Erdoğan’ın adamları bir Es Sahaf eder mi?- Cahit Mervan
Dikkatiniz çekmiştir. Birden bire bazı gazete ve televizyonlarda ‘özel haberler’ çoğaldı...
Dikkatiniz çekmiştir. Birden bire bazı gazete ve televizyonlarda ‘özel haberler’ çoğaldı...
Dikkatiniz çekmiştir. Birden bire bazı gazete ve televizyonlarda ‘özel haberler’ çoğaldı. Bu özel haberleri, şatafatlı manşetleri okuduğunuzda, sesini yükselterek ve bir anlam yüklercesine yüzünü gererek, yanakları kıpkırmızı olmuş televizyon sunucularını veya ‘kökünü kazıyacaksın’, ‘enselerine bineceksin’ diye analiz yapan ‘prof, dr.’ unvanlı analistleri izlediğinizde söyledikleri şeyler o kadar yabancı geliyor ki, bazen hangi ülkeden, neredeki savaştan bahsettiklerini çıkarmada zorlanıyor insan.
Recep Tayyip Erdoğan’ın medyasına bakarsanız son hava saldırılarıyla birlikte 700’ün üstünde PKK’li öldürülmüş! Binlercesi yaralı! Örgüt paramparça olmuş! Lider kadrosu birkaç parçaya ayrılmış! Kimisi İran’a, kimisi Suriye’ye, kimisi de daha keşfedemedikleri başka bir ülkeye kaçmış! Mutlak olmasa da zafer sağlanmış veya çok yakın!!!
Normalde zafer kazanmış veya kazanacağına inanan bir güç biraz rahat olur, öyle değil mi? Kaybeden gergin, kazanan ise rahat olur.
Ama gel gör ki Erdoğan, ‘silahşorları’, AKP kurmayları, medyadaki akıl hocaları, köşe yazarları, muhabirleri, gazete sahipleri velhasıl zafer kazanan takım bırakın rahat ve geniş olmayı, diken üstünde oturuyor. Korku ve tedirginlikleri yüzlerine, konuşmalarına, ekranlarına, manşetlerine, hatta spor sayfalarına yansıyor. Ağızlarını açtıklarında yüzlerinin kırmız şalgam rengi alması bundan olsa gerek.
Erdoğan’ın mezarlıktan gece geçerken korkudan ıslık çalan adam gibi yüksek sesle her gün, hatta günde birkaç kez tehditler savurması, medyasında da eko buluyor. Gazeteci mi, istihbaratçı mı belli olmayan bazı tetikçi tipler ‘eze eze yeneceğiz’ naraları atıyor. Bazıları ise liderlerinin kanlı mızrağını çuvala sığdırmak için beceriksizce, aptalca yalanlara başvuruyor.
Sanıyorlar ki oturdukları sırça köşklerden, o alımlı ekranlardan, boyalı gazetelerinin birinci sayfalarından bağırıp-çağırdıkları zaman millet ürkecek, geri adım atacak, yalanları ise kamuoyunda alıcı bulacak.
Ah zavallılar… Ahh…
Çoktan kaybettikleri bir savaşı hala kazanacaklarını düşünüyorlar. Hırıltı çıkararak oluşturdukları kuru gürültü ile kendi kendilerine cesaret vermiş olabilirler. Çünkü kaybedecekleri çok şeyleri var. Zaten savaşı da bunun için başlattılar ve inatla devam ettirmek istiyorlar.
Şu an ‘üç silahım var Erdoğan’ı kanımın son damlasına kadar savunacağım’ diyen saray soytarısından, ‘ateşkesi PKK bozdu’ yalanını üfüren Davutoğlu’nun gönüllü danışmanı Etyen Mahçupyan’a kadar hepsi, 2003 Mart’ında Bağdat düştüğü halde ‘zafer bizimdir’ diye açıklama yapan Saddam’ın enformasyon bakanı Muhammed Es Sahaf’ı andırıyorlar.
Gerçi o sıra dışı açıklamalarıyla dünya çapında bir ‘yıldız’ oldu. Bunlardan o da olmayacak. Saddam’ın bir tane Es Sahaf’ı vardı. Maşallah Erdoğan sağına soluna, şerbet havuzunun etrafına bir kamyon dolusu, halkın değimiyle ciğeri beş para etmez Es Sahaflar doldurmuş.
Son birkaç günkü havuz medyasına ve kısmen Doğan Medya Grubu’nun amiral gemisine baktığımızda Erdoğan bütün tetikçilerini sahaya sürmüş durumda. Kontrol ettiği ve etki alanına aldığı bütün gazete manşetleri yalandan yıkılıyor. Artık gazeteler, örneğin Akit, Sabah, Star, Yeni Şafak gibi gazeteler kendi yalanlarının yalanını haberleştirmekteler. Yalanda sınır ötesine geçmekteler. Hatta mülki amirlerin herhangi bir olaya ilişkin yaptığı açıklamaları yeterli bulmadıklarından onlara kafalarına göre eklemeler yapmaktalar. Kürt, Kürdistan, PKK ve HDP gerçeğine ilişkin cehalette bu tetikçilikle birleşince ortaya tam bir ucube çıkmakta.
Bu hiç de kazanan ve zafere doğru ilerleyen bir lider ve onun etrafındaki ‘gemileri yakmış’ sadık insanların ruh halini denk düşmüyor. Bu kaybedenlerin, halka karşı suç işleyenlerin, yaptıkları onca kötülükten dolayı yarın yargılanabilecek olanların ruh halini gösteriyor.
Korkuyorlar. Onun için çok bağırıyorlar. Hırıltı çıkarıyorlar. Yalan üstüne yalan atıyorlar. Dinlerini-imanlarını satıyorlar.
