HDK, genel meclis toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı
HDK, genel meclis toplantısının sonuç bildirgesinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesini istedi.
HDK, genel meclis toplantısının sonuç bildirgesinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesini istedi.
HDK, genel meclis toplantısının sonuç bildirgesinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesini istedi. HDP'nin seçim zaferiyle halkların AKP'ye cevap verdiğini belirten HDK, Girê Spî'nin (Tel Abyad) YPG/YPJ güçleri tarafından DAİŞ çetelerinden temizlenerek özgürleştirilmesini de selamladı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 21 Haziran'da düzenlediği genel meclis toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
'AKP'YE CEVAP VERİLDİ'
Sonuç bildirgesinde, HDP'nin seçim zaferiyle 'yeni yaşam' umudunun, demokratik bir arada yaşam iradesinin güçlendiği vurgulanırken, "Bizler kazanımlarımızın, Suriye’de Rojava devriminin, Yunanistan’da Syriza’nın ve İspanya’da Podemos’un seçim başarılarının temsil ettiği kazanımlarla birlikte değerlendirilmesi gereken, halklar arasında kurulacak kardeşlik köprülerinin yapı taşları olduğunu biliyoruz" denildi.
Halkların çözüm sürecini donduran ve kalıcı barış ısrarını istismar eden AKP'ye hak ettiği cevabı verdiğinin ifade edildiği bildirgede, devamla şunlar kaydedildi:
"Halkların, inançların, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, LGBTİ bireylerin, ekoloji mücadelesi verenlerin bir ortak umudu büyütmek için yanyana gelmesinin bu düzenin devamında çıkarı olanları korkuttuğunu biliyoruz. Seçimlerin hemen ardından Diyarbakır’da insanlarımızın 90’lı yıllardakine benzer yöntemlerle öldürüldüğü provokasyon girişimi bunun bir göstergesi olarak yaşanmıştır. Yine aynı şekilde İzmit Tavşanlıtepe’de Alevi halkımızın evlerine çarpı işareti atılması da, Yalova’da Kürt işçi ailelerinin evlerine saldırılması da halkların eşitlik, özgürlük ideali etrafında ortaklaşmasından duyulan korkunun bir yansıması olarak okunmalıdır.
Meclis ve yeni kurulacak hükümet de halklarımızın bu iradesine saygı göstermeli, bu iradenin işaret ettiği politikaları hayata geçirmelidir. Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı sosyal yapısını temel alan, emekten, emekçiden yana, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal ve ekolojik bir anayasayı hızla hazırlamaya başlamalı, yol temizliği anlamında tüm anti demokratik yasaların bir an evvel kaldırılması sağlamalıdır. Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü için gerekli adımlar hızla atılmalıdır.
'TECRİT SONA ERMELİ; GÖRÜŞMELER BAŞLAMALI'
Bütün kritik zamanlarda ‘barışta ısrar’ eden, gerçekleştirdiği öneri ve yaptığı çağrılarla ‘Çözüm Süreci’ne yol gösteren Sayın Öcalan’a uygulanan tecride bir an önce son verilmeli ve görüşmeler başlatılmalıdır. Sürecin ilerlemesi için tecridin kaldırılması ve gerekli somut adımların hızla hayata geçirilmesi çağrımızı buradan bir kez daha yineliyoruz."
Bildirgede, Rojava'da Tel Abyad/Girê Spî'nin YPG/YPJ güçleri tarafından DAİŞ çetelerinden temizlenerek özgürleştirilmesinin de halkların ikinci büyük başarısı olduğuna vurgu yapıldı.
Sonuç bildirgesinin sonunda şu ifadelere yer verildi:
'MECLİSLERİ YENİDEN OLUŞTURUO GÜÇLENDİRECEĞİZ'
"Bizler biliyoruz ki, HDP’nin seçim başarısıyla bütün bu değerleri temel alan ‘Yeni Yaşam’ın kapısı aralanmıştır. Şimdi bu kapıyı sonuna kadar açmak, bu kapıdan halkların demokratik iktidarına kadar gidecek yolu inşa etmek, bu inşa sürecinde tüm demokrasi, barış ve emek güçlerinin birliğini ve beraberliğini geliştirmek zamanıdır. Seçim sürecinde bu yolu bizlerle yan yana omuz omuza yürüyen tüm dostlarımıza/tüm demokrasi güçlerine yeni dönemde bu mücadeleyi daha kenetlenmiş şekilde ve kesinlikle hep birlikte yükseltmek istediğimizi, bu birlikteliği büyütmek için çaba göstereceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
Gelinen aşamada Halkların Demokratik Kongresi olarak öncelikli görevimiz, Kongremizin temel yapı taşları olan meclislerimizi yeniden oluşturmak, oluşturulan meclisleri güçlendirmektir. Bu temelde, bir yandan il-ilçe meclislerimizi yeniden kurarken, diğer yandan bu çalışmalarımızı semt/mahalle düzeyine kadar indirecek, toplumsal genişlememizi en yerelde tüm emek, barış ve demokrasi güçleri ile yeniden inşa edeceğiz.
Seçim dönemindeki “Biz’ler Meclise” sloganımızı yeni dönemde “Biz’ler Halk Meclislerine” yaklaşımıyla hayata geçireceğiz. Tabandan, yerel meclislerimizden çıkan taleplerin, aldığımızın kararların parlamentoda etkin bir şekilde seslendirilmesi için çalışacağız. Sokağın, mahallenin, “biz”lerin söz ve karar sahibi olduğu, özgürlükçü bir “yeni yaşam”ı birlikte inşa edeceğiz."