Gerilladan notlara devam edelim. Son dönemde Türk ordusu ile HPG gerillaları arasında yaşanan savaşta yeni bir durum söz konusu. Yaşanan çatışmalar, gerilla eylemlerinin kapsamı ve karakteri gerillanın savaş inisiyatifi ele geçirdiðini gösteriyor. Bunu destekleyen çok fazla örnek var. Şemdinli’den Çukurca’ya Beytülşebap’tan Eruh’a, Amed’den Dersim ve Serhat hattına kadar gerillanın alanlarda hakimiyeti sözkonusu.

AKP’NÝN ASKERÝ POLÝTÝKASI ÝFLAS ETTÝ

AKP’nin “güvenlik politikaları konsepti” çerçevesinde hayata geçirilen karakollar, insansız keşif uçakları, termal kameralar, tanklar, toplar ve uçaklar gerilla karşısında sonuç alamıyor. Çünkü gerilla aynı anda birkaç karakolu birden basabiliyor. Yollarda kontrol noktaları kuruyor; alanı gerillalar denetliyor. Özellikle sınır hattındaki karakollar gece ve gündüz yeraltında yaşıyorlar. Yemek yerleri, yatma yerleri, gündelik hayatı, nöbetleri her şeyi yer altında yapan askerler en küçük şüphede etraflarını tarıyor.

AKP’nin özel birlikler ile oluşturduðu yeni yapılanmanın ise tam bir fiyasko olduðu ortaya çıktı. Karakollarından çıkamayan özel birlik üyesi askerler, arazide gerilla ile karşılaşmaktan ise çekiniyor. Arkalarında cephanelerini, silahlarını, telefonlarını bırakarak kaçıyorlar. Daha çarpıcı örnekleri var. Bir karakol komutanının günlüðüne gerillalar el koyuyor. Karakol komutanı günlüðünde yaşadıðı bunalım ve kararsızlıðı “keşke erkek deðil de kadın doðsaydım da bu günleri görmeseydim. Asker olmasaydım” cümleleri defterine işlemiş.

ASKERÝN RUH HALÝ BOZULMUŞ!

Gerçekten de karakollardaki askerlerin ruh hali çok karmaşık. Terhisi gelip evine gidemeyen, yarın ne olacaðını bilemeyen, sürekli ateş altında olup psikolojisi bozulan askerlerin sayısı giderek artacaða benziyor.

AKP hükümeti ve Necdet Özel’in komutasındaki Türk ordusu savaş gerçeðini ve kayıplarını gizleme peşinde. Ancak savaş bölgesinde gerçekler hiç de gizli kalmıyor. Savaş bölgesindeki görevleri kabul etmeyen subaylar, karakolu bırakıp giden komutanlar, birliklerinden firar eden Karakola baskın olacaðını sanan askerler karakollardan kaçıyor. Hatta Amanoslarda bir karakol yakınındaki camiyi askerler kendisine mevzi yapmış. Ýmamın ezan okuyacaðı yere kum torbalar konulmuş. Karakol ile cami arasına asma köprü yapan askerler camiyi kendilerine sıðınak haline getirmişler.

BASKINDAN SONRA KARAKOLDA EKMEK YÝYECEK ASKER KALMADI

Daha başka örnekler var. Yakın zamanda gerillaların baskın yaptıðı bir karakola ertesi gün ekmek servisi gidiyor. Karakol komutanına “kaç ekmek getireyim” diye soran fırıncıya karakol komutanı kızarak “Oðlum dalga mı geçiyorsun! Karakolda ekmek yiyecek sað asker mi kaldı!” diyor. Evet bunlar savaşın çok küçük bir gerçeði. Bize anlatılanların daha fazlası var. Gerillanın yaptıðı eylemlerin görüntüleri ise gerçeðin bir başka yanı. Eylem görüntülerinin çoðu internette yer alıyor. Yanan karakollar, imha edilen tanklar, panzerler, yerle bir olan asker mevzileri, kaldırılan askeri malzemeler gerillanın savaşta kazandıðı inisiyatifi gösteriyor.

SAVAŞTA ÝNÝSÝYATÝF GERÝLLADA

Savaşın diðer gerilla cephesini ise daha fazla gözlemleme şansımız var. Gerilla mevzilerini geziyoruz. Gerilla komutanları ile gelişmeleri konuşuyoruz. Gerillaların kararlılık ve cesaretleri dikkatimizi çekiyor. Bütün gerilla birliklerinde yer alan gerillalar en ön safta olmak için ısrarla kendilerini öneriyor. Eylemlerde gerillaların gösterdiði performans ve yaşananlar ise çok daha deðişik. Arkadaşları için kendisini feda eden gerillaların son sözleri, yaptıkları eylemler arkadaşları üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Evet gerilla sahasındaki özgürlük alanları genişlemiş durumda. Gerillanın yaptıkları dar “eylem” düzeyinde ele alınmıyor. Gerillanın Türk ordusuna karşı operasyonları olarak tanımlanıyor.

HPG komutanları gerillanın bu dönemde “orta yoðunluklu savaş” düzeyinde hareket kapasitesi ortaya koyduðunu söylüyor. Gerillanın sahip olduðu potansiyelin küçük bir bölümünün aktif hale geldiðine de vurgu yapılıyor.

HPG’NÝN ELÝNDEKÝ ESÝRLERÝN DURUMU

Son bir not olarak gerillanın elindeki esirlerle ilgili bilgileri aktaralım. Aralarında asker, polis ve kaymakamların da bulunduðu HPG’nin elindeki esirlerin saðlık durumları iyi. Düzenli doktor kontrolleri yapılıyor. HPG’li yetkililer esirlerin serbest bırakılması için asker ailelerinin ve sivil toplum örgütlerinin HPG üzerinde deðil, AKP hükümeti ve devlet üzerinde baskı kurması gerektiðini söylüyor. Esir yakınlarının şu ana kadar HPG’ye resmi bir başvuruda bulunmadıðını söyleyen HPG’li yetkililer; eðer aileleri isterlerse görüşme yapabileceklerini de belirtiyor.