Hamburg milletvekilleri, AKP'nin vahşetine karşı çağrı yaptı

Almanya’nın Hamburg kentindeki eyalet parlamentosu milletvekilleri, Kürdistan’daki çatışmaları durdurma ve müzakere masasına dönme çağrısı yaptı. Vekiller, Alman hükümetini Türk devletiyle ilişkisini gözden geçirmeye çağırdı.

Hamburg parlamentosunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye ve Kürdistanlı milletvekilleri, Kürdistan’daki saldırılara dikkat çekti. Vekiller, Kürt halkıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti. 

ÖZDEMİR: AKP İLE ORTAKLIK ÇELİŞKİLİ

Sol Parti Milletvekili Cansu Özdemir, AKP'nin yaşattığı vahşete ilişkin bilgi verdi. Özdemir, Almanya hükümetinin mülteci politikalarının da yanlış olduğunu, Avrupa’daki mülteci krizini çözmek amacıyla her gün yeni göç dalgalarını üreten AKP rejimiyle ortaklık yapmanın son derece çelişkili bir durum olduğunu belirtti. Özdemir, toplantıyı izleyen gazetecileri Hamburg Demokratik Güç Birliği tarafından Cumartesi günü saat 15.00’de Hachmannplatz’da düzenlenen yürüyüşü de takip etmeye davet etti.

ABACI: MÜZAKERE MASASINA DÖNÜLMELİ

Almanya Sosyaldemokrat Parti (SPD) milletvekili Kazım Abacı, en çok çatışmaların Türkiye’nin Kürt bölgelerinde yaşandığını, ancak diğer bölgelerde de insan hakları ihlallerinin arttığını söyledi. Birçok gazeteci ve insan hakları savunucusunun tutuklandığını söyleyen Abacı, bir an önce silahların susması ve muhatapların müzakere masasına dönmeleri gerektiğini söyledi.

DEMİREL: TÜRK HÜKÜMETİ DERHAL SALDIRILARINI DURDURSUN

Yeşiller Partisi Milletvekili Filiz Demirel, Türkiye’deki gelişmeleri büyük kaygıyla izlediklerini söyledi. Türk hükümetinin açıklamalarını 'ibret verici' olarak değerlendiren Demirel, Kürt halkına karşı geliştirilen saldırılarının derhal durdurulmasını talep etti.

'AHLAKİ İFLAS!'

Sol Parti Milletvekili Mehmet Yıldız ise dünya kamuoyunun Türkiye’deki insan hakları ihlallerine seyirci kalmasını eleştirerek, Alman hükümetini Türk devletiyle olan ilişkilerini gözden geçirmeye çağırdı. Yine Sol Parti Milletvekili Deniz Çelik de, müzakere olmadan demokratikleşmenin mümkün olmayacağını kaydederek, yaşananları hem Türkiye, hem de Almanya ve AB açısından ‘ahlaki iflas’ olarak değerlendirdi.