Hayallerimiz için yola koyulduk ve başardık...

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile 1997 yılında görüşen Zozan Çewlik, o dönem yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Önderliği görme hayallerimiz için yola koyulduk ve başardık."

Anılar zamanında yolculuğumuza devam ederken gördüğüm güzellikler, paylaşımlar bu yolculuğumuzu derinleştirmemizde etkili oluyor. Ekibimizi tarihi bir yolculuğa çıkartacak olan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile anıları dinlemek için Zozan Çewlik’e misafir olduk. 1997 yılında Şam’a doğru, sayın Öcalan’ı görmek için yola çıkanlardan biri olan Zozan Çewlîk yolculuğunda yaşadığı anıları bizimle paylaştı.

Şam’a geçmeden önce sayın Öcalan ile nasıl konuştuğunu anlatan Zozan Çewlik yaşadığı ilk heyecanını şu şekilde anlattı: "1996 yılına kadar da Erzurum Eyaletinde gerillaydım. Zorlu dönemler olmasına rağmen en güzel anılarımızın geçtiği dönemlerdi. O yıl içerisinde, bir gün görevden dönerken yönetimdeki arkadaşlar beni çağırdı ve bana bir sürprizlerinin olduklarını söylediler. O dönemde Önderlik cihaz üzeri güçlerle diyalog yapabiliyordu. Birliğimizin uydu telefonu vardı.

Arkadaşlar bana Önderlikle konuşacağımı belirtti. Saat 5'e doğru Önderlik konuşmaya başladı. İlk başta Eyalet sorumlusu olan arkadaşla konuştu. Kimlerin olup olmadığını, isimlerimizi tek tek sordu. Sonra kadın arkadaşları sorunca arkadaş benim ismimi verdi. Önderlik beni istedi telefona. Ben de heyecandan ne söyleyeceğimi bilemiyordum. İsmimi ve nereli olduğumu sordu. Sonra bana şunu söyledi; ‘orada tek olabilirsin fakat sen orada bir kadın ordusunu temsil ediyorsun. O dönemde de YAJK kadın ordulaşması vardı. Bana sen orada YAJK'sın’ deyince yükümün aslında ne kadar ağır olduğunu o an daha iyi hissettim. Kendimi tanımam da ve mücadelemi yürütmemde önderliğin bu sözü de etkiliydi."

DÜŞMANIN SALDIRILARINA RAĞMEN...

Görmek... sadece görmek için bir çok zorluğu göze alan Zozan Çewlik ve arkadaşlarının yaşadıklarını dinledik. Zozan Çewlik, yaklaşık 24 kişiden oluşan bir grup ile 1997’de Erzurum’dan Cudi’ye, Cudi’den Şam’a doğru Öcalan'ı görmek için yola çıktıklarını belirterek, "Çiyayê Sipî’ye kadar ilerledik fakat o dönemde düşman tarafından yoğun pusulama vardı. Yoğun şahadetler yaşanıyordu. O yüzden Önderlik grubumuzu durdurmuştu. Fakat biz kalan arkadaşlar ne olursa olsun gideceğimizi belirttik. Ve gerçekten düşmanın o saldırılarına rağmen yola koyulduk.

Önderliği görme hayallerimiz için yola koyulduk ve başardık. Önderliği ilk gördüğüm anlar benim için aslında hayallerimin gerçekleştiği andı. Beni çok etkileyen yanı ise hiç beni görmemesine rağmen adımı söyler söylemez beni tanımasıydı. Erzurum’da iken bir kere sadece telefonla görüşmüştük. Ve beni hemen tanıdı. Hafızası oldukça güçlüydü. Bana, "sen o Bingöllü, alevi kızımızsın’ deyince o kadar insanla konuşmasına rağmen nasıl da unutmamış diye kendime soruyordum" diye konuştu.

'ÖNDERLİĞİN YANINDA YAPAMAM EDEMEM SÖZÜNE YER YOKTU'

Kürt Halk Önderi Öcalan'ın klasik şeylerden nefret ettiğini hatırlatan Zozan Çewlik konuşmasının devamında şunları belirtti: "Önderlik bazı sorular sorduktan sonra bana şunları söyledi; ‘sen birçok zorluğu aşmışsın. Savaş tecrüben de var. Sadece beni tanımama sorunu var. Yani önderlik gerçeğini tanıyacaksın onu da benden öğreneceksin’ dedi.

İnsanın kendisine ait olmayan yaklaşımlarını hiç sevmezdi. Her şeyden önce bizleri çelişki içine koyup neleri kabul edeceğiz, neleri reddedeceğiz sorularını yaratıyordu. Bir yandan da muazzam güven veriyordu. Ondan güç alıyorduk. İnsanları eğitme tarzı böyleydi. Önderliğin yanında "yapamam, güç getiremem" sözlerine yer yoktu. Bu doğal olarak oluşuyordu ve bu doğallığı yaratan da Önderlikti."