‘HAYIR’ kampanyası kapsamında seminer ve paneller düzenleniyor
İsviçre’nin La Chaux-de-Fonds, Paris’in Villiers le Bel banliyösü, Almanya’nın Hildesheim ile Wuppertal kentlerinde “Hayır” konulu seminer ve paneller düzenlendi.
İsviçre’nin La Chaux-de-Fonds, Paris’in Villiers le Bel banliyösü, Almanya’nın Hildesheim ile Wuppertal kentlerinde “Hayır” konulu seminer ve paneller düzenlendi.
LA CHAUX-DE-FONDS
İsviçre’nin Neuchâtel eyaletine bağlı La Chaux-de-Fonds kentinde “Hayır” platformu bir panel düzenledi.
Neuchâtel - Morteu Hayır inisiyatifi tarafından düzenlenen panele HDK İsviçre eş sözcüsü Hakan Gürgen ve Şengül Çelik konuşmacı olarak katıldı.
Onlarca kişinin katıldığı panel, saygı duruşu ile başladı. Yapılan konuşmalarda 16 Nisan Referandumunda ‘Hayır’ oyunun önemine vurgu yapıldı. Seçmenlerin sandıklara ulaştırılması ve Hayır kampanyasının çalışmalarının hızlandırılması örgütlendirildi. Avrupa'da HDK'nin örgütlenmesinin önemine değinilmesinin ardından panel sonlandırıldı.
VILLIERS LE BEL
Fransa'nın başkenti Paris'in Villiers Le Bel banliyösünde referandumda “Hayır” konulu halk toplantısı düzenledi.
Villier le Bel Demokratik Kürt Toplum Merkezi halk meclisinin düzenlediği halk toplantısına yaklaşık 400 Kürdistanlı katıldı.
Toplantıda konuşan Kürt siyasetçi Yılmaz Kobanê referandumda sandığa gidip oy kullanmanın önemine dikkat çekerek şunları belirtti: "Referandum Kürtler için çok büyük önem taşıyor, verilecek her bir HAYIR oyuyla kaybedecek olan Erdoğan diktatöryası olacaktır. Hayır kampanyası süresince seferberlik ruhuyla daha fazla halka ulaşarak Hayır'ı anlatarak insanları sandığa taşımak olmalıdır" dedi.
KDP peşmergelerinin çeteler ile Şengal'e yönelik saldırılarına değinen Kobanê “Şengal'de kendi kendini yöneten ve savunan bir halk var KDP'nin kirli amaçlı saldırılarını halkımızın asla kabul etmeyecek ve direnecektir. Bizler Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar her gün alanlarda olacağız Şengal direnişine sahip çıkacağız" dedi.
Toplantı "Yaşasın Şengal direnişi", "Biji Serok Apo" sloganları ile sona erdi.
HILDESHEIM
Almanya’nın Hildesheim kentinde de “Hayır” platformu bir panel düzenledi.
Hayır Platformu, Hildesheim Kultur Fabrik Löseke’de panel düzenledi. NAV-DEM üyesi Mehmet Letif Karakaş, Barış Akademisyeni Dr. Hatice Pınar Şenoğuz, HDK-Almanya Yürütme Kurulu Üyesi Murat Bal ve AABF Genel Başkanı Özgür Öz konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmasını yapan HDK-Almanya Yürütme Kurulu üyesi Murat Bal, “AKP’nin bu kadar acımasız, hukuksuz bir şekilde saldırması, hiçbir hukuk kuralına uymaması, AKP’nin kaybedeceğinin göstergesidir” dedi.
İnsanlık tarihinde hiçbir zaman bu kadar hukuksuz bir şekilde saldırı olmadığını, bu kadar köyün işgal edilmediğini, bu kadar terörün estirilmediğini söyleyen Bal, “Biz bu ülkenin insanları olarak bunu çok iyi biliyoruz ki bu faşizm diz çökecek ne Seyit Rızalar diz çökmüştür, ne Şêx Saitler diz çökmüştür, ne Mahir Çayanlar diz çökmüştür, ne Deniz Gezmişler diz çökmüştür, ne de Başkan Apo diz çökmüştür, bunlar diz çökecekler ve kaybedecekler” dedi.