Çok net olan bir şey var. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi postunu kurtarmak için başlattığı son savaşı artık mutlak şekilde kaybedeceğinin, daha doğrusu kaybettiğinin göstergeleri ortaya çıkmaya başladı. Erdoğan’ın kaos planı tıpkı bir Avusturya sapanı gibi dönüp geldi, onu vurdu. Daha da vuracak.
Erdoğan Kürtleri, HDP’yi ve demokrasi güçlerini savaş gibi insanların canına malına mal olan, doğa ve hayatı yakıp-yıkan bir oyunla tuzağa düşürmek isterken, kendisi tuzağa düştü. Ve kendi kazıdığı kuyuya doğru geri dönüşü olmayacak bir şekilde hızla yuvarlanıyor.
Son günlerde açığa çıkan bazı göstergeler bunu net bir biçimde ortaya koyuyor:
BOMBARDIMAN FİYASKOSU: Erdoğan onlarca savaş uçağı ile yaptığı yüzlerce bombardımana rağmen gerillaya karşı dişe dokunur hiçbir başarı elde dememiştir. 712 gerillanın öldürüldüğü tümüyle bir şehir efsanesidir. Külleyen yalandır. PKK’nin son bir aydır yoğun bombardımandaki kaybı 12 savaşçıdır. Türk savaş uçakları 12 savaşının yanı sıra Zergelê köyünde 8 sivili katletmişlerdir. Erdoğan burada da uluslararası hukuka göre savaş suçlusudur. Er veya geç işlediği bu suçlardan dolayı yargılanacaktır. Çünkü dünya eski dünya, Kürtler artık eski Kürtler değildir. Bu işin peşi bırakılmayacaktır.
KÜRTLERE HİÇ KİMSE DİZ ÇÖKTÜRTEMEZ: Erdoğan ne yaparsa yapsın, isterse 12 Eylül generali Evren gibi işkence merkezi kursun, isterse geçmişte Demirel-Çiller-Güreş-Ağar ekibinin yaptığı gibi- ki şuanda yaptığı o-sivilleri açıkça hedef alsın. İnsanları öldürsün. Gençleri, Çocukları infaz etsin. Köyleri yaksın. Göçe zorlasın. Ne yaparsa yapsın Kürtlere diz çökertmesi mümkün değildir. Yaptığı zulmün karşılığında sadece daha büyük direniş ve öfke bulacaktır.
TÜRKLER SARAY GLADYOSUNU GÖRDÜ: İlk kez Türkiye tarihinde asker aileleri, geniş toplum kesimleri savaşı sorguluyor. Erdoğan ve adamlarının medya eliyle pompalamaya çalıştığı ırkçı dalga bu ailelerin temiz yüreklerine çarparak parçalanıyor. Toplum savaş çıkaranı, insanları ölüme göndereni ve kendi geleceği için kan dökeni tanıyor. Bu işin tek ve baş sorumlusunun Erdoğan olduğunu görüyor. Tepkisini korku duvarlarını yıkarak veriyor. Saray Gladyosu’nun ölen askerlerin veya polislerin cenaze törenlerini HDP ve Kürtlere karşı tepkiye çevirme girişimleri ise başarısız kalıyor. Halkın savaş karşıtı sağduyusu ilk kez Erdoğan ve adamlarının huzurunu bozuyor, rüyalarına giriyor.
YÜZYILLIK DEMAGOJİ: Savaştan istediğini elde edemeyin Erdoğan medya aracılığıyla zafer kazandığı imajını güçlendirmeye çalışıyor. Bundan dolayı istihbarat kaynakları gibi ne olduğu belli olmayan kaynaklara dayandırılan uçuk, yalan ötesi haberler yapılıyor. Erdoğan yenilgisini gizlemek ve halkı bu haksız savaşta taraf kılmak için medyası aracılığıyla ‘dış mihraklar’ gibi salakça yüzyıllık bir demagojiye başvuruyor. Havuz medyası günlerdir ‘dış mihrak ‘ aramaktan, işin içine ABD, Almanya parmağı karıştırmaktan bitkin düşmüş durumda.
Neredeyse şöyle diyecekler:
‘’PKK’yi ABD kurdu, İsrail eğitiyor, Almaya silah veriyor, Rusya en son denizaltı gönderdi. PKK’liler rahat gidip gelsinler diye ‘Kahpe Yunan’ Akdeniz’in altından ta Kandil’e kadar tünel açtı. Çin kıtalar ararsı füze veriyor. İngiltere ise… ‘’
HALK YILANA DEĞİL GERÇEĞE SARILIYOR: Erdoğan çıkardığı savaşla birlikte Türkiye ekonomisinde alarm zilleri çalıyor. Erdoğan kaostan ve açlıktan güç devşirme hesabı da çöküyor. Ölümlerden olduğu gibi halk şimdiden baş gösterecek bir ekonomik kriz ve çöküntünün de nedenini Erdoğan olarak biliyor. Bu kez halk dara düştüğü için yılana değil, gerçeğe sarılmaya çalışıyor. Erdoğan burada da fena kaybediyor. Edecek.
KAYBEDİYORLAR, KAFA YEDİLER: Dünya Erdoğan’ın Kürtlere karşı başlattığı ve kendisini sağlama alma savaşını çok yakından izliyor. Erdoğan’ın çevirdiği fırıldakları görüyor. Geçmişin aksine onun kirli savaşına destek vermiyor. Dünya medyası, Türkiye’deki havuz medyasının aksine gerçekleri bir bir yazıyor. Ekrana taşıyor. Erdoğan ve adamlarının çılgınlıklarını her gün deşifre ediyor. Bundan dolayı ‘BBC ayar vermek için’ harekete geçecek kadar kafa yemişler.