GÜNDEM 28 HAZÝRAN 2012

GÜNDEM 28 HAZÝRAN 2012

* Türkiye’nin deðişik merkezlerinde KESK üyelerinin tutuklanmasına ilişkin protesto eylemleri sürecek

* Yıllardan beri Diyarbakır kırsalında binlerce dönüme ekilen esrar ham maddesi hint keneviri'nin hasadına başlandı. Hasat yapılan tarlaları karayolundan bile görmeniz mümkün. Çıplak gözle görülen ekilmiş sahalar ise hergün havadan ve karadan bölgeyi tarayan askerler tarafından görülmüyor.

* T.T. isimli çocuk Pozantı Cezaevinde yaşanan taciz ve tecavüzü basına anlattıktan sonra yeniden tutuklanırken, maruz kaldıðı bu insanlık dışı olaya ilişkin ise herhangi bir dava açılmadı. T.T’nin avukatı Tugay Bek, müvekkilinin maruz kalmış olduðu cinsel saldırı ve işkenceyle ilgili şikayetçi olmasına raðmen şimdiye kadar herhangi bir davanın açılmadıðına dikkat çekti.

* Almanya’nın başkenti Berlin’de bir grup üniversite öðrencisi Türkiye’de tutuklu olan öðrencilerle dayanışma amacıyla “düşünsene” adlı bir kampanya başlattı.

* Kulp ilçesinde 1991 yılında 7 Kürdün katledilmesiyle sonuçlanan devlet terörü dosyası, yeniden işleme konuluyor. Birçok katliam davasının zamanaşımı nedeniyle üstünün kapatıldıðı ve sorumlularıın yargılanmadıðı Türkiye’de Kulp Katliamı davasının yeniden görülecek olması diðer katliam maðdurları için emsal teşkil eden bir durum. Katliamcıların yargılanması için yıllardır davanın peşini bırakmayan Avukat Nahit Eren, ANF'ye yaptıðı açıklamada, şimdiye kadar dosyanın kapatılmaya çalışıldıðını ancak buna izin vermediklerini belirtti.

* Küresel alanda anne ve çocuk saðlıðı için mücadele veren Save the Children adlı Ýngiliz sivil toplum kuruluşu her sene 50 bin genç kadının hamilelik ya da doðum sırasında hayatını kaybettiðini duyurdu.

* Avrupa Birliði ülkeleri tarihlerinin en kritik zirvelerinden birini bugün gerçekleştirecek. Bu zirveyi kritik önemde kılan nokta ise AB tarihinde ilk kez üye ülkelerin bir konuda bu kadar net bir şekilde ayrılmış olması. Ýtalya ve Ýspanya’nın başını çektiði ülkeler euro bölgesinin geleceði için “ortak tahvil” sistemini dayatırken Birliðin lokomotifi Almanya ise bu öneriye şiddetle karşı çıkıyor.