Dr. Hatice Pınar Şenoğuz ise şöyle konuştu: “Eğer Erdoğan’ın istediği olursa, bundan sonra ülke kararnamelerle yönetilecek, burada bir siyasi iktidara bağlı bir yargı göreceğiz. Hiç kimsenin soruşturma açılmadan, doğru dürüst iddialara dayanılmadan cezaevine atıldığı, işinden atıldığı bir süreci yaşamaya devam edeceğiz. Çoğulcu olmayan bir meclis, çoğulcu olmayan bir yasamanın olduğu bir sistemle yönetilme zorunda kalacağız.”
AABF Genel Başkanı Özgür Öz de 1500 yıl önce İstanbul’da sular arasında bir padişah olduğunu, Anadolu ve Mezopotamya halklarının da direnişçileri, temsilcileri olduğunu söyledi.
“En son yitireceğimiz şey umuttur, umudumuzu yitirmeden birbirimize omuz omuza, kol kola dayanışarak mücadeleyi yükselteceğiz” dedi.
WUPPERTAL
Almanya’nın Wuppertal kentinde 16 Nisan’da Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da yapılacak referandumda neden ‘HAYIR’ denilmesi gerektiği konusunda bir halk toplantısı düzenlendi.
Moderatörlüğünü Sevim Aktağ’ın yaptığı halk toplantısına konuşmacı olarak Gazeteci/Yazar Yücel Özdemir, ESP Avrupa temsilcisi Ziya Ulusoy, CİK Eş Başkanı Hafız Ahmet Turhallı ve BİR-KAR temsilcisi Sinan Zengin katıldı.
Saygı duruşu ile başlayan toplantının açılış konuşmasını Wuppertal Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) eş başkanı Savcı Azar yaptı.
Wuppertal’daki seçim çalışmaları hakkında kısa bir değerlendirme yapan Azar’ın ardından ilk konuşmayı Gazeteci/Yazar Yücel Özdemir yaptı.
‘HALKTAN ÇOK AĞIR BİR TOKAT YİYECEKLER’
Referandum sonucu ne olursa olsun mücadelenin devam edeceğine dikkat çeken Yücel Özdemir, “‘Evet’ çıksa bizim kavgamız ve mücadelemiz yine devam edecek. ‘Hayır’ çıksa da devam edecek. Ama Hayır çıkarsa siyasi dengelerde önemli değişiklikler olacak. En önemlisi bunlar halktan çok ağır bir tokat yiyecekler, bu tokadı aldıklarında içindeki ve dışındaki tartışmalar, Türkiye’deki siyasal dengelerde de önemli değişiklikler olacak” dedi.
‘EŞİT VE ADİL OLMAYAN BU SÜREÇTE BİZ BU MAÇI KAZANACAĞIZ’
Referandum süreci yaklaştıkça tansiyonun giderek yükseldiğini söyleyen Özdemir şöyle devam etti: “Tansiyonun yükselmesinin nedeni AKP ve ‘Evet’ cephesi için çok zor olduğu anlamına geliyor. Açıkçası seçim öncesinde bir futbol karşılaşmasına çıkmış gibiyiz, bir futbol maçı oynanıyor ama adil değil. Olağan üstü hal koşullarında, bütün gücü ve yetkiyi elinde toplayan AKP, referandum kampanyasını devletin bütün imkânlarıyla yürütüyor. Takımın birisi bu durumda ve hakem olması gereken Cumhurbaşkanı karşı takımın santraforu gibi gol atmaya çalışıyor. Durum bundan ibaret, anlayacağınız karşımızda sahaya çıkan takım bütün imkânları eline almış. Peki, buna karşı sahada mücadele eden ‘Hayır’ cephesine bakalım, asıl aktörleri, asıl önemli açıklamaları yapan bu cephenin asıl temsilcileri tutuklandılar ve ellerindeki medya organları kapatıldı. Yani bizim 7 Haziran ve 1 Kasım öncesinde başlattığımız çalışmalarda imkânlarımız en azından bugünkünden daha fazlaydı. Daha fazla televizyonumuz vardı ve televizyonlarımızda derdimizi anlatabiliyorduk. Ama şimdi sesimizi duyuracağımız imkânlarımız az olsa da mücadelemizi yükselterek yürüteceğiz. Eşit ve adil olmayan bir referandum sürecindeyiz, bunu net görelim. Ona rağmen diyoruz ki eşit ve adil olmayan bu süreçte biz bu maçı kazanacağız. Çünkü bütün imkânlarımız bizim aynı zamanda bütün baskılara rağmen güçlü bir şekilde bir arada olduğumuzu ve sesimizi duyurabildiğimizi gösteriyor.”
