Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Şengal'deki saldırılara ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "AKP-MHP faşist iktidarı tarafından eğitilen çetelerin Rojava'ya yönelik saldırmasının ardından bugün KDP eliyle Şengal'a saldırması Kürt halkına yönelik katliamların boyutunu bir kez daha göz önüne sermiştir. Özellikle Kürt Ulusal Birliği'nin yoğunca tartışıldığı bir dönemde KDP'nin, Êzidî halkımızın kendi özgücü ve direnişiyle özgürleştirdiği Şengal'e yönelik saldısını nefretle kınıyoruz" denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"DAİŞ çeteleri 2014 yılında Şengal'e saldırmasından önce KDP güçleri kentten kaçarak, Êzidî halkını katliamla yüz yüze bırakması tarih sayfalarında kara bir leke olarak geçti. Bu ihanetin sonucunda binlerce Êzidî kadını esir alınarak pazarlarda satıldı. Bu yaklaşım halkımızın hafızasında canlılığını koruyor. Bu ihanete rağmen Êzidî halkımız kendi öz savunmasını oluşturarak Şengal'i özgürleştirdi. Özgür bir Şengal'e tahammül edemeyen KDP, Êzidî halkını tehdit etmeye başladı. Son olarak Mesut Barzani'nin geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'la görüşmesinden sonra Şengal'a saldırması bizim açımızdan tesadüfi değildir. Bu saldırının başta Kürt Ulusal Birliği'ne ve halkımızın kendi özgücü ve direnişiyle elde ettiği kazanımlara yönelik bir saldırı olduğu açığa çıkmıştır. 

'DERHAL SALDIRIYI DURDURUN'

Bu temelde DTK olarak, KDP'ye çağrı yapmamız elzem olmuştur. Bakurê Kurdistan'daki kentlerimiz AKP faşist iktidarı tarafından yerle bir edilirken hiçbir tepki vermemeniz, Rojava'ya dönük talihsiz açıklamalarınız, Kürt halkının düşmanlarını cesaretlendirdiğini hatırlatma gereğini duyuyoruz. Geç olmadan Kürdistan'ı işgal eden işgalci güçlere karşı Kürt halkıyla beraber hareket etmenizi, bunun ön adımı olarak da, Şengal'a yönelik başlattığınız saldırıları hiç vakit kaybetmeden önce durdurmanızı, Êzidî halkımızın vereceği karara saygı duyulmasını istiyoruz.

'HERKES TAVIR ALMALI'

DTK olarak, dört parçada yaşayan halkımız başta olmak üzere herkesi bu işgal ve katliam saldırılarına karşı tavır almaya çağırıyoruz. Bugün Êzidî halkımızın kazanımlarına sahip çıkmak bir insanlık görevidir. Bu açıdan bir kes daha tüm Kürt parti ve güçlerinin Êzidi ve Rojava halkımızın kazanımlarını sahiplenmesini ve KDP'nin başlattığı bu saldırılara karşı tutum almasını elzem görüyoruz."