Erdoğan’ın savaş politikası İsveç Parlamentosu’nda tartışılacak

İsveç Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, parlamentoya verdiği yazılı önergede AKP ve Erdoğan’ın savaş politikasının İsveç Parlamentosu’da tartışılmasını talep etti.

Geçtiğimiz haftalarda Türkiye ve Kürdistan’da temas ve incemelerde bulunan Sosyal Demokrat İşçi Partisi Heyeti’nde yer alan Olof Palme Merkezi Basın Sözcüsü Magnus Nilsson, izlenimlerini yazılı olarak İsveç kamuoyu ile paylaşırken, Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, parlamentoya verdiği yazılı önergede AKP ve Erdoğan’ın savaş politikasının İsveç Parlamentosu’da tartışılmasını talep etti.

Magnus Nilsson, “Dönüşüm içindeki bir Türkiye” başlıklı makalesinde Haziran ayında Türkiye’de yapılan seçimlerde 2002 yılından beri ilk kez AKP’nin gerilediğini ve ilerici güçleri birleştirmeyi başaran HDP’nin büyük bir ilerleme gösterdiğini söylüyor.

HALK BARIŞ SÜRECİNİ SONLANDIRAN AKP’YE TEPKİLİ

Seçimlerin ardından patlak veren savaşa karşı muhalefetin yükseldiğini, PKK’liler tarafından öldürülen askerlerin cenazelerinde halkın barış sürecini sonlandıran AKP’li yöneticilere sözlü ve fiili olarak tepki gösterdiklerini ifade ediyor.

Palme Center Genel Sekreteri Jens Orback ve Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekillerinin bulunduğu heyetin barış ve uzlaşmanın sağlanması için Türkiye ziyaretini gerçekleştirdiğini söyleyen Nilsson, CHP, HDP’nin yanı sıra hükümet temsilcileri ve sivil toplum temsilcileriyle de görüş alış-verişinde bulunduklarını belirtiyor.

AKP, MHP’NİN OYLARINI ALABİLMEK İÇİN MİLLİYETÇİLİĞE YÖNELDİ

7 Haziran seçimlerinden sonra bir koalisyon hükümeti kurma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını, umutsuzluk içindeki AKP’nin MHP’nin milliyetçi oylarını alıp tek başına iktidar olabilmek için daha milliyetçi bir söylem ve stratejiye yöneldiğini söylüyor.

2013 yılında başlayan barış sürecinin Hükümetin PKK’ye yönelik askeri saldırılarından sonra çöktüğünü söyleyen Nilsson, buna Erdoğan’ın PKK ve ilerici güçlere yönelik tutumunun etkili olduğu değerlendirmesini yapıyor.

Görüşmelerde bulundukları siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin barış sürecinin dondurulmasından ve yeniden savaşın başlamasından Erdoğan’ı sorumlu tutuklarını konuşulanlardan alıntılar vererek aktaran Nilsson, Kürdistan’da savaşın sürdüğü koşullarda seçim yapılacak omasının pek çok kişiyi kaygılandırdığını ve aynı kaygılara İsveç’in Ankara Büyükelçisi’nin de katıldığını söylüyor.

SAVAŞI SEÇİMLERDE YENİLGİYE UĞRAYAN ERDOĞAN BAŞLATTI

Türk uçaklarının Medya Savunma Alanları’nı bombalamasından hemen sonra bombalamaları yazılı bir soru önergesiyle gündeme getiren Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, dün ikinci bir önerge vererek savaşın çıkmasından Erdoğan ve AKP’yi sorumlu tuttu. İsveç’in savaşın durdurulması için girişimde bulunmasını talep etti.

“Türkiye’nin savaş politikası” başlıklı önergesinde Kakabeveh, Anayasayı değiştirerek yetkileri artırmayı hedefleyen Erdoğan’ın son seçimlerde yenilgiye uğramasından sonra öfkeyle yeni bir savaş başlattığı söylüyor.

Erdoğan’ın ABD ve Nato’ya bağlılığını göstermek için gönülsüzce ABD uçaklarının Türkiye’deki üstleri kullanarak DAİŞ’ı vurması kabul ettiğini belirten Kakabaveh, “Türkiye DAİŞ’la savaşmak için bir çaba göstermedi. Bunun yerine Irak Kürdistan’ında PKK, Kürt köyleri ve Kandil’e en az 400 bombalı saldırı gerçekleştirdi. Türkiye, Suriye’deki Kürtlerin yardımına gitmek isteyen PKK gerillarını engelledi” diyor.

Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik hava ve kara saldırıları sırasında aralarında çocukların da bulunduğu sivillerin yaşamlarını yitirdiğine dikkat çeken Kakabaveh, Erdoğan’ın 1 Kasım’da yapılacak seçimlerde miliyetçi kesimlerden oy alabilmek için Türk milliyetçi söylemlere yöneldiğini, bir çok ilde Kürt ve diğer azınlıklara karşı milliyetçi rüzgarların estirildiğini dile getiriyor.

AVRUPA BİRLİĞİ OLANLARI SESSİZCE İZLEYEMEZ

“Bu durumun sürmesine izin verilemez. Daha şimdiden kötü olan politik ortam daha da kötüye gidecek. Avrupa ve Avrupa Birliği olanları sessizce izleyemez. Erdoğan’ın Ortadoğu’da krizi derinleştiren politikasına karşı sert eleştiriler yöneltilmeli. Politikası kınanmalı. Barışcıl gelişmeyi hedefleyen yeni bir diyalog başlatılmalı” diyen Kakabaveh, Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları açısından 20 yıl geriye gittiği değerlendirmesini yapıyor.

Kakabaveh, İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström’e İsveç ve Avrupa Birliği’nin müzakerelerin yeniden başlaması, savaşın durdurulması, 1 Kasım’da yapılacak seçimlerde Kürtlere yönelebilecek saldırı ve missillemelerin engellenmesi için ne yapmayı düşündüğü sorusunu yöneltiyor.

Geçtiğimiz hafta hükümet ortağı Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin de, İsveç Parlamentosu’na verdiği yazılı soru önergesinde AKP Hükümeti ve Erdoğan’ın hem kendi halkına saldırarak, hem de komşu ülkelerin bağımsızlığını hiçe sayarak ve terörü destekleyerek uluslararası yasaları çiğnediğini vurgulamış, Erdoğan ve AKP hükümetinin işlediği suçlardan dolayı mahkeme karşısına çıkarılmasını ve yargılanmasını talep etmişti.

Kakabaveh ve Amin’in önergeleri İsveç Parlamentosu’nun 5 Ekim günü yapılacak oturumunda ele alınarak tartışılacak.