DAİŞ çetelerinin, Kobanê saldırısını proteste etmek için Almanya'nın Köln kentinde devam eden açlık grevi ikinci gününde. Bugün de açlık grevi eylemcilerinin de içerisinde bulunduğu 300 kişi, tarihi Dom kilisesinin etrafında insan zinciri oluşturdu. Burada konuşan açlık grevi tertip komitesi üyesi Gülistan Tüysüz, herkesi DAİŞ çetelerine karşı mücadeleye çağırdı.

Rojava’nın Kobanê kantonuna yönelik DAİŞ çetelerinin saldırılarını protesto etmek, Kobanê direnişine sahip çıkmak amacıyla Avrupa'nın bir çok merkezinde açlık grevleri devam ediyor. Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde (NRW)yaşayan Kürtler ve dostları da, Köln kentinde başlattıkları açlık grevi, ikinci gününde. Eylem çerçevesinde bugün tarihi Dom kilisesesinin çevresinde zincirli eylem yapıldı. 300 kişinin bir araya gelerek, taşıdıkları pankart ve dövizlerle Dom kilisesini etarfında zincirli eylem yaptı. Yaklaşık iki saat süren eyleme MLKP, TKİB, Kaldıraç, Alınteri, Cîwanên Azad, ABDEM, FEDA gibi örgütler de destek verdi. Eyleme Dom kilisesinin tepesinde bulunan turistlerin ilgiyle izlemesi de dikkat çekti.

TÜYSÜZ: DERHAL MÜDAHALE YAPILMALI

Burada bir açıklama yapan tertip komite üyesi Gülistan Tüysüz, Kobanê'de 17 gündür büyük bir saldırı olduğunu hatırlatarak, DAİŞ denen çete örgütü çocuk, kadın demeden herkesi katledip, öldürüyor. Bölgeyi cehenneme çeviren bu çeteler, şimdi de Kobanê'de katliamlar yapmak istiyorlar. Bütün uluslararası güçlerin karşı olduğu halde her hangi bir müdahalenin olmaması bizleri derinden üzüyor. Biz Kürtlerin talebi DAİŞ çetelerine karşı direnen Kobanê halkına gereken silah yardımlarının yapılması ve bir an önce DAİŞ çetelerine karşı harekete geçilmesidir” dedi. Öte yandan açlık grevi ziyaret eden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül de açlık grevini ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Bülbül, açlık grevini desteklediğini bildirdi. Kobanê'nin sahiplenmesinin gerektiğini vurgulayan Bülbül, “Bu direnişte bulunmak bir onur ve şereftir“ diyerek, herkesi eylemlere katılmaya çağırdı.

ABDEM: EYLEMLERİN SAHİBİYİZ

Eyleme katılan ABDEM Eşbaşkanı Rojda Yıldırım ise birleşenler olarak, KCD-E ve KJP öncülüğünde yapılan bütün eylemlere katıldıklarını hatırlatarak, “Ermeni, Kürt, Asuri-Süryani, Rum, Laz, Ezîdî, Alevi kurumları ile sol örgütlerin içerisinde bulunduğu ABDEM olarak, eylemlerde yerimizi alıyoruz. Bize göre bu eylemler dayanışma eylemleri değil. Kobanê eylemleridir. Çünkü Kobanê demek biz, demektir. Kendimizi bu eylemlerin sahibi olarak görüyoruz. DAİŞ çetelerine karşı her yerde eylemlerin yayılması gerekiyor. Ancak mücadeleyi öyle uluslararasılaştırabiliriz” diye konuştu.

TKİB: STALİNGRADLAŞAN DİRENİŞ MEŞRUDUR

TKİB temsilcisi Soner Tuncer de, DAİŞ uluslararası güçlerin maşası olduğunu belirterek,“ Bugün DAİŞ'e karşı mücadele etmek başta Türkiye olmak üzere bütün sömürgeci güçlere karşı mücadele etmek demektir. Bugün Kobanê'de sembolleşen direniş önemlidir. Stalingradlaşan şanlı direniş, haklı ve meşrudur, herkesin desteklemesi gerekiyor. Çünkü bu direnişin zafere ulaşması yada kırılması 10 yılları belirleyecek öneme sahip. Ondan dolayı biz parti olarak, YPG ve Kobanê halkının bu destansı direnişini desteklemiyoruz. Gücümüz oranda da her yerde desteğimizi sunuyoruz“dedi. Bütün devrimci güçlerin de bu anlayışla Kobanê'ye yaklaşması gerektiğini kaydeden Tuncer, şöyle konuştu:“ Bugün bütün gündemimiz Kobanê. Bununla yatıp, bununla kalkıyoruz. Kendisine devrimciyim diyen herkes böyle olmalı.“

KALDIRAÇ: DİRENİŞ DESTEKLENMELİ

Kaldıraç dergisi adına İskender Taş ise DAİŞ çetelerinin bir proje olduğunu vurgulayarak, “ABD ve batı emperyalizmi Ortadoğu bir kaosa çevirmek için bu örgütü destekliyorlar. Amaç Kürt dinamiğini boğmak ve Rojava'da kurulan sistemi yıkmaktır. Bunun başını da Türkiye çekiyor. Mesele Beşar Esad olsaydı, bugün Rojava'da savaşmazdılar” diyerek, Kobanê direnişine herkesin destek vermesi çağrısında bulundu.