Elçi: Almanya Kürtlere yapılan tarihi haksızlıðı gidersin
Elçi: Almanya Kürtlere yapılan tarihi haksızlıðı gidersin
Alman Federal Meclis'e mektup gönderen Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi, 15 Ekim'de mecliste görüşülecek "Kürt kimliði tanınsın" kampanyasındaki taleplerin kabul edilmesini istedi. 15 Ekim'deki oturumunun Alman demokrasisi açısından bir sınav teşkil edeceðini belirten Elçi "Kürtlerle ilgili verilecek olumlu bir karar tarihi bir haksızlıðı giderecek" dedi.
Alman Federal Meclis'te pazartesi yapılacak "Kürt kimliði tanınsın" oturumu öncesi, Kürtlerin taleplerine destek artıyor. Almanya'da onlarca göçmen kuruluş, aydın, sanatçı ve siyasetçi Kürtlerin taleplerini gündemine alan Federal Meclis'in Dilekçe Komisyonu Başkanı Kersten Steinke'ye mektup göndererek kampanyaya tam destek verdiklerini bildiriyor.
Türkiye'den ise BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak ile sosyolog Ýsmail Beşikçi'den sonra Diyarbakır Milletvekili ve KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi de komisyon başkanı Steinke'ye mektup gönderdi. ANF'nin eline ulaşan mektupta Elçi Almanya'ya tarihi sorumluluðunu hatırlatarak özetle şu çaðrıda bulundu:
"ALMANYA'NIN DEMOKRASÝ SINAVI"
"Kürt halkı Ortadoðunun kalbi sayılan topraklardan binlerce yıldır yaşayan, kendi deðerleri, tarihin derinliðinden çıkarıp getirdiði kültürel ve ulusal özellikleri olan kadim bir halktır. Ne acıdır ki bu halkın kadim ülkesi Kürdistan, bundan yüzyıl kadar önce 1. Paylaşım Savaşının ardından Batı ülkelerinin ekonomik çıkarlarına kurban edildi. 1920lerde Ortadoðuda kurulan yeni dengelerde Kürtlere ve Kürdistana yer verilmedi.
Bunun yerine Kürtler Türkiyenin, Ýranın ve yapay olarak yaratılmış Irak ile Suriyenin yönetimine verildi. Kürt halkı bu yüzden son yüzyılda çık acı çekti. Kürt kimliði ve varlıðı inkar edildi. Halka sistematik katliamlar yapıldı. Ancak buna raðmen Kürt halkı yılmadı, ulusal varlıðı ve deðerlerinden vazgeçmedi.
Şimdi bu haklı direnişinin meyvelerini topluyor. Kürt halkı ve Kürdistan şimdi tarih sahnesindeki yerini alıyor. Ortadoðuda yeniden kurulacak olan dengelerde artık Kürdistanın da bir yerinin olması gerektiði bugün Kürt dostu ve düşmanları tarafından da kabul ediliyor.
15 Ekim günü Kürt kimliðinin Almanyada tanınmasıyla ilgili Federal Parlamentoda yapılacak olan oturumunun Alman demokrasisi açısından bir sınav teşkil edeceðini belirtmek istiyorum.
Federal Parlamentonuzun Kürt kimliðin inkarına dayanan uygulamalara son vereceði, Kürtlerin haklı taleplerini demokrasi içinde karşılamak suretiyle Kürt halkının özlemlerine olumlu yanıt vereceðine inanmak istiyorum. Böylesi olumlu bir karar hem tarihi bir haksızlıðın giderilmesi hem de barışa ve demokrasiye katkı sunması açısından tarihi bir adım olacaktır."
Alman Federal Meclis'te pazartesi yapılacak "Kürt kimliði tanınsın" oturumu öncesi, Kürtlerin taleplerine destek artıyor. Almanya'da onlarca göçmen kuruluş, aydın, sanatçı ve siyasetçi Kürtlerin taleplerini gündemine alan Federal Meclis'in Dilekçe Komisyonu Başkanı Kersten Steinke'ye mektup göndererek kampanyaya tam destek verdiklerini bildiriyor.
Türkiye'den ise BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak ile sosyolog Ýsmail Beşikçi'den sonra Diyarbakır Milletvekili ve KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi de komisyon başkanı Steinke'ye mektup gönderdi. ANF'nin eline ulaşan mektupta Elçi Almanya'ya tarihi sorumluluðunu hatırlatarak özetle şu çaðrıda bulundu:
"ALMANYA'NIN DEMOKRASÝ SINAVI"
"Kürt halkı Ortadoðunun kalbi sayılan topraklardan binlerce yıldır yaşayan, kendi deðerleri, tarihin derinliðinden çıkarıp getirdiði kültürel ve ulusal özellikleri olan kadim bir halktır. Ne acıdır ki bu halkın kadim ülkesi Kürdistan, bundan yüzyıl kadar önce 1. Paylaşım Savaşının ardından Batı ülkelerinin ekonomik çıkarlarına kurban edildi. 1920lerde Ortadoðuda kurulan yeni dengelerde Kürtlere ve Kürdistana yer verilmedi.
Bunun yerine Kürtler Türkiyenin, Ýranın ve yapay olarak yaratılmış Irak ile Suriyenin yönetimine verildi. Kürt halkı bu yüzden son yüzyılda çık acı çekti. Kürt kimliði ve varlıðı inkar edildi. Halka sistematik katliamlar yapıldı. Ancak buna raðmen Kürt halkı yılmadı, ulusal varlıðı ve deðerlerinden vazgeçmedi.
Şimdi bu haklı direnişinin meyvelerini topluyor. Kürt halkı ve Kürdistan şimdi tarih sahnesindeki yerini alıyor. Ortadoðuda yeniden kurulacak olan dengelerde artık Kürdistanın da bir yerinin olması gerektiði bugün Kürt dostu ve düşmanları tarafından da kabul ediliyor.
15 Ekim günü Kürt kimliðinin Almanyada tanınmasıyla ilgili Federal Parlamentoda yapılacak olan oturumunun Alman demokrasisi açısından bir sınav teşkil edeceðini belirtmek istiyorum.
Federal Parlamentonuzun Kürt kimliðin inkarına dayanan uygulamalara son vereceði, Kürtlerin haklı taleplerini demokrasi içinde karşılamak suretiyle Kürt halkının özlemlerine olumlu yanıt vereceðine inanmak istiyorum. Böylesi olumlu bir karar hem tarihi bir haksızlıðın giderilmesi hem de barışa ve demokrasiye katkı sunması açısından tarihi bir adım olacaktır."
