Halep'teki Kürt mahalleleri neden hedef alınıyor?

Halep'teki Kürt mahalleleri neden hedef alınıyor?

Batı Kürdistan’da olduðu gibi Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep’te de sükunetin hakim olduðu iki Kürt mahallesine hem rejim güçleri hem de dış destekli silahlı grupların saldırıları arttı. Son iki ay içerisinde düzenlenen saldırılarda 30’u aşkın kişi hayatını kaybederken, bu saldırılar “Kürtlerin savaş içine çekilmesi” ve “mahallelerden Kürtlerin çıkarılması” girişimleri olarak deðerlendiriliyor.

Halep’te Kürtlerin yaşadıðı Şêx Meqsud Xerbî (Şeyh Maksut) Mahallesine bugün düzenlenen havan toplu saldırısında 10 kişi yaralandı. Aynı mahalleye Pazartesi günü de top atışı yapılmış, saldırıda 5'i çocuk biri hamile kadın olmak üzere 11 kişi yaşamını yitirmiş, 13 kişi de yaralanmıştı. Her iki saldırıyı da üstlenen olmadı.

Batı Kürdistan Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) yaptıðı açıklamada, bazı güçlerin Kürtleri savaşın içine çekmeye çalıştıðını söyledi. Buna karşın demokratik siyasetteki ısrarlarını sürdüreceklerini ifade eden TEV-DEM, Kürtlerin irade ve güç sahibi olduðunu belirterek, saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarının altını da çizdi.

Halep, başkent Şam’dan sonra ülkenin ikinci büyük kenti. Ekonomi ve ticaretin merkezi olarak bilinen Halep’te çok sayıda farklı etnik grup ve inançtan halk yaşıyor. Kürtler açısından bu kentin özel bir yeri var.

Suriye’nin yakıt, buðday ve zeytin gibi ihtiyaçları Batı Kürdistan’dan karşılansa da, Arap Kemeri politikası çerçevesinde yer altı ve yer üstü zenginlikleri Kürtlerin ellerinden alınarak yoksullaştırıldı. Batı Kürdistan’ın ekonomik açıdan gelişmesi engellenirken, zenginlikler Halep ve Şam’da toplandı. Onbinlerce Kürt de devletin baskıları ve ekonomi politikaları nedeniyle topraklarını bırakarak Halep ve Şam’a yerleşti. Halep’in Şêx Meqsud (Şeyh Maksud) ve Eşrefiye mahallelerinde bugün 600 bin dolayında Kürt yaşıyor:

Mart 2011’de başlayan ve kısa bir sürede silahlı çatışmalara dönen ayaklanmalar sırasında, Kürtler ne rejimden ne de Batı ile Türkiye ve Körfez ülkelerinin desteðindeki muhalefetten yana yer almayarak “üçüncü yol” olarak da tanımlanan alternatif bir proje etrafında hareket etti. Uzun süre şiddet olaylarından uzak kalmayı bilen Kürtler bu süre içerisinde demokratik özerklik projesini hayata geçirmeye çalıştı. Rejim güçlerini kentlerden çıkaran Kürtler, silahlı grupların da kentlere girişine izin vermedi.

Batı Kürdistan kent ve köylerinde olduðu gibi Halep’te de Kürtler yaşadıkları mahallelerde, halk meclisleri, komiteler, eðitim kurumları ve sivil toplum örgütlerini kurdu. Mahallelerin güvenliði için de Asayiş ve Halk Savunma Birlikleri devreye konuldu. Her iki mahalle, yoðun çatışmaların yaşandıðı Halep’te sükunetin yaşandıðı yerler olarak bugüne kadar kendisini koruyabildi. Bu nedenle diðer halklardan da çok sayıda kişi çatışma alanlarından kaçarak Kürt mahallelerine sıðındı.

Bu sükunetten rahatsız olan çevreler özellikle son birkaç aydır saldırılarda bulunuyor. Rejim güçleri ve silahlı gruplar yapılan saldırıları da üstlenmeyerek birbirlerini suçluyorlar. Zaman zaman silahlı gruplar, Esad güçlerinin varlıðını gerekçe göstererek bu mahallelere girmek isterken, aynı şekilde rejim güçleri de silahlı grupların bulunduðu iddiasıyla bombalamalarda bulundu.

10 Nisan 2012’de Şêx Maqsud mahallesine ilk saldırı düzenlendi. Bu saldırıda kadın hareketi Yekitiya Star üyesi Gulê Selmo hayatını kaybetti. Daha sonra aralıklarla düzenlenen saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti. En kanlı saldırılar 25 ve 26 Ekim tarihlerine yaşandı. 25 Ekim’de silahlı bir grup Eşrefiye mahallesine girmek istedi. Ancak mahalle sakinleri ve YPG buna izin vermedi. Bu olaydan sonra aynı gün rejim güçleri top atışlarında bulundu, 15 sivil hayatını kaybetti, 15’ten fazlası yaralandı.

26 Ekim’de daha halk cenazelerini kaldırmamışken, Özgür Suriye Ordusu’na baðlı bir grup mahalleye girdi. Bunun üzerine mahalle sakinlerinden bir heyet grupla konuşarak çıkmalarını istedi. Bu sırada, silahlı kişiler mahallenin kontrolünü ele geçirdiklerini iddia etti. Bu nedenle yüzlerce mahalle sakini yürüyüşe geçti. Kitleye ateş açan grup üyeleri, 13 kişiyi katletti, çok sayıda kişiyi yaraladı. YPG de buna misilleme ile karşılık vererek 19 silahlı grup üyesini öldürdü ve mahalleden çıkardı.

Olayın yaşanması ardından Özgür Suriye Ordusu komutanı Malik El Kurdi, bir internet sitesine yaptıðı açıklamada aralarında Kürtlerin de yer aldıðı bazı çevrelerce manipüle edildiklerini itiraf ederek, mahalleye girişin yanlış olduðunu kabul etmişti. Kısa bir süre içinde saldırganlar arasında Azadi Partisi’ne yakın ve bir kısım Kürtlerden oluşan Selahaddin Eyyubi Taburu üyelerinin yer aldıðı ortaya çıktı. Azadi Partisi ilkin ilişkisini reddetti ancak daha sonra grubun kendilerine yakın olduðunu da kabul etti.

Kurban Bayramı’nda da Özgür Suriye Ordusu ateşkes ilan etmesine raðmen Kürt mahallelerine saldırılar gerçekleşti.