Partisinin “Tek adam, tek parti yönetimine karşı barış ve demokrasi için birleşelim" sloganıyla 8. Olağan Büyük Kongresi'nde konuşan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, “Ortadoğu’da barışın teminatı halkların dayanışmasıdır” dedi. 

Emek Partisi (EMEP) 8. Olağan Büyük Kongresi, "Tek adam, tek parti yönetimine karşı barış ve demokrasi için birleşelim" sloganıyla Ankara'da gerçekleşiyor. Yenimahalle ilçesi Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi'nde gerçekleşen kongreye, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm'ün yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sendika temsilcisi katıldı. 

GÜRKAN: KAN GÖLÜNE ÇEVİRDİLER

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, kongredeki konuşmasında, "Türkiye emekçileri olarak ülkemizde verdiğimiz demokrasi ve barış mücadelesini Ortadoğu halklarının demokrasi ve barış mücadelesiyle birleştirerek kazanacağımıza inanıyoruz" dedi.

DAİŞ sonrası bölgenin nasıl dizayn edileceğine ilişkin pazarlıkların “kirli” olduğuna ve dünyayı kan gölüne çevirdiğine vurgu yapan Gürkan, yaşanan çatışma ve akan kandan bu devletlerin ve politikalarının sorumlu olduğunun altını çizdi. Gürkan, "Göç yollarına düşen milyonlarca insandan bu devletler sorumludur. Erdoğan AKP'sinin bölgeye dair hesaplarının sorumluluğu vardır. Esad'ı devirme, bölgede güç olma hayalleri, Kürt halkının kazanımlarını kaybettirme isteğiyle bu kanlı paylaşım politikalarının ortağı olmuştur” dedi. 

Bu politikalar sonucu Türkiye’nin her yerinde katliamların yaşandığını belirten Gürkan, "Ankara Gar Katliamı, Suruç, Diyarbakır, Antep, İstanbul katliamlarında yitirdiğimiz yüzlerce canda sorumluluğu vardır. Ankara Katliamı’nda yitirdiğimiz 102 canımız başta olmak üzere, katliamlarda kaybettiğimiz bütün canları saygıyla anıyoruz” dedi. 

'KÜRTLERİN TALEPLERİNE KARŞI SAVAŞ BAŞLATTI'

AKP'nin Kürt halkının demokratik taleplerini ezmek üzere savaşı başlattığına dikkat çeken Gürkan, şunları belirtti:

"Bu savaş kararı, bu ülkeye yıkım ve katliamlar getirmiştir. Cizre, Sur ve Nusaybin'de yaşanan katliamlara hep birlikte tanık olduk. 7 gün sokakta kalan Taybet Ana'nın cenazesi bugün Türkiye siyasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Genzimiz hâlâ o bodrumlarda yanmaktadır. AKP, sadece savaş kararı değil, aynı zamanda siyasi hesaplaşmanın önünü de açmıştır. Bölgede halkın tercihlerini tanımayarak belediye başkanları başta olmak üzere seçilmişleri hapse atmaktan geri durmamıştır. Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarına verilmeyen bütçeler, bugün kayyumların emrine verilmiştir. Ülkemizde yaşanan bu katliamlardan sorumlu olan AKP hükümetinin savaş kararıdır. Ülke içerisinde demokratik yollardan sorunları çözmek yerine savaş politikasını devreye koymuştur.

Gürkan, hükûmetin savaşçı, çatışmacı, tekçi politikası karşısında Kürt sorununun eşit haklar temelinde demokratik çözümünün demokrasi mücadelesi için önemli olduğunu vurguladı.   

