Fransa'da 'Kürtler ve DAİŞ'e karşı direniş' tartışıldı

Fransa'da "Orta Doğu'da kriz, Kürtler ve DAİŞ'e karşı direniş" başlıklı konferans düzenlendi.

Fransa'da  "Orta Doğu'da kriz, Kürtler ve DAİŞ'e karşı direniş" başlıklı konferans düzenlendi. 

KNK, PYD ve Fransa Demokratik Kürt Konseyi, Fransa Parlamentosu Victor Hugo Konferans Salonunda, 12 Kasım'da "Orta Doğu'da kriz, Kürtler ve DAİŞ'e karşı direniş" başlıklı konferans düzenledi.

Konferansın açılış konuşması Fransa Demokratik Kürt Konseyi Eşbaşkanı Cemile Renkliçay tarafından yapıldı. Katılımcıları selamlayan Renkliçay, Kürdistan'daki güncel gelişmelere değinerek böylesi bir süreçte gerçekleşen bu konferansın Kürdistan ve bölgedeki demokrasi mücadelesine katkı sunması açısından önemli olduğunu vurguladı. Konferansın içeriği konusunda katılımcıları bilgilendiren Renkliçay'dan sonra "Kürdistan, Bahar rüyası" adlı film gösterildi. Mikael Baudu'nun yönetmenliğini yaptığı film, Rojava'da direnişçileri konu alıyor. 

ORTA DOĞU'DA KRİZ

Konferansın birinci oturumunun başlığı "Orta Doğu Krizi" oldu. Oturumun moderatörlüğünü Barış Hareketi Başkanı Yves Jean Gallas üstlendi. Oturumda, Orta Doğu'da askeri ve politik durum konusunda daha önce Rojava'da iki yıl boyunca kalmış Fransız Yazar Patrice Franceschi konuştu. Franceschi, Rojava'daki gözlemlerini aktardı. Başından beri Rojava'ya sayısız kez gittiğini ve her defasında barış ve demokrasi inşaası için gelişimi görebildiğini belirten Franceschi, "Barışı sağlayan fikrin temelinde, örneğin ABD bunu başaramıyor, üç yıldan beri Rojava'daki Kürt dostlarımız birçok savaşı kazanarak ve insanların barış ortamında yaşamasını sağladı. Gençler kendi kültürleri ve dilleriyle yaşamaya başladı. Demokratik ortam Kürt bölümünde kazanılmıştır. Bu askeri bölümde de kazanılmıştır denilebilir" dedi. Franceschi, Kürtlerin barışı inşa etmek için hem politik hem de askeri anlamda yol aldığını belirtti. 

'ROJAVA'DA BARIŞ VE DEMOKRASİ İNŞA EDİLİYOR'

Fransız kadınların Rojava'da mücadele eden kadınların yanında olması gerektiğini söyleyen Franceschi, şöyle devam etti:

"Şimdi yapmazsanız ne zaman onların yanında olacaksınız... Burada belirtmek gerekiyor ki, Fransa'nın Irak'ta olduğu gibi siyasi ve askeri açıdan Kürtlerin yanında olması gerekiyor. Eyleme geçme zamanı, diyorum. Fransız halkı için, halkın sesini duymuyoruz. Bu hareketi desteklemek için Fransız halkının kendisini göstermesi gerekiyor. Parlamenterler örneğin, Türkiye'de seçim sürecinde anti-demokratik bir çizgiyi gördük. Buradan parlamenterlerin yani Fransızların sizin çizginiz demokrasi dışıdır demelidir."

Orta Doğu'daki kriz karşısında Fransa'nın politikası ise Sol Parti Ile De France bölgesi belediye meclis üyesi Eric Coquerel tarafından değerlendirildi. Coquerel, öncelikle Sol Parti'nin dayanışma mesajını iletti. Bütün baskılara rağmen HDP'nin büyük bir başarı elde ettiğini belirtmek gerektiğini vurgulayan Coquerel, özellikle Irak savaşından sonra din ve etnik ayrımların yaşanan savaşla derinleştirildiği ve bölgedeki petrol üzerine stratejilerin derinleştiğini kaydetti. Coquerel, bölgedeki birçok gücün dini kullanarak saldırıya geçmiş olmasının Irak savaşından bugüne kadar yaratılann ortamın sonucu olduğunu vurguladı.

'ÖNCELİK DAİŞ OLMALI'

"Ülkemiz politik olarak DAİŞ'e karşı çıkmaktansa Esad'dan kurtulmayı hedefledi. Oradaki muhalif güçleri hiçe saydı. Onların bölgedeki talepleri Cenevre'de de dikkate alınmadı. Fransa'da ABD gibi DAİŞ'i desteklemesek de diyerek Esad'ı hedef aldı. Aynı zamanda El Kaide'in uzantılarını ABD'nin desteklediğini de biliyoruz. Örneğin buradan çok sayıda genç gidip bu örgütlere katılırken hiçbir önlem alınmadığını da bu politikanın sonucu olduğunu biliyoruz" diyen Coquerel, Esad'ı hedefleyenlerin DAİŞ'e dokunmayarak büyüttüğünü belirtti. 