‘HİPNOTİZE EDİLMİŞ MÜSLÜMANLARA ULAŞIP ONLARI KAZANMAMIZ GEREK’
Civaka Îslamiya Kurdîstan (CÎK) Eş Başkanı Hafız Ahmet Turhallı ise, Türk İslam sentezinin kendisini sahte din üzerinden örgütlediğine vurgu yaptı.
“Türk İslam sentezi, kendisini sahte din üzerinden örgütlüyor. O halde bizim gerçek Müslümanlara ulaşmamız gerek. Kandırılmış, hipnotize edilmiş Müslümanlara ulaşıp onları kazanmamız gerekiyor çünkü gerçek dini yaşamak isteyenlere ulaşıp onlara gerçekleri anlatmamız gerek” diyen Turhallı, mücadeleyi destekleyenlerin, herkesle irtibata geçmesi ve mutlaka ‘Hayır’ın önemini anlatmaları gerektiğine dikkat çekti.
Turhallı, “Eğer biz burada ‘Hayır’da hayır vardır konusunu işleyerek var olan bu sistemi aslında geçmişi de olan ve kendisini yenilemeye çalışan sistemi durdurma fırsatını da elde etmiş olacağız. Çünkü Kürtlerin yüz belediyeden fazla belediyesi vardı, HDP’de %12-13 oy olarak meclise girerek bu sistemi zorladı. Sistem eski olarak hayatına devam edemedi, kendini sürdüremedi. Yeni düzenlenen 18 maddenin hepsinde bu özgürlükleri kısıtlayacak, belediye başkanına tek adam karar verecek, herhangi biri bunlar; Devlet Bahçeli olur, Erdoğan olur, Doğu Perinçek olur fark etmez, zaten sistemin başa getireceği adamların hepsi de bu düşüncede olacak. Onun için milletvekilimi seçeceksiniz anlamı yok, belediye başkanımı seçeceksiniz anlamı yok, herhangi bir sivil kuruluş mu oluşturacaksınız anlamı yok, çünkü o klik belirleyecek, o klik ötekileştirecek ve önünü kesecek” dedi.
‘ÖRGÜTLÜ HALK ASLA YENİLMEZ’
AKP hükümetinin şok ve dehşet yaratarak kendisine muhalif olan herkesi, özellikle Kürt halkını teslim almak istediğini söyleyen ESP Avrupa temsilcisi Ziya Ulusoy ise şöyle konuştu: “AKP hükümeti şok ve dehşet yaratarak bizleri teslim almak istiyor, bir korku imparatorluğu yaratarak bize diz çöktürmek istiyor. Ama Kürt halkı örgütlüdür, örgütlü halk asla yenilmez, Kürt halkının direnişçi güçleri de örgütlü ve çok dirençlidir onun öncüsü de çok dirençlidir. Boyun eğmiyor oyuna da asla gelmiyor ve sonuna kadar hem Kürt halkı için hem halklar için hem de dünya insanlığı için mücadele ediyorlar.”
‘SERMAYENİN DİKTATÖRÜNE HAYIR DİYORUZ’
Ulusoy’un ardından konuşan İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) temsilcisi Sinan Zengin ise, “Hepimizin görevi 16 Nisan’da ‘Hayır’ oyunu büyütmektir bunun için seferberliği büyütmemiz gerek. Şu an da bizim temel görevimiz ve sorumluluğumuz budur. Karşımızda dinci, faşist bir blok var ve bunun karşısında da farklı gerekçelerle duran bir ‘Hayır’ platformu var, bu platform diktatörlüğe dur diyecek. Biz sermayenin diktatörüne de sermayenin diktatörlüğüne de ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
Katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ile izlenen toplantı soru ve cevap kısmı ile son buldu.