HDP Çocuk Komisyonu: Depremzede çocukların temel ihtiyaçları dahi karşılanmadı

HDP Çocuk Komisyonu, "Depremzede çocukların temel ihtiyaçları dahi karşılanmadı" diyerek, "Refakatsiz çocuklar ile ilgili çok haklı kaygılar var. Bu kaygının oldukça haklı politik ve toplumsal gerekçeleri var" dedi.

HDP Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Türkmen ve Hüseyin Kaçmaz, deprem ve çok gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Kaçmaz, "HDP Çocuk Komisyonu olarak depremin hemen ardından hem kriz koordinasyonlarında yer aldık hem de deprem bölgesinde bulunarak çocuklar özelinde yaşanan sorunları ve ihtiyaçları tespit edip bu ihtiyaçların karşılanması için aracılık etmeye çalıştık. Ülke çapında yaşanan bu büyük krizin üstesinden gelebilmek için bir bütün olarak partimiz seferber oldu ve olmaya devam ediyor. Elbette deprem sonrası yaptıklarımızı uzun uzadıya anlatmak için bugün burada değiliz. Deprem sonrası devletin yapmadıkları ve bizlerin yaptıkları toplum nezdinde ayan beyan ortadadır" dedi.

Kaçmaz, şunları da söyledi:

"Depremden en çok etkilenen grupların başında çocuklar geliyor. Deprem bölgesi için sayısal olarak bu etki yaklaşık 5 milyonluk bir çocuk nüfusuna denk gelmektedir. Bir başka ifadeyle; deprem bölgesinde yaşayan yaklaşık 15 milyonluk nüfusun 5 milyonu çocuktur. Şunu belirtmekte fayda var. Bölgede deprem öncesinde yaşayan ve TÜİK verisi olan yaklaşık çocuk nüfusu dışında bu açıklama boyunca sizlerle paylaşacağımız sayısal verilerin hiçbiri net verileri ifade etmemektedir.

İlk günden itibaren bırakalım çocukların yaralarını sarmayı, hem genel hem de özellikle çocuklarla ilgili sayısal veriler konusunda yaşanan belirsizlik bugün halen varlığını korumaktadır. Özellikle kayıp ve refakatsiz çocuklar gibi hassas bir meselede dahi iktidar ve kurumları tarafından anbean yapılması gereken kamuoyu paylaşımları yapılmamış, kurumlar tarafından günlük raporlar oluşturulmamış ve paylaşılmamıştır. Bu eksiklik bugün de devam ediyor. Bu verilerin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması, baştan itibaren merkezi bilgi kaynaklarına, başvuru veri tabanlarına ve kurumların denetimine sözde sahip olan AKP-MHP iktidarının sorumluluğundadır. İktidar bu sorumluluğu bugüne kadar yerine getirmiş değil.
İktidar çocukları belirsizlikle baş başa bırakmıştır.
2 milyona yakın çocuk göç hareketinin bir parçasıdır.
Depremzede çocukların temel yaşam ihtiyaçları dahi henüz karşılanmış değil.
Çocukların barınma sorunu acilen çözülmelidir.
Refakatsiz çocuklar ile ilgili çok haklı kaygılar var. Bu kaygının oldukça haklı politik ve toplumsal gerekçeleri vardır.
İktidarın çocuk düşmanı politikaları toplumun kaygısını arttırmaktadır.

'BAKANLIK DURUMUN VAHAMETİNİ GİZLİYOR'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 79 kimliksiz çocuk olduğunu belirtirken ki bu sayı şu an 78 olarak güncellenmiş durumda internet sitesinde, yine İçişleri Bakanlığı yetkilileri 213 kimliksiz/refakatsiz çocuk olduğunu belirtiyor. Sayılar arasındaki bu tutarsızlık ortaya çıkınca bakanlıklar farkın nedenini anlık değişimlere bağlayarak durumun garabetini ve vahametini gizlemeye çalışıyor. Nasıl bir anlık gelişme ise sadece birkaç sayı oynamıyor, 134 çocuk bir fark olarak ortaya çıkıyor. Bu durum asla kabul edilemez. Hiçbir cevap bu vahameti gizlemeye yetmez."

'İHTİYAÇLAR ÇOK DİLLİ OLARAK KARŞILANMALI'

Nuray Türkmen de şöyle konuştu:

"Komisyon toplantısında dile getirilen önemli bir konu da refakatsiz, kimliği bilinmeyen 0-1 yaşa arası 137 bebeğin varlığıdır. Yeniden soruyoruz; kayıp, refakatsiz ve kimliği tespit edilemeyen çocuk sayısı kaçtır ve kayıp çocuklar nerededir? 137 kimliksiz bebeğin durumu ne olacaktır? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konuyla ilgili hangi çalışmaları yürütmektedir?
Bizler HDP Çocuk Komisyonu olarak öncelikle ülke çapında yaşanan bu krizde çocukların bu süreçten nasıl etkilendiğini anlamaya, bu süreçte yaşanan sorunları tespit etmeye, kayıt altına almaya, çözümler üretmeye ve üretilmesi için devlete baskı yapmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda çocuk kurumlarıyla kurduğumuz destek ilişkisini de sürdüreceğiz.
Çocukların özgün ihtiyaçları farklılıklar esas alınarak çok dilli olarak karşılanmalıdır.
Çocuklarla dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.
Çocukları tarikatlarınıza ve cemaatlerinize mahkum etmeyeceğiz.
Deprem bir kez daha göstermiştir ki; ikinci yüzyıl toplumsal gücümüzle ve dayanışmamızla, tüm çocuklar için insani yaşam koşullarının olduğu, çocuklar arasında sınıfsal ve kimliklere dayalı eşitsizliklerin olmadığı bir ikinci yüzyıl olmak zorundadır. Bunun için ilk günden itibaren yaptığımız gibi bundan sonra da HDP Çocuk Komisyonu olarak deprem bölgesinde olan ve bölgeden göç eden çocukların yaşadıkları sorunların Meclis’te ve toplumsal yaşamın her alanında takipçisi olmakla kalmayacağız; aynı zamanda barınma, temiz suya erişim, sağlık, eğitim, oyun, ihtiyaçlarının giderilmesi için her yerde olmaya, çocuklarla dayanışmaya devam edeceğiz.
AKP-MHP iktidarı, çocukların deprem sonrası barınması gereken çadırları, yani çocukların çadırlarını satanlardır. Depremden değil enkaz altında bekletilerek soğuktan yaşamını kaybeden çocukların, hala kayıp olan çocukların, günlerce aç-açıkta soğukta kalmaya devam eden çocukların, engelli çocukların, enkaz altında mülteci olduğu anlaşılmasın diye sesini çıkarmayan çocukların hakkı olan çadırları satanlardır.

'YENİ YAŞAMI ÇOCUKLARLA ÖRECEĞİZ'

Bir bölgenin tarihini, toplumsal belleğini, oyunlarını, çocuk şarkılarını, çocukların içinde büyüdükleri kültürlerin çokluğunu ve farklılıklarını da enkaz altında bırakanlardır. Ancak buradan yineliyoruz; çocuklar için ve çocuklarla birlikte enkaz altında bıraktığınız toplumsal belleği de oyunları da enkazın altından çıkarıp yeni yaşamı tüm deprem illerinde çocuklarla birlikte öreceğiz. HDP Çocuk Komisyonu olarak gözümüz, bir afeti felakete dönüştüren AKP-MHP iktidarının ve kurumlarının üzerindedir; aklımız, kalbimiz, sözümüz, emeğimiz ve dayanışmamız ise her zaman olduğu gibi çocukların yanındadır."