Ekonomist Mustafa Sönmez Türkiyenin ekonomik büyümesinin yüzde 9-10lardan yüzde 4lere gerilediði ifade ederek ihracatta yaşanan daralmanın da veriler ile oynanarak kamufle edildiðini söyledi.
ANF'ye konuşan Sönmez, Türkiye ekonomisindeki mevcut durumu ve kısa vadede yaşanacaklara dair öngörülerini açıkladı.
Sönmez, AKP hükümeti için, "her alanda zemin kaybediyor" diyerek, şu tespitlerde bulundu: "Dış politikada büyük bir fiyasko var. Muhalefete karşı izlediði şiddet yanlısı politikalarla bir yerlere varılamadıðı görüldü. Kürt sorununda çuvallamış durumda, acilen Çiçek eliyle getirilen düzenlemeler göstermelik ve içi boş. Öðrencilere 'bir parmak bal' niteliðindeki harçları kaldırma önleminin hiçbir derde dermanı yok. Çünkü öðrencinin yoksulluðu başka alanlarda dizboyu."
'Dış kaynak ile iki yıl üstüste büyüyen ekonominin yarattıðı cari açık sorunlarının vites küçültmeyi zorunlu hale getirdiðini' belirten Ekonomist Sönmez, bunun ekonomiyi durgunlaştırdıðını kaydetti.
Sönmez, büyüme oranının yüzde 9-10'lardan yüzde 4'lere çekildiðine de dikkat çekerek, bunun anlamını ise "yeniden işsizlik ve durgunluk" şeklinde açıkladı.
'KÖTÜ TABLO KAMUFLE EDÝLÝYOR'
Ýşsizlik verileri ile oynanarak Türkiye'deki kötü ekonomi tablosunun kamufle edildiðini kaydeden Mustafa Sönmez, şöyle devam etti: "Ýhracat verileri ile oynanarak gerçek daralma kamufle ediliyor. AB'de ekonomi daraldıkça Türkiye için kötü sonuçlar daha çok ortaya çıkacak, düşen ihracat, fabrikaların işçi çıkarması demek. AB'yi telafi edecek coðrafyalarda Türkiye'nin Suriye duruşunu onaylamayan bölgesel güçlerin borusu ötüyor. BDT coðrafyasında Rusya, Orta Doðu coðrafyasında Ýran ile Irak, en büyük ihraç pazarları ama Suriye'deki duruşu itibariyle Türkiye'yi köşeye sıkıştıracak bölgesel güçler aynı zamanda. Bunlara Çin'i de eklemek gerek."
Yeni verilere göre, tarım alanı haricindeki çalışan sayısınn 19 milyona yaklaştıðını; bunun yüzde 16'sına tekabül eden 3 milyon 160 bin kişinin kamu istihdamının oluşturduðuna vurgu yapan Sönmez, 2009 ortalarında bu sayının 2 milyon 974 bin olduðunu hatırlattı. Sönmez, iki yılda kamuda istihdamın sadece yüzde 6 artmış olmasını, ekonominin iyi yönde ilerlemediði üzerinden deðerlendiriyor ve işsizliðin, resmi görünümün çok üzerinde olduðuna deðiniyor.
'AKP, GAP'I BAHANE EDÝP ÝŞSÝZLÝK FONU'NU KULLANIYOR'
Sönmez, "işsizleri korumanın ve çalışmayı desteklemenin" devletin anayasal görevlerinden olduðunu anımsatarak, bu amaçla oluşturulduðu iddia edilen Ýşsizlik Sigortası'nın kullanımını, 'cimri' davrandıðı için eleştiriyor. Fon'un kasasında 50 milyar TLnin üstünde para biriktiði halde, bundan 2,5 milyon işsizden yalnızca 20 bin dolayında işsizin maaş alabildiðini söyledi. Sönmez, AKP Hükümeti'nin Ýşsizlik Fonu'nda birikenleri son 3 yıldır, GAP yatırımlarını bahane ederek bir kısmını merkezi bütçeye aktardıðını kaydetti.
Sönmez, "Dış borç yükü 320 milyar dolara ulaşan Türkiye kapitalizmi için en büyük risk, dış kaynak girişinin azalması ve kurun yukarı fırlaması. Sıcak para girişi, banka kredilerinde azalış, kurguyu bozabilir" dedi.
Ekonominin, 'inşaat furyası ile ayakta tutulmak istendiðini' söyleyen Mustafa Sönmez, "Bu aslında balon yapıyor ve her an ciddi patlamalara sebep olabilir. Hanehalkının tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 275 milyar TL ile ileri düzeyde ve borcu borçla kapatan çok aile var. Bu borçluluk hali, onları AKP rejiimine rehin hale getiriyor aynı zamanda. Bu rehinlik hali 320 milyar dolar dış borcun üçte ikisine sahip özel sektör için de geçerli" diyerek, bu kesimler için, "bir altüst oluş yaşanmasın diye, AKP'li düzenin duacısı gibiler" ifadelerini kullandı.
'AKP POLÝTÝKASI, ÝŞSÝZLERÝN ÖFKESÝNÝ ARTIRIYOR'
Sönmez, AKP'nin yürüttüðü kötü ekonominin toplumdaki öfkeyi de artırdıðına dikkat çekti: "2,5 milyon işsizin yanında iş aramadıðı için işsiz görünmeyen 2 milyon işsizle birlikte 4,5 milyon işsizin biriken öfkesi var. Evlere hapsedilen kadın nüfus 'ev kadını' adı altında kodlanıyor ve sayıları 12 milyona yaklaşıyor. Eðitimde, kültürde yaşanan gericilik, muhafazakarlaşma; dinsel, cinsel etnik ayrımcılık birçok kesimi, artan geçim zorulkları ile birlikte daha çok muhalif kılıyor."
'AKP rejiminin siyaseten, diplomasi olarak ve ekonomik yönden bir düşüş dönemine girdiðini' bildiren Ekonomist Sönmez, ekledi: "Artık bir tırmanıştan deðil, bir düşüşten söz edebiliriz. Bu düşüşün hızını en aza indirme, yumuşatma, en az kayıpla geçiştirme çabalarıdır, geriye kalan. Gelecek, bu anlamda AKP rejimine pek mutlu ufuklar vaadetmiyor."