‘Ehmedê Xanî ve Cizîrî’nin isimleri üniversitelere verilsin’
‘Ehmedê Xanî ve Cizîrî’nin isimleri üniversitelere verilsin’
‘Ehmedê Xanî ve Cizîrî’nin isimleri üniversitelere verilsin’
BDP millevtekili Adil Zozani, Hakkari Üniversitesi ve Şırnak Üniversitesi’nin adlarının; Ehmedê Xanî Üniversitesi ve Cizîrî Üniversitesi olarak değiştirilmesi için kanun teklifi verdi.
BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Hakkari Üniversitesi’nin adının Ehmedê Xanî Üniversitesi ve Şırnak Üniversitesi’nin adının da Cizîrî Üniversitesi olarak değiştirilmesi için kanun teklifi önerisi yaptı. Zozani, önerisini “Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda ve Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Genel Kadro Ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Ekli Cetvellerde” değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinde yaptı.
Üniversitelerin özgür bilginin üretildiği, baskı altında kalmadan araştırma yapan, bağımsız düşünen ve elde ettikleri bilimsel bilgileri, kişisel fikir ve görüşleri her koşulda açıklayabilen, bu bağlamda da toplumalara yön verecek çalışmlamaların yapıldığı eğitim kurumu olduğunu vurgulayan Zozani, “Üniversiteler; insanlık için bilgi ve değer üretme sorumluluğu taşıyan kurumlar olarak, varlıklarıyla bulundukları kentlerin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşantısına katkı sunarlar. Bu katkıyı sunarken, o kentin, o yerelin kendi özgünlüğü, tarihi, sosyal yapısı ve kültürel dokusunu göz önünde bulundurarak, bu değerleri korumaya ve geliştirmeye çalışırlar. Bu üniversite tarifi, elbette ki olması gereken ideal üniversite tarifidir. Ancak ne yazık ki bugün mevcut durumda, Türkiye’deki üniversiteler üzerindeki merkezi baskı ve vesayetten dolayı; üniversitelerde özgür, bilimsel bilginin üretilmesi de, üniversitelerin bulundukları yerde, tarihsel, kültürel değerleri koruma ve geliştirmesine dair çalışmalar da oldukça eksik düzeydedir. Bugün, kurulan üniversitelerle ilgili hiçbir hususta, o kentin yerel halkının karar süreçlerine katılmamış olması bunun en açık göstergesidir. Kurulan üniversitelerin adları bunun çok somut bir şekilde gözler önüne sermektedir” dedi.
İsmin kendi başına sadece bir kelimeden ziyade toplumsal bir bellek, kültürel değer olduğunu da vurgulayan Zozani şöyle devam etti: “Yani o yerelin kimliğidir, özüdür. Bu kanun teklifiyle, Hakkari Üniversitesi ve Şırnak Üniversitesi’nin adları; Ehmedê Xanî Üniversitesi ve Cizîrî Üniversitesi olarak değiştirilmektedir. Bu sayede; üniversitelerin en temel görevlerinden olan özgür ve bilimsel fikir üretme misyonu, iki fikir insanı sahiplenilerek ve bu fikir insanlarının adı altında iki üniversitede; eleştirel, özgür fikirlerin üretilmesi hedeflenerek, üniversiteler tarafından bulundukları toplumun tarihsel belleğinin, kimliğinin korunması ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Zira Ehmedê Xanî ve Cizîrî, yaşadıkları Hakkâri ve Şırnak bölgelerinde topluma mal olmuş, o yerelin toplumsal belleğini ve kimliğini oluşturan, dünyaca ünlü iki fikir ve bilim insanıdır.”
Ehmedê Xanî Hakkârili bir şair olduğunu, Kürt kültürü ve dilinin özgürce gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını da hatırlatan Zozani, “Şırnak Cizreli olan tam adıyla İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El Cizîrî ise; sibernetik (canlı ve cansız tüm karmaşık sistemlerin denetlenmesi ve yönetilmesini inceleyen bilim dalı) alanın en büyük dâhisi kabul edilen, fizikçi, robot ve matriks ustası bilim insanıdır. Bugün sibernetiğin ve bilgisayarın ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen El Cizîrî, dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı olarak bilinmektedir. Cizîrî’nin; 50’den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği Türkçe ismiyle ‘Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren’ bir kitabı vardır” dedi.
Hakkari Üniversitesi’nin isminin Ehmedê Xanî, Şırnak Üniversitesi’nin El Cizîrî olarak değiştirilmesinin, hem bu iki fikir insanının üniversite gibi bilimsel ve özgür düşüncelerin üretildiği kurumların ismine yakışır şekilde adlandırılmasını sağlayacağını, hem de bölgelerinde yetişen iki değerli insanın isminin üniversiteye verilmesiyle, bu üniversiteler yerel halk tarafından toplumsal kimliğin birer parçası olarak benimseneceğini ve böylece halk tarafından daha fazla sahiplenileceğini de Zozani kaydetti.