Geçen hafta başında yaptıðı açıklamada bir ay içinde 500 PKK’linin öldürüldüðünü iddia eden Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan, bu kez yılın başından bu yana toplam 239 PKK’linin hayatını kaybettiðini söyleyerek kendi kendisini yalanladı.

Kanal 7 ile Ülke TV’nin ortak düzenlediði bir programa katılan Erdoðan, “Şimdi şehitlerimizin ve teröristlerin durumuna baktıðımızda ise 2012 yılı itibariyle bizim olay sayısı 1926 görünüyor toplam şehidimiz 144. Şehit asker sayısı 107 şehit polis sayısı 24 şehit korucu 13 ölen vatandaşımız 29. Bu arada terörist sayısı 239. Böyle bir tabloyla ayrıca karşı karşıyayız” dedi.

ERDOÐAN DAHA ÖNCE 500 DEMÝŞTÝ

Oysa Erdoðan daha 17 Eylül günü Denizli'de Ýmam Hatip Lisesi'nin açılış töreninde yaptıðı konuşmada bir ay içinde 500 PKK’linin öldürüldüðünü iddia etmişti. Erdoðan şöyle demişti: “Son 10 günde sadece Hakkari'de 123 terörist etkisiz hale getirildi. Şubatla aðustos ayları arasında 373, son bir ay içinde ise bölgede yaklaşık 500 terörist etkisiz hale getirildi. Terör örgütüyle yılmadan mücadeleye devam edeceðiz.”

GENELKURMAY’IN BÝLANÇOSU BAŞKA

Türkiye Gazetesi’ne mülakat veren Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ise daha farklı bir bilanço verdi: “TSK olarak 1 Ocak 2012'den 24 Eylül 2012'ye kadar terörle mücadele kapsamında verdiðimiz şehit sayısı 110'dur. Aynı dönemde 427 terörist ölü, 54 terörist yaralı/sað olarak ele geçirilmiş, 117terörist kendiliðinden teslim olmuştur. Etkisiz hale getirilen terörist toplamı 598 olmuştur

Genelkurmay bir önceki açıklamasında ise sadece Şubat-Aðustos arasında 373 PKK’linin “etkisiz” hale getirildiðini ve sadece 88 askerin öldüðünü bildirmişti.

SRÝ LANKA ÇÖZÜMÜNÜN OLMAYACAÐINI KABUL ETTÝ

Eroðan Kanal 7’deki programda gerillanın alan hakimiyeti konusunda da açılamada bulunurken, PKK’ye karşı Sri Lanka çözümünün mümkün olmadıðını da kabul etti.

Kendi kendini yalanlayan Erdoðan’ın alan hakimiyeti konusundaki ifadeleri şöyle: “Daha önce bireysel hedef belirlemişti terör örgütü. Şimdi alan hakimiyeti saðlamaya çalışıyor. Şemdinli'de bunu yapmaya çalıştılar ama boşa çıktı ve onların inlerine adeta girildi. Bunu diðer yerlerde teşebbüs etme teşebbüsüne giremediler. Yollardaki mayınlara yönelik güvenlik güçlerimizin yeni çalışmalar var. Ama terör şu anda bitecek diye bir tespiti yapmak kolay deðil. Bazıları biz gittik ispanya ile Ýngiltere ile görüştük. Siri Lanka orası bir ada ve orayı yerle bir etmişler. Biz bir hukuk devletiyiz.”

OSLO GÖRÜŞMELERÝ

Erdoðan konuşmasının devamında, Oslo görüşmelerine ilişkin soruları da yanıtladı. Erdoðan, Oslo görüşmelerinin yeniden başlayıp başlamayacaðı yönündeki bir soruya, "Ben MÝT Müsteşarım Emre Bey zamanında başlattım görüşmeleri. Ve şu anda kesilmenin bazı sebepleri oldu” diyerek, görüşmelerin kesilmesinden PKK’yi sorumlu tuttu. PKK’yi ‘samimiyetsizlik’ ve görüşmeleri ‘ifşa etme’ ile suçlayan Erdoðan, “Kendilerine göre hazırladıkları belgeyi bazı yazılı ve görsel medyaya servis ettiler. Belki görüşülenlerden bazıları da o metin içinde vardı. Önce Hakan Beyin üzerine gidildi, sonra da benim üzerime geleceklerdi. Ben o dönem Müsteşarımın üzerine neden gidiyorsunuz benim üzerime gelin demiştim. Biz devlet yönetiyoruz, bakkal yönetmiyoruz. O ülkedeki yönetim adi suçlarda anarşi ile ilgili tüm suçlarda onları kullanır, görevleri de budur. Çözüm için ne gerekiyorsa bunu yapmak durumundayız” dedi.

Statükocu olmadıklarını ileri süren Erdoðan, “Biz statükoyu adaya (Ýmralı) ve Oslo’ya danışmanımızı göndermekle kırdık. Ýki tarafa da göndererek neler olup olmadıðını görmek istedik” diye konuştu.

ÝMRALI ÝLE GÖRÜŞMELER OLABÝLÝR

CHP’ye ‘terör’ konusunda iki parti arasında ortak çalışma yönünde tekliflerini yenileyeceklerini belirten Erdoðan, sözü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelere getirerek, tekrardan görüşmelerin olabileceðini söyledi. “Bu arada Ýmralı ile görüşmeler yine olabilir” diyen Erdoðan, Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmeyi kendisinin de kabul etmediðini ileri sürerek, “Zaman zaman bizim de kabul etmediðimiz de oldu” diyerek Öcalan’a tecrit uygulamasını itiraf etmiş oldu. Erdoðan tecrit uygulamalarına “Çünkü görüşmeleri maniple edilerek dışarıya haberler aktarıldı" iddiasını gerekçe gösterdi.