HDP'den açlık grevleri için çağrı: Yüzümüzü cezaevlerine dönelim!

HDP'li Burcu Çelik ve Sırrı Süreyya Önder, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin açıklama yaparak, duyarlılık çağrısında bulundu. Vekiller, "Yüzümüzü derhal cezaevlerine dönelim; kurum ve kuruluşlar yüksek duyarlılık göstermeli" dedi.

HDP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü ve Muş Milletvekili Burcu Çelik ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi. 

ÇELİK: BİR AN ÖNCE YÜZÜMÜZÜ CEZAEVLERİNE ÇEVİRELİM!

Çelik ve Önder’in konuşmalarından satır başları şöyle:

Burcu Çelik: "Türkiye cezaevlerinde devam eden ihlaller yeni başlamadı. Yaklaşık 2 yıldır bulunduğumuz her platformdan bunu anlatmaya çalıştık. Açlık grevleri bir sonuç olarak ortaya çıktı. Bugün artık çözümü konuşmamız gerekiyor. Bu sürece nasıl gelindiğini hem bakanlık hem bizler çok iyi biliyoruz. OHAL sonrası çıkartılan ilk KHK’lerin yansıması ve sonucudur bugün yaşadığımız kriz. Elindeki mevzuata ve KHK’lere dayanan keyfi tutumun sonucudur bugün yaşadıklarımız. Bir an önce yüzümüzü cezaevlerine çevirmeli ve KHK’lere ilişkin yeniden bir düzenleme sağlanmalıdır. 

Mahpusların durumu kritik bir noktada gerçekten. Sağlık durumları kötüye giden tutsaklar var. Kronik rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başladı. Diğer yandan yakınlarıyla, aileleriyle de görüşüyoruz. Tüm cezaevleri dönüşümlü ya da dönüşümsüz grevlere dahil oldular. Hem ailelerin kaygılarını gidermek, hem de tutsakların kalıcı sağlık sorunları yaşamaması için tüm kesimlere çağrıda bulunuyoruz."

ÖNDER: HDP'NİN BAŞARISI ÇÜRÜTÜLMEK İSTENİYOR

Sırrı Süreyya Önder: "Bir ülkede düşünün ki, 10 binlerce siyaseten tutuklanmış, özgürlüğü gasp edilmiş insan var. Orada kriminal değil sosyolojik bir olgudan bahsetmek durumundayız. 2009 Nisan’ı ile 2011 Ekim’i arasında bu ülkede 7 binden fazla insan KCK adı verilen operasyonlarla gözaltına alındı, uzun süreler özgürlükleri gasp edildi. Üzerlerinden tırnak çakısı bile çıkmadı. Bu davaları açan, bu duruşmaları yürüten yargıçlarınsa yarısından fazlası bugün darbeci olarak cezaevinde. 

Hükümete dönük soruşturmaların hepsi gayrimeşru ilan edilmişken, aynı yargıçlar tarafından açılan bizlere dönük davalar devam ettiriyor. Bundan bir sonuç çıkarmadık. Sadece son 1 buçuk yıl içinde HDP’nin siyaseten gösterdiği başarı yargı eliyle çürütülmek isteniyor. Son bir buçuk yılın bilançosu da 5 bini aşkın partilimizin tutuklanması. 

'EŞ BAŞKAN VE VEKİLİMİZ DE SORUNLARI GÖRÜNÜR KILMAK İÇİN GREVDE'

Demirtaş ve milletvekili arkadaşlarımız, tüm mahkumlara dönük adaletsiz uygulamaları görünür kılmak için açlık grevine başladılar. Bu durum eğer demokrasiye inanıyorsanız, utanç vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin eş genel başkanı ve milletvekilleri cezaevlerindeki hukuksuz uygulamaları görünür kılmak için bedenlerini açlığa yatırdılar. 

'DÜŞMAN HUKUKU!'

Hükümetin şu sözü hatırlaması lazım; Hz Peygamber, komutanına söylemiş. Düşmanların ya dinen kardeşindir ya da yaradılışta eşindir. Yani düşman değildir. Bu ülkede bizlerin maruz kaldığı şey düşman ceza uygulamasıdır. Buna hep maruz kaldık. Dünyada yargıya maruz kalınamaz, yargılanırsınız. Bu ülkede yargı siyasallaşmıştır deniliyor. Yeni düzenlemeyle Cumhurbaşkanı’nın yargıyı düzenleyecek olmasından vahim bir şeymiş gibi gösteriliyor. Doğru ama geç. 

Yargı ile siyaset ayrı erklerin temsilcisidir. Çok önemli yapısal farklar vardır. Yargı iki sonuçludur: Ya kazanırsınız ya kaybedersiniz. Siyaset ise üç sonuçludur: Ya kazanırsınız ya kaybedersiniz ya da uzlaşırsınız. Siz mahkeme heyeti ile uzlaşamazsınız ama siyaset hep bu üçüncü seçeneği dikkate almak durumundadır. Siyaseti yargı eliyle dizayn edemezsiniz. Demokrasi siciline çıkmaz bir leke olarak geçer. Geçmişte buna tevessül edenler bugün insan içine çıkamıyorlar. 

'YÜKSEK BİR DUYARLILIK BEKLİYORUZ'

Buradan çağrıda bulunuyoruz; söz konusu olan insan onuru ve cezaevleri bunun en kritik yerleri. Günlük hayat içinde siz bunu göremiyorsunuz ama en billurlaşmış hali cezaevlerimde yaşanmaktadır. Tüm kurum ve kuruluşlardan yüksek bir duyarlılık beklediğimizin bilinmesini istiyorum.

AYM'YE ÇAĞRI

Son çağrım Anayasa Mahkemesi’ne; artık sizin karar vermekte üşengeç ve cimri davrandığınız meseleler cezaevlerinde telafisi mümkün olmayan vahim sonuçlar doğurabilir. Anayasa Mahkemesi, kararı niye geciktirdiğini açıklamak zorundadır. Bunu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Cezaevinde zulme maruz kalan tüm mahkumlara dayanışma duygularımızı gönderiyoruz. Haklarının birinci elden takipçisi olduğumuzu bilmelerini istiyoruz."

Önder, konuya ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'la Pazartesi günü görüşeceklerini bildirdi.