KEMALBAY: OMUZ OMUZA VEREREK KAZANIRIZ

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay da şunları söyledi: "Erdoğan, faşizmi kalıcılaştırarak iktidarını sürdürmek istiyor. Bu darbe sürecine karşı halklar olarak mücadele ediyoruz. Halklar ve ezilenler baş kaldırdığı zaman egemen sınıflar böyle bir darbeyi hayata geçirirler. Bu talepleri sindirmek için darbeye başvururlar. Türkiye'de baktığımız zaman bunun anlamı Kürt özgürlük mücadelesinin mücadelesini yükseltmesidir. Ezilmek istenen bu mücadeledir. Bu mücadele, aslında Türkiye'nin bir demokratikleşme sıçraması yaşayıp yaşamayacağı sorusudur. Türkiye demokratikleşecek mi yoksa halkları yok sayacak mıdır? Bizler bunun cevabını vermek zorundayız. Kürt siyasi hareketi bunun cevabını demokratik bir mücadeleyle veriyor. Türkiye'de AKP-Saray rejimine karşıyım diyenler de bunu bu kadar açıklıkla söyleyebiliyorlar mı? HDP'ye yapılan saldırılara karşı siyasetin tasfiye edemediklerini şiddet ve darbeyle tasfiye etmek isteyenlere karşı omuz omuza vermekten geçiyor."

DEMİRTAŞ'TAN MESAJ

Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kongreye gönderdiği mesajı da divan tarafından okundu. 

Mesajın okunması sırasında sık sık "Direne direne kazanacağız" sloganı atıldı. 

Demirtaş'ın mesajı şöyle:

"EMEP'in 8. Olağan Kongresi’ni kutluyor, kongre salonunda bulunan herkese selamlarımı iletiyorum. Bizlere dayatılan baskıyı ve zulmü ancak daha iyi örgütlenerek, mücadeleyi yükselterek aşabiliriz. EMEP'in kongresinin de bu yönde atılmış değerli bir adımdır. Birlikte, omuz omuza yürüttüğümüz demokrasi, barış, emek ve özgürlük mücadelemizde mutlaka kazanacağımıza olan inancımla sizleri selamlıyorum."

BEKO: DİKTATÖR ÇÖKENE KADAR!

DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise OHAL sürecine karşı ortak mücadele verilmesi gerektiğini belirterek, "Mazlumlar ayağa kalkmadıkça diktatörler diz çökmez. Diktatör diz çökene kadar mazlumlar ve mağdurlar ayağa kalkmalıdır. Biz kaybettiğimiz kahramanlar için ayağa kalkacağız. Ankara'da kaybettiğimiz barış güvercinlerimiz için ayağa kalkacağız. Bu topraklarda barış mücadelesi veren şehitlerimiz için ayağa kalkacağız" dedi. 

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de, OHAL süreciyle birlikte sendikal hak ve özgürlüklerin sınırlandırıldığını ve örgütlenmenin neredeyse cezalandırılacak bir noktaya ulaştığını belirterek, "15 Temmuz sonrası yaşananlar ülkeyi kaos haline getirmiştir. Meclis'in işlevsizleştirilmesiyle tek adam rejimi kurumlarıyla birlikte hayata geçirilmiştir" ifadesini kullandı.  

CHP'Lİ TÜM: KAZANMANIN YOLU...

CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, "Geleceğe dair umutlarımızı yitirmeyelim, mutlaka kazanacağız. Kazanmanın yolu yaşamın her alanında omuz omuza vermekten geçiyor. Adalet yürüyüşünde nasıl birlikte yürüdüysek bundan sonra da gericiliğe karşı hep birlikte yürüyeceğiz" diye konuştu. 

HATİMOĞULLARI: SAVAŞLARA KARŞI MÜCADELE

SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Kadınlar arasında bir ayrışma yaratılmasına izin vermeyeceğiz. Bizler mücadelemizi savaşlara karşı sürdüreceğiz. Demokrasi mücadelesi bu dönemde öne çıkarmanın dışında bir seçeneğimizin olmadığını bu salonda zaten dile getirmiş durumdadır. Birleşerek kazanacağız" diye belirtti.