HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu, Meclis'te bir araya geldi, son gelişmeleri değerlendirdi. 

Kılıçdaroğlu görüşmeye Grup Başkanvekilleri Özgür Özel ve Levent Gök ile birlikte katıldı.

Başkanlar görüşme sonrasında gazetecilere açıklama yaptı, sorulara yanıt verdi.

KILIÇDAROĞLU: DAVUTOĞLU OLAYLARIN ALTINDA EZİLDİ

İlk açıklamayı Kılıçdaroğlu yaptı. "Karşılıklı olarak yaşanan olaylardan duyduğumuz endişeleri dile getirdik" diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu'nu da, "Sayın Davutoğlu olayların yoğunluğu ve ağırlığı altında ezilen bir kişi. Özellikle son günlerde yaptığı açıklamalar kendi içinde çelişkilerle dolu. Beyefendi, olay Ankara'da oldu! Emniyete 500 metre mesafede oldu" sözleriyle eleştirdi.

Kılıçdaroğlu'nun ardından Demirtaş açıklama yaptı. Demirtaş, Türkiye'nin çok acı bir süreçten geçtiğini ve herkesin büyük bir travma yaşadığını söyledi, "PKK'lilerin, asker ve polislerin, sivillerin ailelerinin acısı var. Bütün acılar ortak acılarımız. Geride kalanlar bu acıları hak etmiyor. Biz siyasiler olarak, çözüm üretmek zorundayız, yoksa bu makamlarda olmamızın hiçbir anlamı olmaz" dedi. 

DEMİRTAŞ: DİYALOGTAN YANAYIZ

Sorunların çözümü için her zaman diyalogtan yana olduklarının altını çizen Demirtaş, "Biz HDP olarak, kim diyalogtan yana bir adım atarsa, biz kendisine 10 adım atmakla kendimizi görevli sayıyoruz. Bunun için seçildik, bunun için siyasette varız" diye konuştu.

Demirtaş, Kılıçdaroğlu ile görüşmeye ilişkin olarak, "Ankara katliamı sonrasındaki girişimlerini olumlu bulduğumuzu Sayın Kılıçdaroğlu'na ifade ettik" dedi. 

Başbakan Davutoğlu'nun hesap vermekten uzak, başkalarını suçlayan bir tavır sergilediğini söyleyen Demirtaş, "Sayın Kılıçdaroğlu, ana muhalefet olmanın sorumluluğunu yerine getiren olgun bir tutum sergiledi" diye konuştu.

"Diyaloğa kapalı bir parti değiliz" diyen Demirtaş, "Bu tür girişimler partimiz tarafından sürdürüleceği gibi, kapımız barış ve diyalog isteyen herkese açık olacaktır" dedi. 

'BAŞBAKAN KENDİSİNİN SORUMLU OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİL'

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, Davutoğlu'nun "Demirtaş, özür dilerse görüşürüm" sözü üzerine şunları söyledi: "Türkiye bir geçiş dönemi yaşıyor. Öyle bir geçiş dönemi ki, geçici başbakan tarafından yönetiliyor ve bu başbakan kendisinin sorumlu olduğunu, özür dilemesi gerektiğinin farkında değil. Hala bizden özür bekliyor. Bugün olarak 99 cenaze kaldırmış bir partiden, bizden özür diliyor. Toplumdan özür dilemeli. Başbakanlığa 1 kilometre, emniyete 500 metre uzaklıktaki bir yerde yaşanan katliamdan dolayı 'Sizi koruyamadık' diyerek özür dilemeli. Ancak hala bizden özür bekliyor. Allah akıl fikir versin, ne diyeyim."

Katliamın failleri ile ilgili soru üzerine, "Faillerin Diyarbakır ve Suruç ile bağlantılı olduklarını ilk gün savcı bizimle paylaşmıştı" dedi ve ekledi: "Hukuka inanan etkili ve adil bir soruşturma yapabilecek savcı, bu katliamların ardındaki güçleri ortaya çıkartabilir. Yeter mi siyaset müdahele etmesin. 99 kişiyi kaybettik. Hangi hukuk, hangi savcı buna gözyumabilir ki. Üzerlerinde baskı varsa, çıkıp söylesinler, biz toplum olarak savcıların etrafında kenetlenelim. Soruşturulursa, Ankara'tan Antep'e, Rakka'ya, Halep'e kimle bağlantılıysa ortaya çıkar. Devlet içinde kimden güç aldıkları, kimden silah aldıkları, bağlantılı oldukları siyasetçiler ortaya çıkar. Bombacılar nereden gelirse gelsin, siyasi sorumluluk hükümettedir."

IŞİD'in Türkiye'de devlet içinde çok sağlam ilişkileri olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Davutoğlu'nun can havliyle 'Devlette zaafiyet yoktur' demesi bizin şüphelerimizi artırıyor. Hangi soruşturmaya dayanarak bunu diyorsun. Daha soruşturma bitmedi ki. Başbakan olarak devletin dahli olmadığını nereden biliyorsun" dedi. 

'BİR BAŞBAKAN ANCAK BU KADAR PİŞKİN OLABİLİR'

İktidarın HDP'yi suçladığını belirten Demirtaş, "Bir katliam ancak bu kadar tersyüz edilebilir. Bir başbakan ancak bu kadar pişkin olabilir" diye konuştu.

Topluma "Acılarımızı ortaklaştıralım" çağrısını yapan Demirtaş, son olarak şunları söyledi: "Göğsünün içinde insan kalbi taşıyan, o kalbin içinde vicdanı bulunan herkesle kardeşiz."