Türk Başbakan Tayyip Erdoðan, Kürt inkârının iktidarı saðlama almanın aracı olduðundan hareketle, ırkçı siyaseti üzerinden toplumu geriyor. Bunun için de ruhunu Mussolini faşizminden başlayarak, AKP'nin temsil ettiði Ýslam Türk ırkçılıðına kadar demokrasi karşıtlıðından alan “hukuku” kendine dayanak ilan ediyor. Hedefine de Kürt sivil siyasetini koyuyor. Buna göre, gerilla ile kucaklaşan milletvekillerinin dokunulmazlıðı kalkacak da Roboski katliamını yapan TSK'nın Hava Kuvvetleri'nin başındaki orgenerale ödül verenler demokrasi havarisi olacak! Eline Kürt kanı bulaşanlarla kucaklaşan hatta onları icraatlarından dolayı ödüllendirenler bir halkın, özgürlük hareketini sahiplenmesini ‘suç’ ilan edecekler.

Savaş uçakları ile 13 yaşında çocukların bedenlerini parçalayanlar ‘kahraman’ ilan edilecek, ödüllendirilecek. Özgürlük Hareketi gerillaları ile kucaklaşmak ‘tahrik’ olacak.

Evet Ankara'da belki böyle çarpık bir bakış, ‘makul’ karşılanabilir. Ancak Kürdistan'da sivil Kürt köylüsünü katledenlere verilen ödül, seksen yıllık zulmün ödüllendirilmesi olarak algılanıyor.

Eline Roboskili çocukların kanı bulaşmış bir generale ödül verilmesi ile 33 Kürt köylüsünün katili general Mustafa Muðlalı'nın adının bir askeri kışlaya verilmesi arasında bir fark yok. Mustafa Muðlalı'nın adını kışladan kaldıran AKP iktidarının Roboski katliamı sanıklarını ödüllendirmesi, her iktidarın kendi katilini yüceltmesinden başka nasıl yorumlanabilir. AKP bu ödüllendirme ile kendisinin de yeniden şekillenmesinin bir parçası olduðu TSK'ya baðlılıklarını bildiriyor.

Kürdistan son otuz yılda kendi topraklarında katliam yapan, resmi ideolojinin inkarcı politikalarını uygulayan Türk siyasetinin dokunulmazlıðını kaldırarak bu yapıları siyaseten bitirdi. Bunu da tamamen demokratik yöntemlerle, seçimler yoluyla yaptı. Bugün sitemin tüm gücünü üzerinde birleştirdiði AKP'nin dışında ikinci bir Ankara partisinin Kürdistan'da varlık gösterememesi bir tesadüf deðil.

Bugün AKP de genel başkanı Tayyip Erdoðan'ın deyişi ile Hakkari'de il teşkilatı açacak bina bulamıyor. Kimse, hiç bir mal sahibi il binası yapması için AKP'ye binasını kiralamıyor. Ankara'da iktidar olan AKP Hakkari'de bırakın iktidarı iki sandalye bir masa koyacak dört duvara muhtaç. Sadece il binası deðil oy da alamıyor.

Oysa 2000'in başına kadar böyle miydi?

Ankara egemenliði sistem partileri eli ile Kürdistan'ı milletvekili sayısına göre kendi arasında bölüşmüştü. Kendi inkar politikasına biat eden ‘Kürt kökenli’ kadroları meclise götürüp ‘demokrasi’ oyununu sürdürüyordu. Bugün sadece ülkesinde deðil bölgesinde “muktedir” AKP iktidarı Hakkari'de il binası açacak yer bulamıyor.

Böylece Kürdistan, Hakkari'den başlayarak AKP'nin de dokunulmazlıðını kaldırıyor. Ancak gayri hukuki yollarla, yargıyı uyararak, baskı yaparak deðil. AKP'nin Kürdistan'daki siyasi varlıðı ihtiyaca binaen deðil, zora dayalı olduðu için dokunulmazlıðını kaldırıp il sınırlarına kabul etmiyor.

Hakkari bir başlangıç. AKP'nin genel merkezinde yapılan grup toplantısında da kendi milletvekillerince dile getirildi. AKP Kürdistan genelinde ciddi bir oy kaybı yaşıyor. Son tabelasını sökene kadar yaşamaya da devam edecek.

Başbakan'ın dolayısıyla AKP'nin anlamadıðı, Kürdistan'daki baskının ve inkarın müsebbibi Ankara egemenliði ve onun silahlı gücünün terörü karşısında direnen gerilla, Özgürlük Hareketidir. Bu nedenle onlara sarılmak deðil, Roboskili anaların tek bir damla gözyaşını akıtan generalleri ödüllendirmek en fütursuz en tehlikeli tahriktir.

Kürtler çocuklarını katledenleri ödüllendiren siyasetin dokunulmazlıðını kaldırır.

Bunun için ne yargıya talimat verir ne de çoðunluðunu işgal ettiði parlamentoyu buna alet eder. Örgütlü Kürt muhalefetinin bundan önceki sistem partilerinin dokunulmazlıðını kaldırıp onları siyaseten bitirdiði gibi bugün de aynı akıbet AKP'yi bekliyor. Ayrıca bunu yaparken siyasal görüşlerinden ve etkinliklerinden dolayı deðil Kürt halkına karşı uyguladıkları savaş politikalarından dolayı yapıyor. Kürsü dokunulmazlıðına, siyasal faaliyete ‘hukuk’ çelmesi takarak deðil.

Erdoðan'ın talimatı ile görevden alınan AKP Diyarbakır il başkanın dediði gibi dindar Kürtler de artık AKP'ye oy vermiyor. Hangi kesimden olursa olsun Kürtler BDP'ye oy veriyor. On binlerin kıldıðı cuma namazlarının AKP iktidarı ve savaş lobilerinde yarattıðı korkunun nedeni de buydu. Kürdistan'da kurulan yeni siyasal düzen Kürt inkar ve imhasını dayatan Ankara egemenliðinin uzantısı siyasal yapılarla yolunu ayırıyor. Din vurgulu siyasal istismar artık Kürdistan'da yandaş bulamıyor.

Roboski katliamına karışanları ödüllendirenlerin ‘dindarlıðı’ Kürdistan'da kabul görmüyor.