Çok sayıdaki göçmen kuruluşu çatısı altında barındıran DEKÖP-A (Demokratik Kitle Örgütleri Platformu-Avrupa), Cumartesi günü 20. Uluslararası Kürt Kültür Festivali'nde yaşanan şiddet olaylarından dolayı Alman polisini kınadı. Platform, göçmen cinayetlerine kapatılmayan faşist Neonazi partisi NPD yerine Kürtleri 'terörist' gören Merkel hükümetini sert şekilde uyardı.
Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK), Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), Avrupa Türkiyeli Ýşçiler Konfederasyonu (ATÝK) ve Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM)'nun bir araya gelerek oluşturduðu DEKÖP-A (Demokratik Kitle Örgütleri Platformu-Avrupa) 8 Eylül Cumartesi günü Mannheim kentinde düzenlenen 20. Uluslararası Kürt Kültür Festivali'nde yaşanan şiddet olaylarına ilişkin açıklama yaptı.
Festivalde Alman polisinin provokatif saldırısının Almanya’da yaşayan Kürtlere yönelik Alman devletinin inkârcı yaklaşımının bir sonucu olduðuna dikkat çekilen açıklamada Alman polisinin 12 yaşındaki bir çocuða saldırarak elindeki bayraðı “yasak” diyerek almak istediði, kitlenin buna karşı çıkmasıyla, oradaki kitleye acımasızca saldırdıðı hatırlatıldı.
"ALMANYA YASALARINI ÇÝÐNÝYOR"
Polisin tüm kitlenin üstüne biber gazı sıktıðı, coplarla saldırarak katılımcıları darp ettiðini belirten DEKÖP-A, "Bu saldırının amacı, sadece 12 yaşındaki bir çocuðun taşıdıðı Kürt halkının sembolleri olarak benimsediði bir bayrak deðil, bu yıl 20. si yapılan ve büyük bir kitleyi buluşturan festivalin kendisine duyulan tahammülsüzlüktür" ifadesini kullandı. 40'dan fazla kuruluşun destek verdiði "Almanya Kürt kimliðini tanınsın" kampanyasını hatırlatan DEKÖP-A, devamla şu çaðrı yaptı:
"Yaşanan bu saldırı; Kürtlerin ayrı göçmen grubu olarak tanınması için yürütülen ortak kampanyanın giderek kitleler içinde kabul gördüðü ve 15 Ekim 2012 tarihinde federal parlamentoda kitleye açık yapılacak toplantıdan kısa süre önceye denk gelmesi şaşırtıcı deðildir.
Kürtlerin ayrı bir göçmen grubu olarak kabul edilmeyişi, dil, kültür, isim hakkı, çeşitli kurumlarda temsil edilmemeleri gibi kısıtlamalara, Alman Anayasasına da aykırı bir durumdur. 1993`ten beri uygulanan “PKK yasaðı” ile Kürtlerin örgütlenme ve politika yapma haklarının kısıtlanması, yüzbinlerce Kürdün potansiyel suçlu olarak görülmesi ve baskıya tabi tutulması, Alman devletinin demokrasiye tahammülsüzlüðünü göstermektedir."
'O POLÝSLER YARGILANMALI'
20. Uluslararası Kürt Kültür Festivaline yönelik gerçekleşen saldırıyı protesto eden Bizler DEKÖP-A, her türlü saldırı karşısında Kürt halkının yanında olmaya devam edeceklerini bildirdi. Hiç bir provokasyonun Kürt halkının demokratik taleplerini elde etmesini engellemeyeceðini belirten DEKÖP-A'nın Merkel hükümetine ise şu çaðrıyı yaptı:
"Son bir yıl içinde ispatlandıðı gibi, göçmenleri katleden NSU faşist çetesini koruyan, kollayan Alman devleti, her gün suç işleyen ırkçı, faşist NPD’yi yasaklamazken, Almanya´da kendi kimliði ve kültürüyle yaşamak isteyen, dört parçaya bölünmüş olan anavatanları Kürdistan’da yaşayan halkın özgürleşmesini isteyen yediden yetmişe Kürt insanına terörist muamelesi yapmaktadır. “PKK yasaðı” bu zihniyetin ürünüdür ve kaldırılmalıdır.
12 yaşındaki bir çocuðun elindeki bir bayraktan dolayı yüz bin kişinin bir araya geldiði ve her zaman olduðu gibi barışçıl bir şekilde kültürünü sergilemeye çalışan bir festivalin provoke edilmesi asla kabul edilemez. Böylesi bir festivale saldırmak suçtur ve saldırıyı yapan polisler, saldırı emrini verenler veya buna zemin hazırlayanlar yargılanmalıdır."