Türk medyasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nü alarma  geçiren intihar eylemcileri olarak lanse edilen kişilerden biri olan Gülbahar Ünlü, yaklaşık 1,5 seneden bu yana felçli. Ünlü geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hafızasını kaybetmiş durumda.

Türk polisi tarafından basına servis edilen uydurma haberlerin en son halkası da felçli Gülbahar Ünlü’ye ilişkin. Türkiye’de cezaevinden tahliye edildikten sonar yurtdışına çıkan ve burada evlenerek yeni bir yaşam kuran Ünlü, 2011 yılının Kasım ayında ağır bir beyin kanaması geçirdi. Rahatsızlığı sonucunda vücudunun büyük bölümü felç olan Ünlü, hafıza kaybına uğradı ve konuşma yeteneğini de kaybetti.

Yakınlarıyla hemen hemen hiçbir iletişim kuramayan Ünlü, Türk medyası tarafından DHKP-C’nin intihar eylemcisi olarak lanse edildi. Sabah gazetesi başta olmak üzere birçok Türk basın yayın organında “Emniyet bu 14 kişiyi arıyor” başlığıyla geçtikleri haberde Ünlü’nün fotoğraflarına da yer verilirken aranan 14 intihar eylemcisinden biri oldukları iddia edildi.

Aralık ayında da Zaman gazetesi tarafından yayınlanan bir haberde Ünlü yine hedef gösterilmiş ve intihar eylemcileri arasında adı sayılmıştı.

Halen Almanya’da ağır bir tedavi süreci içinde olan Ünlü’nün bu şekilde hedef gösterilmesine Eşi Mazlum Yıldırım tepki göstererek türk devletinin ne kadar acımasız olduğunu söyledi.Yıldırım, felçli bir insanın bile hedef gösterildigini vurguladı. Yıldırım, Kürt televziyonu Sterk TV’de uzun zamandır çalıştığı için kendisi ve ailesinin üzerindeki siyasi baskıların artığını da dile getirdi

GÜLBAHAR OLAYI İLK DEĞİL

Türk Emniyeti daha önce de benzeri şekillerde asılsız bir şekilde intihar eylemcisi olarak ilan ettiği kişilerin resimlerini dağıtmış daha sonra bu kişilerin hiçbir şekilde ne addedildikleri örgütle ne de herhangi bir eylem ile alakalı olmadıkları ortaya çıkmıştı.

Sultangazi’de geçtiğimiz Ekim ayında yaşanan intihar saldırısının ardından da benzer bir şekilde 9 kişinin fotoğraflarını dağıtan Emniyet’in intihar eylemcisi olamka suçları iki kişi ertesi gün Çağdaş Hukukçular Derneği’nde basın toplantısı düzenlemiş ve yaşananların polisin komplosu olarak nitelendirmişti.