8. yılına giren "Gaye" davasında sona gelindi. Esasa ilişkin savunmaların başladığı duruşmada konuşan Av. Ahmet Koç, "Delilin olmadığı yerde suç da yoktur. En önemli delil diye sunulanların hepsi gerçek dışıdır" dedi.

9'u tutuklu 26 kişinin yargılandığı dava devam ediyor.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında esasa ilişkin savunmalar yapılıyor.

İlk olarak söz alan İbrahim Çiçek'in avukatı Ahmet Koç, 121 sayfalık mütalaada müvekkili ile ilgili sadece 7 satırlık ifade bulunduğunu hatırlattı, "Hangi delil ve hangi eylemlere göre İbrahim Çiçek suçlanıyor, savı mütalaasında bunu açıklamak zorundaydı" dedi. Mütalaanın iddianameden daha fazla mesnetsiz olduğuna dikkat çeken Koç, delillerin hukuka uygun elde edilip edilmediğinin bile tartışılmadığını kaydetti. Av. Koç, "En önemli delil diye sunulanların hepsi gerçek dışıdır. Nereden çıktığı belli olmayan bir bilgisayar çıktısında müvekkilimin adının bulunduğu iddia ediliyor. Ancak bu bilgisayar çıktısının ne asılları ne de elektronik postaları vardır. Delilin olmadığı yerde suç da yoktur" dedi.

'BURADA BASIN YARGILANIYOR'

Ardından Özgür Radyo eski Genel Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan söz aldı. Özgür Radyo'nun maruz kaldığı baskılar ve kapatma cezalarını hatırlatan Erdoğan, "İktidar ve mahkeme kabul etmese de, burada basın ve gazeteciliğimiz yargılanıyor" dedi. Erdoğan, muhalif bir gazeteci olduğunu hiçbir zaman gizlemediğini dile getirirken, ekledi: "Bu nedenle hep hedefte oldum."

Tüm tutuklu gazeteciler gibi kendisinin de örgüt yöneticisi ya da üyesi olmakla suçlandığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Eskiden işkence ile alınan ifadelerle yargılanıyorduk, bugün ise polis laboratuvarında üretilen delillerle yargılanıyoruz. Yargılanmamın tek gerçek nedeni muhalif gazeteci olmamdır. Cinayet sadece silahla işlenmez, hukukla da işleniyor, bu davada olduğu gibi. İddia makamı bizi sosyal olarak idama mahkum etmiştir."

Duruşmaya ara verilirken, Çağlayan Adliyesi önünde "duran gazeteci-duran insan" eylemi sürüyor.