Dora: Üniversiteler rolünü oynayamıyor

Dora: Üniversiteler rolünü oynayamıyor

HDP Milletvekili Dora, neoliberal iktisat politikalarının üniversiteleri serbest piyasanın etkisine aldığına dikkat çekerek, "Türkiye’deki üniversiteler ve bilim insanlarının çok büyük bir kısmı bu rolü oynayamaz duruma getirilmiştir" dedi. Dora, Kürtçe öğretmenlerinin atanma sorunlarına da vurgu yaparak, 1500 mezundan sadece 18'inin atandığını kaydetti.
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, 2015 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, üniversitelerdeki sorunlara değindi.
Üniversitede, mali özerkliğin, idari özerkliğin temel amacının akademik özerkliği, akademik özgürlüğü koruyup geliştirmek olduğuna dikkat çeken Dora, "Ama bir ülkenin siyasal sisteminde ifade özgürlüğü kurumlaşmamışsa, akademik özerklik, akademik özgürlük kavramları yüzeysel bir söylem düzeyinde kalır" dedi.
YILDIRIM'A KEYFİ GÖZALTI
Dora, geçtiğimiz ay Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde yürütülen yolsuzluk operasyonları kapsamında Rektör Yardımcısı ve “Yaşayan Diller Enstitüsü” müdürü olan Profesör Doktor Sayın Kadri Yıldırım'ın keyfi gözaltı kararlarıyla, kirli ilişkilerin içerisindeymiş gibi gösterilmeye çalışılması ve itibarsızlaştırılmak istenmesine ibretle tanıklık edildiğini belirtti. "Bilmekteyiz ki bu girişim, Sayın Kadri Yıldırım şahsında, sistemin kendisi gibi düşünmeyen bilim insanlarına vermek istediği bir gözdağıdır" diye ekleyen Dora, Kürtçe öğretmenlerin sorunlarına atıfta bulundu:
'1500 MEZUNDAN 18'İ ATANDI'
"Bu ülkenin halklarınca konuşulan farklı dil ve lehçelere yönelik bilimsel faaliyet çabalarını artırılması yönünde, yine bu bölümlerden mezun olmuş Kürtçe öğretmen adaylarının bir an önce görevlerine atanması yönünde toplumda bir umut havası oluşmuşken, bu tip kirli komplo girişimleri demokrasi ve ifade özgürlüğü adına ve özellikle de üniversiteler ve bilimsel faaliyet adına endişe vericidir. 
Bu noktada değinmek istediğim bir diğer konu; atamaları bir türlü gerçekleştirilmeyen Kürtçe öğretmenleridir. Bu bölümden mezun olan 1500 öğretmenden sadece 18’i göreve atanmıştır. Buradan Sayın Milli Eğitim Bakanı’nı bu konuda duyarlılığa çağırıyoruz."
Neoliberal iktisat politikalarının üniversiteleri serbest piyasanın etkisine aldığını ve üniversitenin piyasanın ve küresel sermayenin ihtiyacı olan bilgi ve elemanların üretilmesi hedefine kilitlediğine dikkat çeken Dora, "Toplumsal sorunlara kulaklarını, gözlerini kapamış bir üniversite, bilim ve bilim insanı tipolojisi kabul edilemez. Üniversiteler ve bilim insanları, evrensel bilgi birikiminin toplumsal yarar bağlamında uygulanabilmesinde önemli bir role sahiptirler, ancak Türkiye’deki üniversiteler ve bilim insanlarının çok büyük bir kısmı bu rolü oynayamaz duruma getirilmiştir" diye konuştu.
'ÜNİVERSİTE-SANAYI İŞBİRLİĞİNİN ÖTESİNE GEÇMELİ...'
Üniversitelerin toplumsal sorunlarla ilişkilerinin üniversite-sanayi işbirliğinin ötesine geçmesi ve kamu kesimi yanında yerel yönetimler, işçi sendikaları ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla diğer toplum katmanlarını da kapsayıcı bir nitelik kazanması gerektiğine işaret eden HDP'li Dora, "Türkiye’de de Üniversiteler, insan, toplum ve doğa yararına yeniden kurgulanmalı, özerk yapılara dönüştürülmeli ve öğretim üyeleri ve öğrencileriyle birlikte dünya bilim ailesinin üretken bir ferdi haline gelmelidir" dedi.