Ortadoğu halklarının başına bela olan El-Nusra ve DAİŞ çeteleri rehin aldığı yüzlerce sivil insanın akıbeti bilinmezken, Hebib ve Abdulkerim Mistefa kardeşler 1.5 yıl önce Qamişlo’dan Kobanê’ye geçerken El-Nusra çetelerince kaçırıldı. El-Nusra’nın elinden kurtulan Hebib Mistefa, ağabeyi Abdulkerim Mistefa’dan bir daha haber alamadıklarını söyledi.

Qamişlo’dan Kobanê’nin Berxbatan köyüne gelmek için yola çıkan Hebib ile Abdulkerim Mistefa kardeşler El-Nusra çeteleri tarafından kaçırıldı.  Esir alınan iki kardeşten Hebib Mistefa, çetelerin zindanından kaçmayı başarırken, ağabeyi Abdulkerim Mistefa’dan ise bir daha haber alınamadı. El-Nusra çetelerinin başında bulunan emirleri ile görmelerine rağmen serbest bırakılmadığını belirten Hebib Mistefa, El-Nusra ile DAİŞ çeteleri sivil insanlara yönelik zulümleri dünya kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini söyledi.

‘BIRAKACAĞIZ’ DEDİLER, BİR DAHA HABER ALINMADI

Hebib Mistefa, o günleri şöyle anlattı: “Ağabeyim ile birlikte Qamişlo’dan Kobanê’ye gelirken Serêkani’de El-Nusra çeteleri tarafından rehin alındık. Üzerimizdeki para ile arabamıza el konuldu. Başta bizi çete başlarının yanına götüreceklerini söylediler. İlk başta bizde bulunan 3 milyon Suriye parasını istediler. Biz para vermeyeceğimizi söyleyince gözümüzü kapatıp götürdüler. Arabadan atlamak istedim fakat ağabeyim engel oldu. Daha sonra bizi benzin deposu bir mekana götürdüler. Yerin dibinde bulunan benzin deposunda bizi aşırı derecede darp ettiler. Daha sonra bizi sorgulayıp işkence etmeye başladılar. Fakat onlar mekândan ayrılınca ağabeyim sırtına basıp bir pencereden dışarıya çıkmayı başardım, gece olduğu için beni fark etmediler. Fakat ağabeyim gördüğü işkenceden kaynaklı kendisi 2 metre yüksekliğinde pencereye tırmanamadı. Ağabeyim bana ‘Sen git arkadaşlara yerimizi bildir yeterlidir’ 15 km uzaklığında bir köye ulaştım. İkinci gün Serêkani’de YPG’ye bildirdim, onlar da El-Nusra emirlerine bildirdi o zaman YPG’ye saldırmıyorlardı. Onun için kendileri kimseyi kaçırmadığını iddia ediyorlardı. El-Nusra emiri ‘Tamam ağabeyini bırakacağız’ dediler. Fakat günlerce Serêkani’de beklememize rağmen onlar bırakmadılar. Babam Rakka’da onların emirleri ile görüştüğünde emirleri, ‘Aslında diğer oğlunu da ellerinden kaçırmamaları gerekiyordu onun da kafasını kesmeleri lazımdı’ sözünden sonra biz ağabeyimizden bir daha haber alamadık.”

KAYIPLARIN AKIBETİ İÇİN ÇAĞRI

DAİŞ ile El-Nusra çetelerinin elinde bulunan sivil insanların akıbeti için bir çalışma başlatması gerektiğini söyleyen Hebib Mistefa, “Çağrımız uluslar arası güçler, El-Nusra ile DAİŞ çeteleri tarafından kaçırılan yüzlerce insanın akıbetini sormalıdır. Bu hukuk tanımayan insanlık düşmanı çetelerin eline düşen sivil ve savunmasız insanlar için bir çalışma yürütmelidir. Kaçırdıkları her insan başına yüz binlerce dolar para isteyen bu çete şebekesine bir dur demelidir. Ağabeyim 6 çocuk babası ve köyünde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan bir insandı. Bu barbar soyguncu çeteler bilinçli bir şekilde üzerimize sürülüyor” dedi.