HDP Danışma Kurulu: Herkes HDP'ye saldırılara karşı tutum almalı

HDP Danışma Kurulu, hazine yardımı hesabına bloke konulmasının siyasi hamle olduğunu belirtti, "Muhalif parti ve seçmenler, HDP'ye yönelik saldırılara karşı tutum almalı" dedi.

HDP Danışma Kurulu üyeleri, Anayasa Mahkemesi kararıyla hazine yardımı hesabına bloke konulmasına ilişkin İstanbul'da bir basın toplantısı düzenledi. 42 HDP Danışma Kurulu üyesinin imzasıyla yayımlanan metni kurul üyesi Prof. Dr. Ayşe Erzan okudu.
Erzan tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
"HDP hazine yardımı hesabının bloke edilmesi seçmen iradesinin gasp edilmesidir. Ülkemizin geleceğini belirleyecek seçim sürecine girdiğimiz günlerde milyonlarca seçmenin iradesini temsil eden üçüncü büyük partisi HDP ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinde kapatma davası sürerken, AYM hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde HDP’nin hazine yardımının bloke edilmesine karar verdi. Hazine yardımının AYM kararıyla bloke edilmesi yalnızca milyonlarca seçmenin vergileriyle ve iradeleriyle HDP’nin demokratik siyaset yapması için verilen yardım engellenmemiş; adil demokratik ve eşit koşullarda yapılması gereken seçim sürecine de adeta hançer sokulmuştur.

'KARAR SİYASİ GİRİŞİM NİTELİĞİNDE'

AYM kararı kamuoyuna geçici bir tedbir gibi sunulmaktadır. Oysa Anayasa’da ve kanunlarda böyle bir tedbirin yeri yoktur. Aksine hukukla bağdaşmayan bu karar son ve kesin hükmün sonucu olan yaptırımın peşinen bir tedbir diye uygulamaktadır. Karar baştan itibaren siyasi etki altında yürüyen bu yargılama sürecinde yine siyasi etki altında verilmiştir. Hukukla ve adaletle ilgisi bulunmamaktadır. Karar doğrudan doğruya HDP’nin seçim sürecindeki varlığını ve etkinliğini sınırlamayı amaçlayan bir siyasi girişim niteliğindedir. Bu karar hukuki dayanaktan yoksundur. Bilindiği gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı temelli kapatılma istemiyle HDP aleyhine bir kapatma davası açmıştır. Yargılama usulleri hakkında kanunun 52’inci maddesine göre siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar Ceza Muhakemesi Kanunun (CMK) davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle sonuçlandırılır. Oysa CMK’da böyle bir tedbirden söz edilmemektedir. CMK’nın arama ve el koyma başlıklı dördüncü bölümünde 128’ini maddede düzenlenen taşınmazlara hak ve alacaklara el koyma başlıklı hususun burada işletilebileceği bu blokaj kararının verilmesinde göz önünde alınıp alınmadığını bilmiyoruz. Bununla birlikte CMK’daki düzenleme suç işlenmesi sonucunda elde edilmiş olan varlıklara el konulmasından söz etmektedir. HDP’nin hazine yardımı alması yasal dayanağı olmasının ötesinde HDP’yi Türkiye siyasetinin en güçlü üçüncü siyasi partisi yapacak bir ölçüde kararlı bir irade ortaya koyan milyonlarca seçmenin tercihine dayanmaktadır.

'SEÇİMLERE DOĞRUDAN MÜDAHALE'

AYM’nin kuruluş ve yargılama usülleri hakkındaki kanunun 52’inci maddesine göre kapatma veya devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karar verebilir. AYM kararı 15 kişilik heyet tarafından 3’te 2’den az yani eksik oy çokluğu ile verilmiştir. Bu yönüyle de hukuk dışıdır. Bu karar, seçimlere doğrudan bir müdahaledir. HDP’nin yargılama süreci artık son evresine gelmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Ocak 2023’te AYM önünde sözlü olarak açıklamalarda bulunmuştur. Bundan sonra HDP’de mahkeme tarafından dinlenecek ve kararın verileceği ve açıklanacağı gün belirlenecektir. Yılbaşından bu yana 18 Haziran gününe tarihlenmiş seçimlerin daha erken bir tarihe alınması, özellikle iktidar ortakları tarafından konuşulur hale gelmiştir. HDP ile kararın seçimlerden hemen önce kapatma kararı olarak verilmesi, seçimleri doğrudan doğruya etki yapacaktır. Bu çok açık olan husus hazine yardımını bloke kararı ile ilk işaretini de vermiş bulunmaktadır. Karar böylece HDP’nin seçim faaliyetlerin sınırlandırmaya yönelik siyasi bir tavırdır.
Blokaj kararına evet oyu veren yargıçlar, HDP’nin yargılama süreciyle ilgili olarak aslında bir "ihsas-ı rey"de bulunmuş durumdadırlar. Ancak sayı, kapatma kararı için yetmemektedir. Buna rağmen, böyle hukuksuz bir blokaj kararının verilebilmiş olması, HDP’nin seçim sürecindeki etkililiğini sınırlandırmaya yönelik bir siyasî tavır niteliğine bürünmektedir. Nitekim, kapatma davasının açılması ve yürütülmesi sürecinde, AYM’ye yönelik olarak, iktidar tarafından gelen saldırgan tutum ve tehditler, kapatma davasının tümüyle siyasî saiklerle yürütülmekte olduğunun işaretleridir. AYM’nin bloke etme kararı, siyasî saiklerin ne kadar etkili olduğunu bir kez daha ve çok açık olarak ortaya koymaktadır.

'BU KARARI KABUL ETMİYORUZ'

Kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden ve hukuki gibi gösterilmeye çalışılan siyasi hamleler, HDP’nin engellendiği bir seçim sürecini amaçlamaktadır. Böyle bir amaç, seçmen iradesini gasp etmeye yönelik girişimlerle gerçekleştirilmekte ve yargı da buna alet edilmeye çalışılmaktadır. Hukuk devleti ve demokrasiyle bağdaşmayan bu kararı kabul etmediğimizi açıklıyoruz. HDP'ye yapılan hukuk dışı operasyonlar, kapatma davası ve hazine yardımının bloke edilmesiyle ilgili karar, yalnız HDP’yi ve ona oy veren milyonları değil, bütün muhalif siyasi parti ve seçmenleri birinci derecede ilgilendirmektedir. Demokratik, adil, eşit, özgür bir ülkede barış içinde yaşama umudu taşıyan herkesi, kurum ve siyasi partileri, iktidarın, seçim güvenliğiyle, geleceğimizle, hayatımızla birebir ilgili olan bu hamlelerine karşı uyanık olmaya ve ortak tutum almaya çağırıyoruz."