Gülmen ve Özakça'ya B-1 eziyeti!

İhraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 76’ncı gününde tutuklanan eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bulunduğu cezaevlerinde, aileler tarafından içeri verilmek istenen B-1 vitaminine izin verilmediği ortaya çıktı.

Hukuksuz bir şekilde tutuklanan ve açlık grevlerinin 79’uncu gününde olan eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı ziyaret eden Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Ayşegül Çağatay, aileler tarafından cezaevlerine verilmek istenen B-1 vitaminlerine cezaevi idarelerinden izin çıkmadığına dikkat çekti. Çağatay, iki eğitimcinin "Bizi unutmayın, biz kazanacağız" mesajını da iletti.

CEZAEVİNİN TEMİN EDECEĞİNİ SÖYLEDİĞİ B-1 TÜRKİYE’DE YOK!

İhraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 76’ncı gününde tutuklanan eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bulunduğu cezaevlerinde, aileler tarafından içeri verilmek istenen B-1 vitaminine izin verilmediği ortaya çıktı. Gülmen ve Özakça’yı tutuldukları Sincan Kadın Kapalı ve Sincan F Tipi cezaevlerinde ziyaret eden Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Ayşegül Çağatay, uzun süreli açlık grevlerinde hayati önem taşıyan B-1 vitamini alımı konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını vurguladı.

ANF’ye konuşan Çağatay, Gülmen’e tutuklandığında yanında bulunan B-1 vitaminleri verilirken, Özakça’ya ise sadece Benexol verildiğini söyledi. Gülmen’in yanında iki gün daha yetecek kadar B-1 vitamini bulunduğuna işaret eden Çağatay, görüştükleri cezaevi idarelerinden, aileler tarafından getirilecek B-1 vitaminlerinin alımına izin verilmeyeceği cevabını aldıklarına dikkat çekti. Çağatay, cezaevi idarelerinin B-1 vitaminini kendilerinin temin edeceğini söyleseler de Türkiye’de saf B-1 vitamini satışı olmadığını hatırlattı. “Ya ailelerin yatırdığı B-1 vitamini kabul edecekler ya da B-1 vermeyecekler” diyen Çağatay, avukatlar olarak ailelerin yatırdığı B-1 vitaminini her iki cezaevine de aldırmak için çaba harcayacaklarını kaydetti.

‘HİJYENİK OLMAYAN KOŞULLARDA TUTULUYORLAR!

Açlık grevlerinin 79’uncu gününe giren Gülmen ve Özakça’nın hücrelerde tek tutulmadıklarına, ancak tecrit içinde kaldıklarına dikkat çeken Çağatay, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Gülmen’in hücresinde üç siyasi tutsakla, Sincan F Tipi Cezaevi’nde bulunan Özakça’nın ise ESP’li bir genç ile birlikte kaldığını anlattı. Çağatay, iki eğitimcinin tutuldukları koşulların ağırlığını ise, “Sağlıklı bir insanı bile kötü etmeye yeter” diye tarif etti. Cezaevine ilk getirildikleri günden beri açlık grevinde olduklarını belirtmelerine rağmen hijyenik koşulların sağlanmadığını aktaran Çağatay, hücre ile yatak temizliğinin Gülmen ve Özakça’nın odalarını paylaştıkları tutsaklar tarafından yapıldığını belirtti.

GÜLMEN VE ÖZAKÇA’DAN MESAJ

Öte yandan açlık grevini sonlandırmaları için Gülmen ve Özakça’yı iki heyetin ziyaret ettiğini de aktaran Çağatay, birinci heyette savcı ve cezaevi müdürünün, diğerinde ise doktorların bulunduğunu söyledi. Çağatay, Gülmen ve Özakça’nın ise heyetlere "Biz bu eylemi kendimizi öldürmek için yapmıyoruz, biz işimizi geri istiyoruz” cevabını verdiklerini belirtti. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Gülmen ve Özakça’nın morallerinin yüksek olduğunu, dışarıdaki herkese selam gönderdiklerini dile getiren Çağatay, iki eğitim emekçisinin verdiği mesajı şöyle aktardı: “Dışarıdaki sıcaklığı hapishanedeki duvarlara renk yaptık, yanınızdayız ve sizi çok seviyoruz; bizi unutmayın, biz kazanacağız! Geride bıraktığımız çiçeklere iyi bakın."