"DAİŞ'e karşı mücadeleyi düşündüğümüzde ilk olan Kürtlerdir. Fransa demokrasi değerleri üzerine hareket ettiğini belirtiyor ama Kürtleri görmüyor. DAİŞ'in gücünü kıran Kürtler. Fransa'nın pozisyonunu düşündüğümüzde şaşırıyoruz. Örneğin Rusya'nın müdahale biçimi düşündüğümüzde Fransa buna karşı çıktı" diyen Coquerel, Fransa'nın ve BM'nin önceliğinin Esad değil, DAİŞ olması gerektiğini kaydetti. Bölgedeki Kürtlerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Coquerel, Türkiye'nin bölgedeki rolünün DAİŞ'e karşı mücadele edenlerin zayıflatılması politikası olduğunu vurguladı. 

'TÜRKİYE DAİŞ'İN ÇIKIŞINDA BÜYÜK ROL OYNADI'

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Marie Christine Vergiat ise uluslararası güçlerin sorumluluğu ve krizden çıkma stratejileri üzerine bir konuşma yaptı. Vergiat, öncelikle Orta Doğu'nun medeniyetlerin beşiği olduğunu hatırlatarak konuşmasına başladı. Savaşın kökenlerinin ve bugün ki krizin anlaşılması için 1920'lere kadar gitmek gerektiğine işaret eden Vergiat, bugünkü Kürtlerin parçalı yapısının o dönemden inşa edildiğini ifade etti. 

Irak'taki ABD müdahalesinin DAİŞ'in yaratılmasında büyük rol oynadığının altını çizen Vergiat, özellikle 2014'te DAİŞ'in çıkışında Türkiye'nin büyük rolü olduğunu belirtti. Vergiat, "DAİŞ ve PKK'yi aynı çizgiden gören Erdoğan sadece Kürtlere dönük mücadele ediyor. Oysa o DAİŞ'e karşı mücadele rolünü üstlendiğini iddia ediyordu.  Barış görüşmeleri durdurdu. Sayın Öcalan tecritte. Yalan söyleniyor örneğin Nisan'da barış görüşmeleri durduruldu. Sanki seçimden sonra bu durum gelişmiş olduğu vurgulandı. 1 Kasım'da Türkiye'deydim. Sur'a gittim. Orada yaşananları gördüm. Korku duvarı yaratılmak isteniyor. HDP bu yaşananlara karşın aldığı milletvekili sayısı büyük bir başarıdır." diyen Vergiat, bölgede yaşanlara rağmen "uluslar arası güçlerin sessizliği kabul edilemez" ifadesini kullandı. 

'KOALİSYON YOL ALAMIYOR!'

Vergiat, Uluslararası Koalisyonu'nun büyük bir zaafiyet içerisinde olduğunu belirterek, İran ve bölge devletlerinin de yaşanan çatışma ortamında büyük bir katkısı olduğunu unutmamak gerektiğini söyledi.

"Uluslararası Koalisyon'un DAİŞ'i durduramaması büyük bir sır" diyen Vergiat, sürekli dengelerin değiştiğini vurguladı. Rusya'nın müdahalesinin ne kadar etkili olacağının ise kaygı verici olduğunu belirten Vergiat, Cenevre müzakerelerinin yeniden başlatılması gerektiğini savunarak, "rejimin iç savaş kaynağı olduğu" sorunu etrafında değil, bütün müdahil bölge güçlerini dikkate alarak yeni bir müzakere sürecinin başlaması gerektiğini belirtti.

'PKK TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARTILMALI'

Virgiat, özellikle bölgede Kürtlerin güçlerin tanınması için PKK'nin terör örgütleri listesinden derhal çekilmesi gerektiğini belirterek, önümüzdeki günlerde 150 parlamenterin Avrupa'da bu konuda bir deklerasyon yayınlayacağını belirtti. "Avrupa'nın takıntısı göç meselesi. Kürt sorunu konusunda bir ilerleme söz konusu değil. Erdoğan Avrupa'dan para aldı." diyen Virgiat, Erdoğan'ın göç sorununu Avrupa'ya karşı kullandığını ifade etti. 

Virgiat'ın konuşmasının ardından salonda bulunanlar, konuşmacılara sorularını yöneltti. 

Öğlen arasından sonra konferansın ikinci bölümünde Kürt sorunu, Orta Doğu'da barış ve demokrasinin inşaasında Kürtlerin rolü başlıkları etrafında, Fransız Milletvekili Cecile Duflot, avukat Vinginie Düşen, HDP Milletvekili Garo Paylan, KNK Üyesi Zübeyir Aydar ve PYD Eşbaşkanı Salih Müslim konuşmacı olarak yer alacak. 
 

...