süreçlerde teskin edici rol oynaması, can kayıplarının faillerinin araştırılması için çaba göstermesi gereken hükümetin yaptığı açıklamalar ise partimizi hedef göstermekten öteye geçmedi. Bu kapsamda, hükümet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekten kaçındı. Bunun yerine bir kez daha, hükümet talimatı ile görev yapan yargı mercilerinin ve basın yayın organlarının rolü ön plana geçti.
Onlarca ölümün, zorla kaybetme girişimlerinin, yargısız infazların ve yaramaların sorumlu ve faillerinin araştırılmasını bir kenara bırakan hükümet yetkilileri, partimizi hedef gösteren söylemlerde bulunmayı tercih etti. Hükümetin söylemlerini talimat kabul eden köşe yazarları ve yayın kuruluşları ise tarafsızlık ve gerçeklikten uzak haber anlayışları ile kalemlerini partimize ve yöneticilerine hakaret etmek amaçlı kullandı. Süreç boyunca Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere hükümet yetkilileri tarafından partimize ve yöneticilerine yönelik tehdit ve hakaret içeren birçok söz söylendi, yazıldı. Kimi köşe yazarları ve basın yayın organları, halkları kin ve düşmanlığa sevk edecek, ayrımcılık yaratacak yazılara yayınlarında yer verdi.
HDP olarak, bu süreçte partimize ve yöneticilerimize yönelik hakaret ve tehditlere ilişkin, ilgili kişi ve kurumlar hakkında yasal süreci başlatıp, bu sürecin sorumlularının yargı önüne çıkarılması için mücadele edeceğimizi belirmek isteriz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12.10.2014 tarihli ve partimizi hedef gösteren ‘'Bir haftada 40'a yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Bunların katili kim? Bunların katili sokağa çağrı yapan malum muhalefet partisidir. Onun başıdır, başlarıdır’ ifadelerini kullandığı Gümüşhane konuşması başta olmak üzere; Akşam gazetesinin Antep olaylarına ilişkin Vekilimiz Sebahat Tuncel ve partimiz aleyhine yapmış olduğu asılsız manşet haberi ile yine Akşam gazetesi yazarları Aziz Üstel’in 13.10.2014 tarihli, Gülay Göktürk’ün 11.10.2014 tarihli köşe yazıları; Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Karagül’ün 10.10.2014 tarihli köşe yazısı; Ülke TV’de 15.10.2014 tarihinde yayınlanan Bıçak Sırtı programında Ömer Turan’ın Eş Genel Başkanımız ve milletekillerimize dönük açık hakaret içeren ifadeleri; Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur’un partimizi hedef alan ve suç unsuru oluşturan Twitter paylaşımları partimiz tarafından şikayete konu edilmiştir.
İlerleyen süreçlere ilişkin de, beyanlarıyla hakaret, tehdit ve ayrımcılık gibi suç oluşturan yazılar yazan ve konuşmalar yapan tüm kişi ve kurumlar hakkında hukuki işlemleri yürüteceğimizi ve hukuki sürecin takipçisi olacağımızı belirtiriz.
HDP, tarihsel açıdan faili meçhullerin, gözaltında kayıpların ve siyasi operasyonların ne olduğunu ve devletin bu politikaları yerine getirenlere karşı yargı eliyle cezasızlık pratiğini ne şekilde uyguladığını bilen, yaşayan ve cezasızlık politikasına karşı hukukun üstünlüğünü savunan ve bunun mücadelesini yürüten bir partidir. Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere, hükümet yetkililerinin ve objektiflikten uzak yayın anlayışını sürdüren kimi basın yayın organlarının ve köşe yazarlarının hakaret ve tehdit içeren söylemlerini yargıya taşırken, bugüne kadar benzer konularda yaptığımız diğer şikayetler gibi bunların da yargı organlarınca tarafsız bir şekilde incelenmeyeceğini ve bu başvurularımızın da cezasızlıkla sonuçlanacağını tahmin etmekte elbette zorlanmıyoruz.
Buna rağmen, kuvvetler ayrılığının oturduğu bir yargı sisteminin, adil yargılamanın ve yargı önünde eşitlik ilkesinin gerekli ve elzem olduğu inancıyla, yargıyı bir kez daha göreve çağırıyoruz. Yargının anayasal ve yasal çerçevede görevini yapmamasının ülkeyi adım adım felakete yaklaştırdığını bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
Adil, eşitlikçi ve tarafsız bir yargı anlayışının sürdürülmesinin, gerçek barışın ve demokrasinin yaşam bulabilmesi için ön koşullardan biri olduğunu vurguluyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da halkımıza ve partimize karşı gelişecek tüm hak ihlallerinde yasal süreçleri sonuna kadar işleterek, sorumluların cezalandırılması için mücadele yürüteceğimizi belirtiyoruz.”