HDP'den AKP'ye: Özgür basına operasyon mu yapacaksınız?
HDP Milletvekili Uca, özgür basına yönelik erişim engelini Meclis gündemine taşıdı. Uca, özgür basına operasyon yapılacağının konuşulduğunu da belirterek, konuya ilişkin bilgi istedi.
HDP Milletvekili Uca, özgür basına yönelik erişim engelini Meclis gündemine taşıdı. Uca, özgür basına operasyon yapılacağının konuşulduğunu da belirterek, konuya ilişkin bilgi istedi.
HDP Milletvekili Uca, özgür basına yönelik erişim engelini Meclis gündemine taşıdı. DİHA'nın 20. kez engellendiğini hatırlatan Uca, ağır hak ihlali ve ölüm haberlerinin bu engellemedeki ilişkisini sordu. Uca, özgür basına operasyon yapılacağının konuşulduğunu da belirterek, konuya ilişkin bilgi istedi.
HDP Amed Milletvekili Feleknas Uca, özgür basına yönelik erişim engeli hakkında, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
"Demokratik ülkelerin temel karakterlerinden biri olan basın ve yayın özgürlüğü, ülkemizde son dönemlerde ciddi bir baskı altındadır" diyen Uca, gazete binalarının basıldığını, haber ajanslarına erişim yasağı getirildiğini, dergiler hakkında toplatma kararı alındığını, gazetecilerin sınırdışı edildiğini ve televizyonların yayınlarının durdurulduğunu örnek gösterdi.
'AÇIK HAVA HAPİSHANESİ'
Gazetecileri Koruma Cemiyeti'nin (CPJ), "Basına Karşı Saldırılar, 2015" raporunda Türkiye'yi, gazeteciler için, "açık hava hapishanesi olarak" tanımladığına dikkat çeken Uca, yine Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) "2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi" raporuna göre de Türkiye'nin basın özgürlüğü alanında, Nijer, Liberya, Zambiya, Mali ve Zimbabwe gibi ülkelerin gerisinde kalarak, 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer aldığını hatırlattı.
Uca, şunları kaydetti: "Basın üzerindeki baskının tablosu bu haldeyken, 14 Eylül günü aralarında Özgür Gün TV, Kürtçe yayın yapan çocuk kanalı Zarok TV ve 40 televizyon kanalının yayını Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından durdurulmuştur. Ana akım medyanın yaşanan yoğun çatışmaları sansürleyip görmezden geldiği bir dönemde, merkezi Diyarbakır'da olan ve bölgede yaşananlarla ilgili kamuoyunu bilgilendiren başta Özgür Gün TV ve diğer yayınların durdurulması kamuoyunda ciddi kaygı yaratmaktadır.
'SİSTEMLİ SANSÜR'
Öte taraftan, 22 Temmuz 2015 tarihinde Urfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan patlama ve 24 Temmuz'da PKK kamplarına yapılan hava saldırıları ile birlikte, aralarında Dicle Haber Ajansı'nın (DİHA) da bulunduğu 90'ı aşkın internet sitesine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından 'erişim engeli' kararı getirilmiştir. Bu süreçten sonra DİHA sistematik bir şekilde TİB'in erişim yasağı getirdiği haber sitesi haline gelmiş durumdadır. 16 Eylül Çarşamba günü DİHA'da yer alan habere göre, ajansa 55 gün içerisinde TİB kararıyla 18 kez erişim yasağı getirilmiş, 9 saldırı düzenlenmiş, ajansın 3 muhabiri gözaltına alınmış ve 1 muhabiri de tutuklanmıştır. 17 Eylül Peşembe günü ise DİHA'ya erişim 20. kez engellenmiş, yani sansür sistemli hale getirilmiştir."
'DİHA İŞKENCEYİ KAMUOYUNA DUYURDU'
Yüksekova'da özel harekât timlerinin 5 Ağustos'ta bir şantiyeye yaptığı baskında gözaltına aldığı inşaat işçilerine "Türkün gücünü göreceksiniz" diyerek yaptığı işkenceyi DİHA'nın kamuoyuna servis ettiğine dikkat çeken Uca, "Yüksekova'nın Yeşildere ve Dağlıca bölgeleri arasında kalan Bostancık köyü mevkisinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren asker cenazelerinin halk tarafından alınmasını yalnızca DİHA görüntülemiş ve servis etmiştir. Bunun üzerine 7 Eylül'de TİB bir kez daha erişimi engellemiştir. Son olarak, Cizre'de 21 sivilin katledildiği sokağa çıkma yasağının ilan edildiği tarihlerde ilçeden haber geçen tek kaynak olan DİHA, sokağa çıkma yasağı süresince her gün TİB tarafından engellenmiştir" ifadelerini kullandı.
Uca, DİHA muhabirlerinin baskı altında tutulması ve polis şiddetine maruz kalmasını da gündeme getirirken, "Türkiye kamuoyu DİHA'yı, Kobanê, Cizre, Pozantı, Roboski gibi bir çok yerde gerçekleşen hak ihlalleri ve katliamları gün yüzüne çıkaran bir ajans olarak tanımakta, haber alma özgürlüğü açısından önemli bir misyona sahip bir kurum olarak kabul etmektedir" dedi.
'SİVİL ÖLÜM HABERLERİNİN BİR İLGİSİ VAR MI?'
Söz konusu erişim engelinin Anayasa ve AİHS'e de aykırı olduğunu kaydeden HDP'li Uca, Bakan Bilgin'e şu soruları yöneltti:
"Dicle Haber Ajansı'na (DİHA) hangi yasal gerekçelerle 20. kez erişim yasağı konulmuştur? DİHA'ya erişim yasağının Urfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan patlamadan ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hava harekâtı yapmasının hemen ardından gelmesi tesadüf müdür? DİHA'ya erişimin TİB tarafında sistematik olarak engellenmesi yürütülen savaş konseptinin bir parçası mıdır? DİHA muhabirlerinin haber takibinin kolluk kuvvetlerince engellendiği, muhabirlerin darp edildiği, gözaltına alındığı, tutuklandığı ve ajanlık teklif edildiği iddiaları doğru mudur? Darp edilerek gözaltına alındıkları iddiaları doğru ise, bunu yapan kolluk kuvvetleri hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? DİHA'ya sistematik olarak erişim engeli uygulanmasının iddia edildiği gibi Yüksekova'da özel harekat timlerinin şantiye işçilerine yaptığı işkence, Dağlıca'da yaşamını yitiren asker cenazelerinin halk tarafından taşınması ve 8 gün boyunca sokağa çıkma yasağının olduğu Cizre'de yaşanan çatışmalar ve sivil ölümlere dair haberlerin yapılması ile ilgisi var mıdır?
DİHA muhabirlerine ajanlık teklif edildiği doğru mudur? Doğru ise bu teklifi hangi kurum ya da şahıslar yapmışlardır? Bu teklif hangi yasaya ya da yasalara dayandırılarak yapılmıştır?"
Uca ayrıca, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın özgür basına ilişkin "Elimizde dosyalar var, bunlar suç makinesi" şeklindeki ifadeleri ile erişim engelinin bağlantısını da sordu.
Uca, önergesinin sonunda, özgür basına operasyon yapılacağı, muhabir ve çalışanların gözaltına alınacağına dair hazırlık içinde olunduğu yönünde bilgilerin dolaştığına dikkat çekerek, bu konu hakkında bilgi istedi.