Hasta tutsaklar Özkan, Yıldırım ve Güneş'in durumu gittikçe ağırlaşıyor

Hasta tutsaklar için düzenlenen eylemlerde, Mehmet Emin Özkan, Mehmet Sait Yıldırım ve Yahya Güneş’in durumunun her geçen gün ağırlaştığı belirtildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenlediği “F Oturumu” eyleminin 565’incisini dernek binasında gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak 84 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın durumuna dikkat çekildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu’nun da destek verdiği eyleme birçok insan hakları savunucusu katıldı. Açıklamayı İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri yaptı.

Yoleri, 27 yıllık tutsak Özkan’ın ileri derecede kalp, hipertansiyon, troid, böbrek,  alzheimer ve demans hastası olduğunu ve yapılan tetkiklerde beyninde kist tespit edildiğini söyledi. Özkan’ın aynı koğuşta tutsak olan oğlunun yardımıyla yaşamını sürdürdüğünü dile getiren Yoleri, “Hapishanede kaldığı süre içinde bugüne kadar 5 kez kalp krizi geçiren Özkan, tedavisini yürüten hastanelerin verdiği ‘Cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından verilen raporlarlar göz önünde bulundurularak tahliye edilmemektedir” dedi.

Haziran 2022’de Amed’de bulunan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatri heyetinin raporunda Özkan’ın tek başına yaşamını sürdüremeyeceğinin belirtildiğini aktaran Yoleri, şunları söyledi:
“Nöroloji bölümü gözlem notunda hastanın yardım olmadan günlük yaşamını sürdüremediği kaydedilmiştir. Kardiyoloji bölümü notunda, Özkan’ın kalp kapak hastalığının bulunduğu belirtmiş, ayrıca günlük faaliyetlerini kısıtlayacak derecede hipertansiyon ve ani ölüme neden olabilecek koroner arter hastalığı (KAH) olduğu belirtilmiştir. İkinci evre böbrek hastalığı teşhisi de konulan Özkan’ın ‘Sürekli hastalık ve demans durumu’ olduğuna işaret edilen raporda, Özkan’ın cezasının ertelenmesi gerektiği, cezanın infazının cezaevinde infazı halinde hayati bakımdan tehlike arz ettiği, cezanın bir yıl süre ile ertelenmesi gerektiği görüşü bildirilmiştir.

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan bu rapor sonrası İstanbul ATK’ye sevk edilen Özkan hakkında ATK yine, ‘Cezaevinde kalabilir’ biçiminde rapor vermiştir” dediğini aktardı. Özkan’ın kızıyla görüştüklerini belirten Yoleri, kızının, “Babam ve tutuklu kardeşim Ahmet aynı koğuşta kalıyor. Ancak Ahmet Mayıs’ta tahliye olacak.

Özkan’ın sağlık ve yaşam hakkına yönelik ciddi tehditlere rağmen, halen hapiste tutuluyor olması, ağır hastalıklarına rağmen ATK’nın yapılan tüm başvurulara, ‘hapishanede kalabilir’ şeklinde rapor vermesi, başlı başına hak ihlalidir ve kabul edilemez. Sağlığına kavuşması neredeyse imkansız hale gelmiş olan Özkan’ın serbest bırakılarak, tedavi ve bakımının iyi koşullarda sürdürülmesi durumunda,  daha uzun yaşaması son günlerini ailesiyle geçirmesi mümkün olacaktır."


İZMİR
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için düzenlediği 268’inci eylemini Konak eski Sümerbank gerçekleştirdi. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Eylemde konuşan İHD İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Caner Canlı, Kırıklar F Tipi Cezaevi'nde bulunan 71 yaşındaki Mehmet Sait Yıldırım'ın durumunu anlattı.
Mehmet Sait Yıldırım'ın İmralı dahil birçok cezaevinde kaldıktan sonra 6 Eylül 2018’den beri tekli hücrede kaldığını söyleyen Canlı, "Müebbet hükümlü olmasına rağmen hukuk ve infaz mevzuatına uymayan bir şekilde Adalet Bakanlığı'nın talimatıyla, ağırlaştırılmış müebbet uygulaması yapılarak tek kişilik odaya alınmış ve tecrit edilmiş durumdadır. M. Sait Yıldırım’ın hipertansiyon, arteriosklerotik kalp hastalığı, KOAH ve damar sertliği hastalıkları mevcut. 2015'te Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde verilen heyet raporunda kalp rahatsızlığı nedeniyle tek başına kalmasının uygun olmadığı belirtilmiştir. 2017 yılında İzmir Ödemiş İlçe Devlet Hastanesinden aldığı heyet raporunda, 'Hücre cezası çekmesi sağlığı açısından sakıncalıdır' kararı verilmiş" dedi.
Yine 2018 yılında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin, Yıldırım'ın genel durumunda iyileşme olmamasına rağmen raporuna, "refakat gerektirmez" notunun eklendiğini kaydeden Canlı, "Ancak bu raporda ilaç kullanması zorunluluğu belirtilmiş. Bu tarihten sonra düzenli kontrole götürülmemiş ve 2 yıla yakın bir süre kayıtlarda hastalıkları ile ilgili ilaç da reçete edilmemiş görünmektedir. Ekim 2022'den itibaren ilaç reçete edilmeye başlanmış. Şu anda hastanın bacağında cilt ve cilt altını tutan dirençli bir enfeksiyonu var. Ailesi 2 yıldır devam eden bu durumdan kaynaklı yürümekte zorluk yaşadığını belirtmiştir. Bu hastalığın tedavisine ancak aralıktan bu yana başlanmıştır. Son 2 aydır, yani enfeksiyon sonrası kalp ilaçları daha düzenli reçete edilmektedir" diye konuştu.

