ESP Diyarbakır Ýl Örgütü, parti binasında düzenlediði basın toplantısında güncel siyasal gelişmeleri deðerlendirdi. ESP, artan askeri ve siyasi saldırılara derhal son verilmesi, Kürt halkının haklı ve meşru taleplerinin kabul edilmesi, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona erdirilmesi istendi.
Askeri ve siyasi saldırılara son verilmesi, Kürt halkının haklı ve meşru taleplerinin kabul edilmesi, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını isteyen Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Diyarbakır Ýl Örgütü, konu ili ilgili basın toplantısı düzenledi.
PKKnin 28 yıl önce başlattıðı silahlı mücadelenin yıldönümü olan 15 Aðustosu kutlayarak söze başlayan ESP Diyarbakır il Örgütü basın sözcüsü Mustafa Naci Toper, AKP Hükümetinin Kürt sorunu karşısında inkar ve imha siyaseti devam ettiðini söyledi.
Toper, AKPnin Kürt sorunu karşısında tek bildiði yolun inkar ve imha politikası olduðunu belirtirken, bu politikanın aðır sonuçlar doðurduðunu söyledi. AKPnin yanlış politikası nedeniyle ölümlerin yaşandıðını hatırlatan Toper, Askeri saldırılarda ısrar, ölümlerin başlıca nedenidir. Yanı sıra en son HPG tarafından gözaltına alınan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün örneðinde olduðu gibi, çözümsüzlükte ısrar halkımızın tahammül sınırlarının aşıldıðı yeni sorunları da beraberinde getirecektir. dedi.
Hakkaride ve Şemdinli Ýlçesinde 22 gündür çatışmaların yaşandıðını hatırlatan Toper, bu çatışmalardan kaynaklı köylerin boşaltıldıðı, bölge halkı üzerinde devletin terörü estirildiðini belirtti. Yaşanan kirli savaşta işçi ve emekçilerin çocuklarının yaşamını yitirdiði kaydedilen açıklamada Toper Ama bu çatışmalarla ilgili ne hükümet ne de genelkurmay aydınlatıcı bir açıklama yapmamıştır. Asker kayıpları gizlenmiş halkımıza dönük saldırıları kamuoyundan saklanmıştır dedi.
Başbakan recep Tayyip Erdoðanın tehditlerine ve basının Şemdinlide yaşananlar karşısında üç maymunu oynamasına deðinen Toper, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Kürt sorununu ve bölgede yaşanan gelişmeleri tartışmak ve konuşmak için meclisin toplanması talebine verdiði Bir kaç Mehmet şehit oldu diye meclisi toplayamayız cevabını eleştirdi. Toper, verilen yanıtın AKP Hükümeti için asker kayıplarının bile zerre kadar önemi olmadıðının açık göstergesi olduðunu vurguladı.
Toper şöyle devam etti: Halkımızın Güneybatı Kürdistanda ilan ettiði özerklik; Kuzey Kürdistanda Şemzînan kalkışması ile selamlanmış, sokaklarda sevinç gösterileri ile karşılanmıştır. Halkımız bulunduðu bütün yaşam alanlarında kendi öz yönetimlerini kurarak özerkliði inşa etmeye yönelmektedir. Son bir ayda Güneybatı Kürdistanda ve Şemzînanda yaşananlar; özgürlüðe susamış halkımızın ulusal boyunduruðu parçalama hamlesi olarak büyük bir irade beyanı ve aynı zamanda kelimenin gerçek anlamıyla mevzi mücadelesidir. Halkımız, her gün büyüttüðü bu özgürlük alanlarını daha da büyütecek, esareti bir kader olmaktan çıkaracaktır.
Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkı olduðunu söyleyen Toper, Dörde bölünmüş, yok sayılmış, ulusal varlıðı asimile edilmek istenmiş Kürt ulusunun uyanışı artık eski tipte boyunduruðu sarsıyor. Güneybatı Kürdistanda yaşanan olayların arka planında bu tarihsel gelişim süreci vardır. diye konuştu.
Türk burjuva devletinin dün Irak Kürtlerinin kurduðu federasyon sürecine karşı çıktıðını, şimdi ise Suriye Kürtlerinin özerklik ilanına karşı çıktıðını belirten Toper, Ankara, Güneybatıdaki halkımızın demokratik halk özyönetimleri kurarak kendisini yönetmesine saygılı olmalıdır ifadelerini kullandı.
AKP Hükümetinin Şemdinlide yaşanan asker ölümlerini neden gizlediðini soran Toper, tüm gerçekler Kürt halkına açıklanmasını istedi. Toper şöyle devam etti: Bu çatışmalarda kaç sözleşmeli asker öldü? Kaç köy boşaltıldı? Kaç orman yakıldı? Bu savaşın faturasını kim ödeyecek?
Toper, Devlet askeri ve siyasi saldırılarına derhal son vermelidir. Halkımızın meşru ve haklı taleplerini kabul etmeli, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit son bulmalıdır. Köyleri boşaltılan, OHAL uygulamalarına maruz kalan başta Şemzînan halkımız olmak üzere, halkımızın sömürgeciliðe karşı gösterdiði onurlu direnişi ve özerklik talebini selamlıyoruz. dedi.