HDP Güngören davası: Savcı 9 kişi için hapis istedi

HDP Güngören ilçe binasına yapılan baskında gözaltına alınan 38 kişinin yargılandığı davada savcı mütalaasını verdi. HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek'in bulunduğu 9 kişinin "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla cezalandırılmaları isteniyor.

İstanbul'da 1 Mayıs öncesi Halkların Demokratik Partisi (HDP) Güngören İlçe Örgütü'ne yapılan baskında gözaltına alınan aralarında partinin İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, gazeteciler Servet Karaduman ve Melike Ceyhan’ın da bulunduğu 38 kişinin yargılandığı davanın duruşması görüldü. Çağlayan’da bulunan İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve tutuklu sanığın olmadığı duruşmaya, çok sayıda tutuksuz sanık ve avukatlar katıldı.

Yapılan kimlik tespitinin ardından HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek savunma yaptı. Kendilerine yönelik istinat edilen suçun planlı bir şekilde yapıldığını belirten Çiçek, “Yakalanmışız gibi bir algı oluşturuldu. Yapılan baskın ile alınmamızı bir siyasi operasyon olarak değerlendiriyorum. Yine seçim sürecinde yakalanmamız ve 2 ay tutuklu kalmamız da bu durumun seçimlere dönük olduğunu gösteriyor. 2 ay boyunca seçim çalışması yapamadık” dedi.

28 Nisan’da yaptıkları toplantının önceden belli olduğunu dile getiren Çiçek, gözaltına alındıklarında eski Eş Başkanları Selahattin Demirtaş’ın kartpostallarının dahil suç unsuruymuş gibi yaklaşıldığını ve bunun hukuka aykırı olduğunu söyledi. Yeni bir seçim sürecine girdiklerini ifade eden Çiçek, bu seçim sürecinde de partilerine yönelik baskıların olduğuna işaret etti. Demokratik siyasette ısrar ettiklerini dile getiren Çiçek, “Demokratik bir ülke geleceği için karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışıyoruz” ifadesinde bulundu.

Mahkeme başkanının, partinin binasında bulunan çatışmalarda yaşamını yitiren HPG'lilerin fotoğraflarını sorması üzerine Çiçek, “Biz bahsettiğiniz fotoğrafların çoğalmaması için çaba harcıyoruz. Mesele fotoğraf meselesi değil ülkenin demokratikleşmesidir” diye konuştu. “Bugün Seyid Rıza’nın idam edilişinim yıl dönümü” diyerek Seyid Rıza’yı anan Çiçek, Türkiye’de idamların o günden bugüne farklı şekillerde devam ettiğini söyledi.

Daha sonra ise gazeteci Melike Ceyhan savunma yaptı. Haber takibi için orada bulunduğunu belirten Ceyhan, “Gazetecilerin haberleştiği sosyal ağlar aracılığıyla orada toplantı olduğunu öğrendim. Arkadaşımla birlikte oraya haber takibi için gittik. Bizim oraya gitmemizden kısa bir süre sonra polisler geldi. Yapılan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

Rıdvan Çetin ise, eski bir AKP üyesi olduğunu belirterek savunmasında, “Bir HDP’li yaşadığım ayrımcılıklardan bahsetseydi inanmazdım. Ancak kendim bizzat şahit oldum. Bu soruşturma nedeniyle işimden oldum. HDP’ye gitmek ona oy vermek çifte standarda maruz kalmak mıdır?” diye sordu. Daha sonra söz alan gazeteci Servet Karaduman savunmasını yaparak, “Gazeteciyim. Haber takibi için oradaydım. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

Yapılan savunmanın ardından savcı esasa ilişkin mütalaasını sundu. Cengiz Çiçek, Halit İpekyüz, Mehmet Emin Kılıçarslan, Yüksel Seyitvan, Gülsimet Önal, Keziban Bulak, Kazım Köse, Ömer Özkan ve Gönül Karaman’ın “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla cezalandırılmalarını isteyen savcı, 29 kişinin ise beraatını talep etti.

Beraati istenen kişiler şu şekilde: "Abdülcelil Öztekin, Abdulvahap Akın, Ali Çalış, Aydın Bulak, Ayşe Yavuz, Aziz Sinet, Feyzi Eleftoz, Figen Kılıçarslan, Halim Bedir, Hasan Demir, İbrahim Yön, İshan Çelik, Kasım Yorulmaz, Mehmet Yönay, Mehmet Reşit Kaya, Mehmet Selim Aktürk, Mehmet Selim Baysal, Melike Ceyhan, Mizgin Yavuz, Mustafa Yeşilbağdan, Muzaffer Bozkurt, Nizamettin Baysal, Nusrettin Atmaca, Rıdvan Çetin, Sakine Şen, Servet Karaduman, Şemdin Seviptekin, Vafise Bal, Yeter Seyhan."

DURUŞMA 1 ŞUBAT 2019’A ERTELENDİ

Daha sonra avukatlar söz alarak yurtdışı yasaklarının ve adli kontrol uygulamalarının kaldırılmasını talep ederek, esas savunmalarını sonraki celse yapacaklarını belirtti.

Yurtdışına çıkma yasağının devam edilmesine ve Ömer Özkan’ın üzerindeki adli kontrol uygulamasının kaldırılması yönünde karar veren mahkeme, bir sonraki duruşmayı 1 Şubat 2019’a erteledi.