Yıldırım'ın kalp ve akciğer hastalıkları nedeniyle tek başına kalamayacağını vurgulayan Canlı, Yıldırım'ın düzenli olarak hekim kontrolünde olması ve düzenli ilaç kullanması gerektiğini söyledi. Canlı, "İleri yaşına ve yukarıda anlattığımız ciddi ölümcül risk taşıyan hastalıklarına; bu hastalıkları ile ilgili Diyarbakır Araştırma Hastanesi, Ödemiş Hastanesi’nde hücrede kalamaz heyet raporlarına ve durumunda herhangi bir iyileştirme olmamasına rağmen İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nin hücrede kalabilir raporu neye istinaden verilmiştir? Adalet Bakanlığı, hukuksuz bir şekilde, tek kişilik hücrede kalması için kişiye özel talimatı neden vermiştir? Mehmet Sait Yıldırım, sağlığı ve yaşı itibariyle tek başına bir hücrede kalacak durumda değildir. Bir an önce hücreden çıkarılmalı ve tedavisine gereken önem gösterilmeli ya da ileri yaşı dikkate alınarak tedavisinin sağlıklı ortamda yapılabilmesi için derhal serbest bırakılmalıdır" diye konuştu.


ANKARA
Ankara'da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla eylemlerinin 437’nci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. Eylemde Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Yahya Güneş’in durumuna dikkat çekildi. Eylemde İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Sevil Turgut söz aldı.
Turgut, 51 yaşında olan Güneş’in Kasım 1995'ten beri cezaevinde tutulduğuna dikkat çekti. Bu nedenle pek çok rahatsızlığın oluştuğunu söyleyen Turgut, Güneş’in akciğer hastası olduğu ve akciğerinde çeşitli büyüklüklerde lekelerin olduğu bilgisini paylaştı. En son Şubat 2020’de akciğer tomografisinin çekildiğinin aktaran Turgut, şunları söyledi: “Lekelerin 2 kat büyüklüğüne ulaşarak 10 milimetreye ulaştığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine muayene olduğu Giresun Hastanesi’nden Samsun Tıp Fakültesi’ne pet çekimi için sevki çıkarılmıştır. Fakat cezaevi ring aracı ile sevke bünyesi dayanamadığı için Samsun’a gidememiştir. Ring aracına sabah 08.00’de kelepçeli bir şekilde bindirilerek yolculuk yaptırılıyor ve aynı gün geri getirildiğinden dolayı 12 saat boyunca bu araçta bekletiliyor, kimi zaman ihtiyaçları karşılanmıyor. Daha önce ring aracı ile yaptığı bir hastane sevki esnasında boğulacak duruma geldiğinden dolayı, 2 yıldan bu yana hastaneye gidemiyor ve son durumun da ne olduğunu bilemiyor.”
Güneş’in aynı zamanda eklem ve romatizma hastalıkları bulunduğunu belirten Turgut, 2021 yılında eklem ve romatizma hastalıklarından dolayı Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde muayene olduğunu söyledi. Güneş’e MR ve röntgen işlemleri sonucunda çifte iltihaplanma teşhisi konulduğuna dikkat çeken Turgut, şöyle devam etti:
“Fizik tedavi bölümünde ilaçla tedavisine başlanmıştır. 1 yıldan fazla bir süredir yarım yamalak bir tedavi görmektedir ancak bu ilaçla tedaviden dolayı bir iyileşme sağlanamadığını belirtmiştir. Eklem ve romatizma hastalığı nedeniyle tek başına ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve arkadaşlarının desteği ile yaşamını devam ettiriyor. Tek başına yürüyemiyor ve merdivenlerde aşağı inip çıkamıyor."
Güneş’in el ve ayaklarında büyük şişlikler olduğuna ve dayanılmaz ağrılar çektiğine değinen Turgut, kötü koşullar nedeniyle tedavi olamadığının altını çizdi. Hastane sevkinden önce cezaevi doktoruna görünmesini, ardından Giresun’da hastaneye gitmesi, sonrasında da sevkinin Samsun’a çıkarılması ayları bulan bir tedavi sürecinin olduğunu söyleyen Turgut, “Uzun ring yolculuğundan dolayı hastaneye gidememesi de eklenince ciddi bir ihlal yaşadığı açıktır. Bütün bunlara rağmen kolaylıkla ulaşacağı tam donanımlı bir hastanenin bulunduğu ve ailesine yakın bir hapishaneye sevk talebi de kabul edilmiyor. Ailesinin uzakta olmasından kaynaklı olarak 3 yıldır aile görüşü de yapamayan mahpusun, durumu her geçen gün ağırlaşıyor. Yahya Güneş’in akciğerindeki sorunun tam olarak tespit ve tedavisinin yapılması, eklem ve romatizma hastalıklarının kalıcı tedavilerinin yapılabilmesi için tam donanımlı bir hastanenin bulunduğu ve ailesine yakın bir ile sevk edilmesini, bu süreç devam ederken de infazının ertelenerek ailesinin yanında kalıcı tedavisine devam edebilmesini talep ediyoruz" dedi.